Gannuşi: “Tunus Devrimine Karşı Olanlar Tarihle Zıtlaşıyor"

Nahda Hareketi lideri ve Tunus Meclis Başkanı Gannuşi, "Arap dünyasının derin dönüşümü başarıya ulaşacaktır. Zira, halk özgürlük ve adalet iradesini ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

Tunus Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Libya krizinin Tunus'u doğrudan etkilediğini belirterek, ülkesinde Meclisin feshedilmesine ilişkin çağrıları "kaosa davetiye çıkarmak" olarak nitelendirdi.

Arap Baharı'nın tek başarı örneği Tunus, komşusu Libya'da yaşanan gelişmelerle eş zamanlı siyasette gerilimin yükseldiği bir döneme şahit oldu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır basını Gannuşi'ye yönelik bir karalama kampanyası başlatırken, Tunus içindeki bazı aktörlerin de bu asılsız haberleri kullanmasıyla "Meclisin feshedilmesi, hükümetin düşmesi" yönünde sosyal medyada farklı kampanyalar düzenlendi.

Tunus'ta geçen yıl yapılan genel seçimleri birinci tamamlayan Nahda Hareketi'nin lideri, aynı zamanda Meclis Başkanı Gannuşi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrasında ülke siyasetinde ve bölgede yaşanan gelişmelere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Gannuşi, koronavirüs salgınının yol açtığı krizin, Tunus'ta devletin olağanüstü olaylarla mücadeleye hazır olduğunu ve Cumhurbaşkanı Kays Said, hükümet, parlamento gibi diğer karar alıcılar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını ortaya koyduğunu dile getirdi.

Bu kapsamda Kovid-19'a karşı önlemlerin hızla alındığını belirten Gannuşi, vatandaşların da tedbirlere bağlı kaldığını ifade etti.

"Meclisin feshi yönündeki çağrılar, kaosa davetiye çıkarmaktır"

Ülke siyaseti içinde Meclisin feshedilmesi, hükümetin düşürülmesi ve bunun için de kitlesel gösteriler düzenlenmesi yönündeki çağrıları değerlendiren Gannuşi, "Gösteri, protesto; kişisel ya da toplu olsun, her tür ifade biçimi demokrasinin göstergelerindendir. Demokratik hayatta, yöneten iktidar ve buna itiraz eden muhalifler vardır. Ancak bu itirazlar, barışçıl ve hukuk çerçevesi içinde olmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Bu gösterilerin kamu ve özel mülkiyete zarar vermeye, yakıp yıkmaya, devlet kurumlarını ve kamu hayatını durdurmaya dönüştüğünde, bunun muhalefet değil kaos anlamına geldiğine dikkati çeken Gannuşi, "Devletin görevi kaosa karşı koymak, barışçıl muhalefeti korumaktır. Meclisin feshi yönündeki çağrılar, kaosa davetiye çıkarmak, sokakları kullanmak ve özellikle koronavirüs pandemisi sonrasında gerçek sorunları suistimal etmektir." diye konuştu.

Gannuşi, Tunus'ta bazı muhalif isimlerin Meclisin feshedilmesi yönündeki çağrılarına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Tunus Anayasası, Meclisin feshi için belirli mekanizmalar koymuştur. Bu yönde ilerlemek isteyenin anayasal mekanizmaları takip etmesi gerekir. Fakat, şimdi (Meclisin lağvedilmesi yönündeki) yükselen çağrılar anayasal bağlamın dışındadır, devletin varlığını ve halkın çıkarlarını tehdit eden kaos hedefi taşımaktadır.”

Geniş kapsamlı uzlaşı çağrısı

Nahda Hareketi, Tunus'ta son genel seçimler sonucunda 217 sandalyeli Meclise 52 milletvekili göndererek birinci parti oldu, ancak koalisyon kurmak için çalışan Nahda'nın başbakan adayı, Meclisten güvenoyu alamadı. Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, bu durumda Anayasa gereği kendi seçtiği İlyas Fahfah'ı hükümeti kurmak için görevlendirdi.

