Gazete kupürlerini kesmek “görevin ifası” mı olur?

Ali İhsan Karahasanoğlu

 “Başsavcı görevini yapmış”mış!

O kadar kurnazca bir yaklaşım ki bu; hem Başsavcı’nın yanlışlarına yönelik eleştirileri dindiriyor, hem de bilinç altında AKParti’yi mahkûm ediyor!

“Aslında Başsavcı’nın bir artniyeti yok, AKParti hakkettiği için dava açıldı” mesajı verilmek isteniyor!

Hayır; onların tam aksine, ben de ısrarla dile getiriyorum, Yargıtay Başsavcısı’nın böyle bir iddianame hazırlama görevi ve yetkisi yoktur.

Başsavcı’nın kapatma davası açma görevi vardır ama bu; savcılığın araştırma-soruşturma yetkilerini kullanarak toplayacağı deliller sonrasında ifa edilecek bir görevdir.

Kes gazete haberini, ekle iddianameye..

Olay nasıl olmuş, niçin olmuş, sonrasında neler yaşanmış; hiç önemli değil!

Hürriyet ne yazmış bu konuda?

Cumhuriyet gazetesi nasıl vermiş haberi?

Milliyet’te Melih Aşık (Önerilenlerin arasında ikinci sırada olduğum halde, beni bu göreve getiren NecdetSezer’in iyi adamıdır) ne yazmış?

Onlara bakar, kapatma davasını açarım ben!

Öyle mi?

Hayır beyler.. Bu; görev falan değildir..

Başsavcı, Hürriyet’e baktığı kadar, “Vakit gazetesinde olay nasıl verilmiş” diye de bakmalıydı.. Milliyet’e baktığı kadar, “Zaman gazetesinde haber nasıl yer almış”diye de bakmalıydı..

Cumhuriyet’e baktığı kadar, “Milli Gazete’de nasıl verilmiş” diye de bakmalıydı..

Eğer gazete kupürlerinden dava açmayı kafaya koyduysa!

Başsavcılık görevinin, “gazetelerdeki haberleri araştırmak” olduğu takıntısına kapıldıysa. 

Başsavcı, iddianamesini; gazete kupürlerine dayandırdığı için “Ona baktıysan, buna da bak” diyerek gazete örnekleri veriyorum.

Aslında bir Başsavcı; bu kupürleri olsa olsa, yan delil olarak kullanabilir.

Başsavcı’nın iddianamesine ekleyeceği delil; olayların resmi makamlar tarafından yapılmış anlatımıdır, tutanağıdır.. Mahkemenin kesinleşmiş kararıdır, resmi makamların itiraz görmemiş raporlarıdır.

Daha somut olarak vereyim olayı.

Örneğin Başbakan’ın bir konuşması kapatma davasına delil olarak mı gösterilecek?..

Bu konuşmanın kaseti olur.. Kaset çözümü olur..

Hürriyet gazetesi konuşmayı nasıl vermiş, ona bakarak dava açılmaz!

Efendim tekzip edilmemiş!

Nereden biliyorsunuz tekzip edilip edilmediğini?..

Gidin Bakırköy Adliyesi’ne, görün; iddianamenize kaynak gösterdiğiniz Hürriyet gazetesine gönderilen tekzip dosyalarını..

Böyle bir yayın anlayışına sahip olan gazetelerden delil gösterilir mi?

Gösterilirse, bu; “Başsavcılık görevinin ifası” mıdır, “görevin suistimali” midir?

Konuşmaların bant çözümlerini falan bıraktık, iddianamede bahsi geçen mahkeme kararlarının asılları bile yok dosyada.. Haberleri kesip, delil diye koymuş dosyaya Başsavcı..

Örneğin?

Örneğin; Denizli’de öldürülen öğretmenin adının, bir caddeye verilip, sonra değiştirilmesi ve bu değişikliğin mahkeme kararı ile iptali konusu..

Başsavcımız diyor ki, “Denizli Endüstri Meslek Lisesi’nde sınıf tahtasına ‘şeriat gelecek, zulüm bitecek’ diye yazan ve namaz kıldığı için derslere geç giden öğrencisi İmdat Niyaz’ı uyardığı için öldürülen öğretmen Yusuf Batur’un bir caddeye verilen ismi AKP’li Denizli Belediyesi tarafından ‘Meclis caddesi’ olarak değiştirildiği..”

Başsavcımız; iddianamesinde böyle bir anlatımda bulunduğuna göre, hangi delilleri de dosyasına eklemiş olmalı?

Öğretmenini öldüren öğrenci hakkında, ceza davasında verilen kararı.. Bu kararla ilgili Yargıtay kararını!

Var mı iddianamenin ekinde bu yönde bir bilgi?

Olsaydı, zaten böyle anlatılmazdı olay. Çünkü kesinleşen kararda böyle anlatılmıyor olay! Öğretmenini öldüren öğrencinin savunmasında,  “Öğretmen düşük not verdi ve hakaret etti”, hatta “tokat attı” iddiaları var. “Şeriat gelecek, zulüm bitecek” şeklinde bir yazının tahtaya yazıldığı iddiası ise doğruluğu-yanlışlığı bir yana, cinayetten bir yıl önce yaşanmış.. Eğer yaşanmış ise!

Haydi bakalım; “Başsavcı görevini yapıyor” diyenler, çıkıp söyleyin bakalım; Başsavcı mahkeme kararını alıp okuyacağına, Yargıtay kararına bakacağına, “Melih Aşık’ın köşesi”nden alıp iddianameye delil oluşturursa, yapılan iş “görevin gereği” mi olur?  

Başsavcı’nın görevi; gazete haberlerini mi esas almaktır, yoksa kesinleşmiş mahkeme kararlarını mı?

Mahkeme kararı yerine, gazete haberini kendisine kaynak alan bir Başsavcı’nın hazırladığı iddianameye, sizler hâlâ nasıl “Dava açmak, Başsavcı’nın görevi” diyebilirsiniz?

Vakit gazetesi