Gassal’ın hatırlattığı ölüm gerçeğinden rahatsız olmak!

YAHYA FIRAT

TRT’nin dijital platformu Tabii’den yayımlanan Gassal dizisi, sıra dışı içeriği ve reklam afişleriyle kısa sürede gündem oldu. Özellikle dizideki bir replikten alınan “Ölünce beni kim yıkayacak?” yazılı afiş laik-seküler çevrelerde yankı uyandırdı.

Modern zamanların dayattığı yaşam biçimlerini içselleştirenler, doğal olarak ölüm temasını işleyen dizinin afişlerinden rahatsız oldu. Söz konusu afişlerin insanların psikolojisini bozabileceği, yalnız ve yaşlı insanların durumdan olumsuz etkilenebileceği yönünde tepkiler serdedildi.

Mevcut iktidara karşı muhalif olarak konumlananların kahir ekseriyeti diziyi politik bir zemine taşımaya gayret sarf etti. Selçuk Bayraktar başta olmak üzere iktidar kanadına yakın isimlerin de konuya dair olumlu kanaatlerini kamuoyuyla paylaşması, laik-seküler cenahın dizi karşıttı bir pozisyon almasına sebebiyet verdi.

Birçok yönden ele alınması gereken yapım aslında en yalın anlamıyla ölüm gerçeğini işliyor. Direkt dini mesajlar vermeyen, ölümle yüzleşmeyi sağlayan ve bu noktada izleyiciyi sorgulamaya iten Gassal, izleyiciyi insanın içine girmeye dahi korktuğu gasilhaneye sokmayı başarıyor.

Neredeyse her bölümde ölü bedenleri yıkayan dizinin başrolündeki bir gassal, dirilerin tefekkür etmesine imkân tanıyor. Dizide geçen “Zaman diriyken kıymetli, ölenin vakti bol olur” ifadesi bunun en müşahhas örneklerinden birini teşkil ediyor. Zaman mefhumuna dikkat çekilmesi ve ölülerle diriler arasında yapılan isabetli mukayeseler diziyi sıra dışı kılan etkenler arasında.

Şimdiye kadar hep ölüm gerçeğinden kaçan veya ölümü görmezden gelen laik-sekülerler, senaristin duygu sömürüsü yapmadan, konuyu karikatürize etmeden sadece mutlak bir gerçeklik olan ölümü öne çıkarmasından bile ürktü. İnsanın eninde sonunda teneşirde uzanacağı, yıkanıp kefenleneceği ve mevta olarak tanımlanacağı kaçınılmaz sondur. Bunu görmezden gelmek hakikati değiştirmeyecektir elbette.

Toplumun gassallara mesafeli olduğu, bir nevi onlara ölüm meleği muamelesi yaptığını çeşitli sekanslarla ekrana yansıtan dizi, insanın apaçık bir gerçek olduğunu bile bile ölmekten kaçışını seyircide ajitasyona mahal vermeden aktarıyor.

Dizinin elbette eksik kalmış ve eleştirilmesi gereken birçok yönü de mevcut. Lakin yapımın meydana getirdiği etki ve başlattığı tartışmalar kusurların önüne ziyadesiyle geçiyor. Ölüm ve yaşam arasındaki ince çizgiyi şimdiye kadar pek alışılmadık bir tarzla anlatan Gassal, büyük bir iş çıkarmış.