Fahfah, zorlu geçen müzakerelerin ardından Nahda Hareketi'nin de yer aldığı bir koalisyon hükümeti oluşturdu. Ancak koalisyon içindeki Halk Hareketi ve Demokratik Akım gibi partilerden Nahda Hareketi'ne yönelik eleştiriler, koalisyon içinde tansiyonu son dönemde yükseltti.

Nahda'nın başı çektiği koalisyon hükümetinde yaşanan gerilimi değerlendiren Gannuşi, Tunus'un daha önce eşi görülmemiş zorluklarla karşı karşıya olduğunu, bunlarla mücadelenin ancak geniş bir siyasi koalisyonla desteklenen hükümetle mümkün olduğunu söyledi.

Kalkınma, maliye alanındaki sorunların yanı sıra 2020 sonuna dek ülkede 1 milyon 200 bin kişinin işsiz kalacağının tahmin edildiğini aktaran Gannuşi, şunları söyledi:

"Hiçbir tarafı uzaklaştırmadan, ulusal sivil toplum örgütleriyle de açılıma giderek, hükümet, parlamento ve Cumhurbaşkanı ile oturup sorunlara yaklaşımları derinleştirmeliyiz. Devletimizi koruyan, ekonomiyi kurtaran, halkımızın arzuladığı hayat şartlarını iyileştirme imkanı tanıyan kanunları, tam ve kapsamlı bir vizyonla hep beraber yapmalıyız.”

"Bazıları hâlâ hayali mücadeleler içinde yaşıyor"

Ülkedeki hiçbir siyasi aktörün, bu zorlu gelişmelerle tek başına mücadele edebilme gücüne sahip olmadığına işaret eden Gannuşi, geniş uzlaşı için ülkenin en büyük sendikası Tunus Genel İşçi Sendikası gibi birçok sivil toplum örgütünün katılımıyla, milli birliğin güçlendirilmesi ve başta koalisyon paydaşları olmak üzere tüm siyasi aktörlerin ortak sorunlar çerçevesinde kapsamlı uzlaşıya gitmesi gerektiğinin altını çizdi.

Gannuşi, Tunus siyasetinde son dönemde artan gerilime ilişkin eleştirilerini isim vermeden dile getirerek, “Bazıları hâlâ hayali mücadeleler içinde yaşıyor. Bunların çoğunun dar çıkar anlayışları, ideolojik temele dayanıyor. Siyasetten ve sivil toplumdan olsun tüm aktörler, ülkeyi tehdit eden bu duruştan uzaklaşarak yüksek bir milli bilince yükselmeli." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı ile aralarında sorun olduğu iddialarına yalanlama

Tunus basınında Cumhurbaşkanı Kays Said ile aralarında bir hoşnutsuzluk olduğuna ilişkin çıkan iddiaları kesin bir dille reddeden Gannuşi, “Hakikat, içeride ve dışarıdaki şüpheli kesimlerin pazarlamaya çalıştığı bu iddialardan daha inandırıcıdır." dedi.

Gannuşi, Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile sürekli iletişim halinde olduklarını belirterek, hoşnutsuzluk ya da yetki mücadelesinin varlığına dair hiçbir işaret olmadığını, aksine son haftalarda koordinasyonun artarak istişare diplomasisinin hız kazandığını ve günden güne daha da güçlendiğini vurguladı.

Yönetimin farklı kurumlarının bugünkü hassas koşulların bilincinde olduğunu söyleyen Gannuşi, devletin mutlak önceliğinin, salgının sosyal ve ekonomik yansımalarına karşı ulusal birliğin oluşturulması ve safların sıklaştırılması olduğunu belirtti.

