"Gannuşi’nin Vizyonu, Krizleri Öteliyor"

Gazeteci-Yazar Taha Kılınç ile Tunus’ta gerçekleştirilen yerel seçimler ve Nahda Hareketi Partisi’nin galibiyetini konuştuk.

HAKSÖZ-HABER

Tunus “Arap Baharı” veya Ortadoğu İntifadaları’nın fitilinin ilk olarak ateşlendiği yer. Ek olarak hem modernleşme bağlamında köklü bir geçmişe sahip hem de İslami mücadele açısından kayda değer bir laboratuar niteliğinde. Yanı sıra “Arap Baharı”nın, siyasal sonuçları açısından şimdilik başarılı olduğu tek ülke.

Tunus’ta Yasemin Devrimi sonrası girilen süreçte toplum ve sistemin yeniden inşasında İslamcılar da güçlü bir aktör pozisyonunda. Raşid El-Gannuşi’nin liderliğini yaptığı Nahda Hareketi aynı zamanda siyasi bir parti ve devrim sonrasında girdiği ilk genel seçimlerde beklenmedik oranda bir başarı elde etmişti. Daha sonra ülkede Ortadoğu diktatörlükleri ve batılı emperyalistlerin de kışkırtmasıyla karşı devrim olayları yaşandı. Nahda kendisi özelinde İslami harekete karşı kurulan birçok oyunu sürekli bir yenilenmeye giderek ve Allah’ın izniyle bu oyunları bozarak bugünlere geldi. Böylece daha önceki diriliş aşamasında olduğu gibi inşa aşamasında da çeşitli taktik ve yöntemler deneyerek İslami hareketler için muhasebe edilmeyi bekleyen tecrübeler heybesine katkısını sürdürmeye devam etti / etmekte.

Şüphesiz Tunus’taki yerel seçimler önceki genel seçimlere kıyaslandığında Nahda açısından kısmi bir oy kaybı veya gerileme anlamına geliyor. Ama bununla birlikte nihai tabloya bakıldığında bunun yine de bir başarı olduğu ortada. Keza henüz resmi sonuçları açıklanmamış olsa da Nahda’nın oyların yüzde 27,5'ini alarak birinci parti olduğu belirtiliyor. Hareketin kazandığı belediyeler arasında başkentin de olması ve ek olarak başkent belediyesinde bir kadın adayın bulunması ülkenin siyasi tarihinde ilk olma özelliğini haiz bulunmakta.

Arap Baharı / Ortadoğu İntifadaları’nın Mısır, Libya, Suriye vb. ülkelerdeki seyri ve mevcut moral bozucu durumuyla birlikte düşünüldüğünde Tunus’taki bu tablo ve Nahda’nın galibiyeti olumlu bir gelişme olup Müslümanları sevindirmiştir. Acılarımızın büyüklüğü ve çokluğu bu tür kısmi kazanımlarımızı görmemize engel olmamalı.

Bu bağlamda Tunus’taki yerel seçimleri ve Nahda’nın galibiyetini gündemleştirmenin hayırlı olacağı kanaatine vardık. Bu çerçevede Yeni Şafak gazetesi yazarı gazeteci-yazar Taha Kılınç beyefendiden konuyu Haksöz-Haber okurları için değerlendirmesini rica ettik.

Soruşturma sorularımıza cevap verme nezaketinde bulunan Taha Kılınç beyefendiye bu vesileyle teşekkür ediyor ve kendisiyle yaptığımız demeci aşağıda ilginize sunuyoruz:

Gannuşi’nin Vizyonu, Krizleri Öteliyor

HAKSÖZ-HABER: Arap Baharı’nın ilk ülkesi Tunus’ta yerel seçimler yapıldı. Bin 55'i parti, 860'ı bağımsız, 159'u da seçim ittifakı olmak üzere toplam 2 bin 74 aday listesinin yarıştığı seçimlerde ilk sonuçlara göre Nahda Hareketi oyların yüzde 27,5'ini alarak birinci parti oldu. Bu seçim tablosunu ve Nahda’nın başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

TAHA KILINÇ: Nahda’nın başarısı, Raşid Gannuşi tarafından takip edilen siyasetle yakından alakalı diye düşünüyorum: İktidarı tek başına elinde tutmak için direnmemek, ülkedeki diğer kesimlerle diyalog. Gannuşi, 2011’de uzun bir sürgünün ardından ülkesine döndüğünde, Tunus toplumunun birçok parçadan meydana geldiğini fark etti. Nahda’nın iktidara geldiği ilk seçimlerin ardından, Tunus’ta art arda düzenlenen bombalı saldırılar ve suikastlar da Gannuşi tarafından bir uyarı olarak değerlendirildi. Nahda’nın “Ben tek başıma hâkim olma derdinde değilim, yönetimi paylaşıp gerilimi düşürelim” tavrı, halkta olumlu karşılık bulmuş görünüyor. Bu paylaşım mantığının bir neticesi olarak tesettürlü olmayan, hatta gayrimüslim adaylar bile Nahda listelerinde kendilerine yer bulabildi.   

