Yılmaz Bilgen / Al Jazeera
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu'nun (SMDK),10 Ekim 2014 tarihinde düzenleyeceği geçici başbakanlık seçiminde en güçlü adaylardan biri olan Gassan Hito, operasyonlar yapılırken Suriye halkının görüşünün alınması gerektiğini ifade etti.
Hito, "Suriye halkına, devam etmekte olan operasyonlarından ne istediği hiç sorulmadı. Benim halkım için Esed rejimi en büyük terör örgütüdür. Üç buçuk yıl sivillere her türlü katliam yapan bu diktatör ve müttefiklerini hariç tutan ve sadece IŞİD’i hedef alan hava saldırıları Suriye halkından destek göremez. Bu şekliyle de halkın vicdanını yaralayacak. IŞİD bir terör örgütüdür ve topraklarımızdan çıkmak zorundadır. BM’nin resmi rakamlarına göre 191 bin olarak geçen ancak gerçekte iki katı olan katliamın baş sorumlusu IŞİD değil, Esed yönetimidir. IŞİD de zaten Baas rejiminin bir ürünüdür" şeklinde konuştu.
'Hizbullah IŞİD’den daha çok sivil katletti'
‘IŞİD bizim ülkemizde keyfi idaresi için birçok cana kıydı ve insanlarımız bu terör örgütü yüzünden önemli mağduriyetler yaşadı’ diyen Gassan Hito’ya göre Hizbullah ve diğer Şii örgütler, IŞİD’den daha fazla Suriyeli öldürdü..
‘Samimiyetin götergesi Esed’in yargılanmasıdır’
Muhaliflerin Eski Başbakanı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suriye’ye müdahale kararı alınırken Suriye Halkı’nın menfaatleri ve beklentileri ön plana alınsaydı, yerinden edilen 11 milyonun beklentileri sorulur ve bu çerçevede bir operasyon şekli ortaya konulurdu. Esed’e uzanmayan ve onu saf dışı etmeyen bir müdahale şekli savaşın daha fazla uzaması ve masum sivillerin daha fazla mağdur edilmesinden öte anlam taşımayacaktır. Varil bombaları, kimyasal bombalar, sistematik işkencelerle katledilmeler dört yıla yakındır Esed ve destekçileri tarafından uygulanıyor. Milyonlarca Suriyeli ise çaresizlik içerisinde bu trajediyi yaşamaya mahkûm edildi. Şimdi bunların hesabı şayet uluslararası camia tarafından sorulacaksa bunun samimiyet göstergesi Beşşar Esed’in yanı sıra onun destekçileri ve de katliam ortakları olan Şii terör gruplarının cezalandırılması olacaktır."
‘Topraklarımızda hiçbir yabancı güç istemiyoruz’
Gassan Hito, direnişin başladığı ilk günlerde zafere çok yakın olduklarını ama aradan geçen sürede dışarıdan güçlerin müdahil olması sonucu bu noktadan uzaklaştıklarını şu ifadelerle dile getirdi:
"İktidarda kalma hırsıyla halkının üçte ikisini katletmekten ve ülkesinin tamamına yakınını harabeye çevirmekten çekinmeyen Esed yönetimi ile her şeye rağmen kendi imkânlarımızla baş edebilirdik. Fakat farklı ülkelerin farklı menfaatleri savaşın seyrini değiştirdi. İran, Rusya ve Çin fiilen savaşın tarafı oldu ve Esed rejimini alenen desteklediler. Sonra da Şii örgütler sahaya inerek bu katliamlarda en büyük pay sahibi oldular. Buna birde IŞİD eklendi ve her şey çok daha karmaşık bir hâl aldı. Biz aslında topraklarımızda hiçbir yabancı güç istemiyoruz. Şayet ABD ve müttefikleri de bize iyilik yapmak istiyorsa sadece Esed terörünün en acımasız suç aracı olan hava gücüne sınırlama getirsinler. Biz Allah'ın izni ile Esed’le de IŞİD’le de baş edebiliriz. Tüm yabancı unsurların ülkemizden çıkmasını ve insani duyarlılıkla daha büyük katliamların önüne geçilecek adımların atılmasını istiyoruz."
‘Çözüm Hür Suriye Ordusu’nun güçlendirilmesi’
ABD ve müttefiklerinin, hava saldırıları ile IŞİD’i bitiremeyeceğini iddia eden Gassan Hito, çözümün ancak Hür Suriye Ordusu'nun güçlendirilmesi ile mümkün olacağına inanıyor.