Sosyal barışa ve ülkenin güvenliğine zarar verme çabalarına karşı durulması gerektiğini kaydeden Gannuşi, "Bizler hepimiz kanuna saygı konusunda müttefikiz. Bakış açılarında bazı ihtilaflar, mutlak bir çekişme ya da mücadele demek değildir, bilakis bu yaklaşımlara yönelik doğal bir ihtilaftır. Bazı acil durumların değerlendirilmesi, gerekli icraatların yerine getirilmesi yönüyle de güzel bir şey. Çünkü, sonuç itibarıyla devletin tercihleri, kritik adımlar ve ulusal yaklaşımlara zenginlik katar." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Said ile geçen cuma görüştüğünü aktaran Gannuşi, saygı ve açıklıkla geçen toplantıda, "özellikle kaos çağrılarını reddeden karşılıklı bir uzlaşı içinde" olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı’nın önderliğinde Kartaca Sarayı’nda rutin toplantılar olacağını paylaşan Gannuşi, bu toplantılarda "ülkenin bağışıklığının güçlendirilmesi ve halkın tüm kesimlerine hizmet adına gelişmelerin değerlendirilmesi, bakış açıklarının birleştirilmesi ve gelecek adımlara ilişkin görüşmeler yapılacağını” dile getirdi.

“Libya'da olanlar Tunus'u etkiledi”

Raşid el-Gannuşi, Tunus'un sınır komşusu Libya'daki gelişmeleri de değerlendirdi.

"Etrafındaki olaylardan etkilenmeyen hiçbir ülke yoktur. Libya’da olanlar doğrudan ve derinden Tunus’u etkiledi." diyen Gannuşi, krizin çözümü için siyasi çözümü ve müzakere yolunu işaret etti.

Ortada bir yangın olduğunu ve bu yangını söndürmek gerektiğini söyleyen Gannuşi, "Libya’da yaşananlara komşu ülkeler kayıtsız kalamaz. Libya ile ortak sınırımız, ticaretimiz, ekonomik ve sosyal ilişkilerimiz var. Tunus’un güvenliği ve ekonomisi, komşusu Libya’da yaşananlardan etkileniyor. Bize göre Libya’da siyasi çözüm, güvensizlik ve kaosun üstesinden gelmenin en barışçıl yolu." dedi.

Gannuşi, "Tunus diplomasisinin yolundan sapmadığını ve Libya’daki tüm taraflarla tarafsızlık ilkesi uyarınca görüşüldüğünü" kaydetti.

Tunus Meclis Başkanı Gannuşi, Libya ordusunun stratejik Vatiyye Hava Üssü'nü ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'e bağlı milislerden kurtarmasının ardından Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac'ı arayarak tebrik etmişti. Söz konusu telefon görüşmesinin ardından Tunus içindeki bazı siyasiler Gannuşi'ye yüklenmeye çalışmıştı.

“Tunus devrimine karşı olanlar tarihle zıtlaşıyor"

Gannuşi, Tunus devrimine karşı çıkan ve devrime muhalif grupları destekleyen uluslarası güçler hakkında da isim vermeden şunları söyledi:

“Tarihte, her devrimin destekçileri ve karşıtları olmuştur. Tunus’ta başlayan Arap Baharı’na karşı çıkan birçok güç odağı özgürlükten ve kendi çıkarlarının tehlikeye gireceğinden korkuyor. Başından beri Tunus devrimini ihraç etmek gibi bir amacımızın olmadığını vurguladık. Ama yine de Tunus devrimi hedef alınıyor. Bu güçler aslında tarihle zıtlaşıyor ve bunda başarılı bir örnek görmedim."

Nahda Hareketi lideri Gannuşi, "Arap dünyasının derin dönüşümü başarıya ulaşacaktır. Zira, halk özgürlük ve adalet iradesini ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

AA

Tunus Haberleri

Tunus'taki Nahda Hareketi, ülkedeki siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrısı yaptı
Tunus rejimi Filistin yanlısı aktivistlere baskıyı artırıyor
Tunus Cumhurbaşkanı Said, ikinci dönem cumhurbaşkanlığı için yemin etti
Tunus’ta yüzde 28 katılımın olduğu seçimleri darbeci kazandı(!)
Tunus siyasi mahkumlara yönelik kötü muamelelerle gündemde