HAKSÖZ-HABER: Malum, Tunus hem Arap Baharı’nın başladığı ilk ülke hem de Mısır, Libya, Suriye gibi bölgelere kıyasla siyasal bağlamda şimdilik olumlu anlamda sonuç alınmış tek ülke konumunda. Diğer Arap Baharı ülkeleriyle karşılaştırıldığında Tunus’un farklılaşan bu konumu neyle izah edilebilir?

TAHA KILINÇ: Tunus’un Arap Baharı’nı nispeten kansız ve sorunsuz atlatmasının birkaç sebebinden söz edilebilir: 1) Tunus, diğer komşularının aksine dini ve etnik parçalanmışlığın olmadığı, homojen bir ülke. 2) Tunus’un, diğer komşularının aksine güçlü bir ordusu yok. Bu, siyasete müdahale ve dışarıdan yapılacak yönlendirmeler noktasında ciddi bir etken. 3) Tunus, uzun yıllardır sürdürülen Batılılaşma hamlesinin etkisiyle, demokrasi tecrübesini yaşamaya ve yaşatmaya daha yatkın. 4) Tunus’un, yabancıların vahşice saldıracağı doğal kaynaklarının olmaması, dışarıdan müdahaleyi asgari noktada tuttu. 5) Arap Baharı’nın ilk durağı olması da, Tunus’ta olaylar başlarken dünyanın henüz uyanamamasını ve gidişatı tersine çevirecek hamleler yapamamasını sağladı.     

HAKSÖZ-HABER: Arap Baharı sonrası Tunus’unda sistemin yeniden inşası sürecinde ciddi sorunlar da yaşanmakta. Özellikle de ekonomik alandaki geri kalmışlık bir süredir ülkede toplumsal huzursuzluğa sebep oluyordu. Ekonomik alanda istikrarın henüz sağlanamadığı bu ortamda yerel seçimleri kazanmak ve dolayısıyla iktidar olmak aynı zamanda Nahda için bir yük olsa gerek. Bu bağlamda düşünüldüğünde sizce önümüzdeki süreçlerde Tunus’u ve Nahda’yı nasıl bir gelecek bekliyor? Nahda Tunus halkının mevcut sorunlarını iyileştirebilecek mi?

TAHA KILINÇ: Tunus’ta temel problemler henüz halledilebilmiş değil. Kaynakları sınırlı bir ülke için, her şeyin hızlıca toparlanmasını beklemek de gerçekçi bir hedef değil doğrusu. Nahda Hareketi, Raşid Gannuşi’nin tecrübesi ve siyasi vizyonu çerçevesinde ilerleyen bir yapılanma. Onun olmadığı bir denklemde, Nahda’nın hâlâ Tunus halkı için bir umut olup olamayacağı sorusu, hareketin geleceği adına önemli. Gannuşi, iktidarı paylaşarak ve toplumun her kesimiyle diyalog kurarak hem içte tansiyonu düşürüyor hem de sorumluluğu da paylaşmış olduğundan, sorunların hep birlikte sahiplenilmesini sağlıyor. Ancak bu stratejinin uzun yıllar sürdürülemeyeceği de açık. Halk yeniden patlama noktasına gelirse, sokakların tekrar hareketlenmesi ve ısınması da kaçınılmaz olacaktır.   

*

Soruşturma Dosyamıza Verilen Diğer Cevaplar >>>

 

Soruşturma Haberleri

Ankara'da "Filistinli Çocuklara Yönelik Hak İhlalleri ve Soykırım Raporu" açıklandı
“İslami sembolleri ve Müslümanları hedef alan eylemler birkaç psikopatın aşırılığı olarak görülemez”
Kur’an yakma: İfade özgürlüğü mü, tehlikeli bir saygısızlık mı, suç mu?
"Eşcinsellik doğuştandır" yalanı nasıl ortaya çıktı?
"Her Ramazanı bir öncekini aratmayacak şekilde ihya etmeliyiz"