Hava saldırılarında ABD ve müttefiklerinin ardından Esed rejimine bağlı hava unsurlarının aynı hava sahasını adeta ortak kullanarak saldırılar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Hito, bunun son derece çarpık ve şüphe doğuran bir durum olduğunu belirtti. Gassan Hito, sözlerine şöyle devam etti:
"Amerika’nın liderlik ettiği koalisyon güçleri gece saatlerinde bombardımanlarını gerçekleştiriyor. Ertesi gün ise aynı bölgeleri Esed’e bağlı uçaklar bombalıyor. Tüm otoritelerin de belirttiği gibi sadece hava saldırıları ile sonuç almak imkansız. İşte bu noktada akla gelen soru şu: Acaba havadan taciz edilerek zayıflatılan IŞİD’e e ait bölgelerde rejimin kara güçlerinin yeniden yerleştirilmesi mi planlanıyor? Çünkü Hür Suriye Ordusu bölgeden ve gelişmelerden uzak tutulmaya çalışılıyor. Bu arada bazı muhalif grupların askeri noktaları da ABD ve müttefiklerinin bombardımanlarına hedef oluyor. Bu noktada şunu herkesin bilmesi gerekir ki, Suriye halkının içinden çıkan direniş unsuru belirleyici olmadıkça kaos daha da derinleşecek ve kimse hiçbir sonuç alamayacaktır. Şayet Esed’in iktidarda kalması üzerine uluslararası farklı hesaplar varsa da bu ihtimallerin Suriye coğrafyasında reel karşılığının olmadığı bilinmelidir."
‘Batılılarla terör tanımında mutabık değiliz’
ABD’nin Suriye içerisinde hava operasyonlarından sonra inisiyatif alabilecek bir kara gücü oluşturmaya yönelik girişimlerinin konuşulduğunu ve bu girişimin sahada karşılık bulma ihtimalinin olup olmadığına yönelik sorumuza Suriye Geçici Hükümeti eski Başbakanı Gassan Hito, 'önce terör konusunda tam anlamıyla mutabık kalmaları gerektiğini' söyledi.
Hito, ABD ve diğer ülkelerin terör tanımı ile kendilerinin tanımının tam olarak örtüşmediğini ifade ederek şöyle devam etti:
"Çünkü Amerika’ya göre Ahrar-u Şam bir terör örgütü ve bu grubu kendisine tehdit görüyor. Oysa Ahrar-u Şam yalnızca Esed’e karşı savaş veren Suriye halkından oluşmuş bir grup. Onlar savaş sonrası hilafete dayalı bir devlet modelini savunuyorlar. Bizim birincil önceliğimiz Esed diktatörlüğünün bitmesidir. Ondan sonra Suriye halkı hangi idareyi istiyorsa o şekilde yönetilecektir. Şu anki haliyle Ahrar-u Şam ve İslami Cephe'yi oluşturan diğer gruplar herhangi bir terör faaliyeti içerisinde değiller. Doğal olarak da potansiyel terör örgütü tanımlamasında yüzde yüz mutabık gözükmüyoruz. Elbette Suriye içerisinde ABD ve diğer batılı güçlerin daha sıkı işbirliği içerisinde olabileceği ılımlı gruplar da var. Fakat her hâlükârda birincil hedefi Esed rejimi olmayan hiçbir girişimin Suriye’de başarı şansının olmadığı çok net bilinmelidir. Bu bizim için artık ölüm kalım meselesidir. Ve diğer tüm meseleler bundan sonra gelir."
‘Suriye bölünebilir’
Suriye ordusunun iç savaşta çok kan kaybettiğini ve yorgun düştüğünü, dışarıdan gördüğü destekle açıklarını kapatmaya çalıştığını söyleyen Hito’ya göre, kaybetme ihtimali arttıkça Esed ve destekçileri, Suriye’nin tamamını kaybetmektense kısmi bir bölgeye razı olacaklar.
Gassan Histo, "Arap, Türkmen, Kürt, Nusayri ve diğer azınlıklarla birlikte Büyük Suriye idealinden hiçbir biçimde vazgeçmeyeceğiz. Ancak birçok kirli pazarlık ve planların döndüğünü de biliyoruz. Bu kadar kararlı ve böylesine bedel ödeyen bir halkın özgür kalma iradesi kesinlikle yok edilemeyecektir. Bu savaşın uzaması isteniyor ve uzatılıyor. Her şeye rağmen direniş azmimiz sürüyor ve sürecek’ dedi.
Gassan Hito Kimdir?
Uzun yıllar çok uluslu bir şirketin CEO’luğunu yapan Gassan Hito, Suriye’nin başkenti Şam’da doğan Kürt asıllı bir politikacı.
2013 Mart ayında seçildiği Geçici Hükümetin Başbakanlık koltuğuna 4 ay oturan Gassan Hito yeniden seçilmesi takdirde hükümetin merkezini Halep’e taşıyacağını ve halkla kaderini paylaşan örnek bir hükümet kurmak istediğini söylüyor.
Hito, SMDK’nın 10 Ekim 2014 tarihinde düzenlenecek geçici başbakanlık seçiminde en güçlü adaylardan biri. Seçimde Ahmet Toma, İyad Kutsi ve Velid Zubi gibi isimlerin de aday gösterilmesi bekleniyor.
Kaynak: Al Jazeera