Gannuşi: Despotizm en büyük günahtır!

Raşid Gannuşi, tutuklanmadan önce darbelerin kutlanmaması gerektiğini söyleyerek otoriterleşmeye ve despotizme yönelik eleştirilerde bulunmuştu.

HAKSÖZ HABER

Tunus’ta Raşid Gannuşi’nin tutuklanmasının yankıları devam ediyor. Gannuşi’nin tutuklanmasının ardından yaşananları Financial Times’a yazan Heba Salaeh, tutuklanmayla sonuçlanan süreçte Gannuşi’nin sözlerine de yer verdi. Heba Salaeh’in yazısını sitemiz okurları için Eyüp Togan çevirdi.

Heba Salaeh / Financial Times / Çeviren: Eyüp Togan

Tunus’ta otoriter baskılar arttı ve Gannuşi tutuklandı

Ilımlı İslamcı Nahda Partisinin lideri Raşid Gannuşi, Kays Said'in iktidarı ele geçirmesinden bu yana tutuklanan en yüksek profilli muhalif oldu.

Tunus’ta en büyük muhalefet partisinin liderinin polis tarafından gözaltına alınması, ülkenin Cumhurbaşkanı Kays Said'in otoriter baskısının keskin bir şekilde arttığının göstergesidir. Nahda'nın lideri 81 yaşındaki Raşid Gannuşi, 17 Nisan Pazartesi günü geç saatlerde evine düzenlenen baskının ardından tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Nahda, diktatörlüğe karşı 2011 ayaklanmasından bu yana çoğu zaman Kuzey Afrika ülkesindeki en büyük siyasi gruptu.

Reuters haber ajansına göre, Nahda’nın üç yetkilisi daha tutuklandı ve polis partinin başkent Tunus'taki genel merkezini kapattı. Nahda, Gannuşi'nin 20 yılı aşkın sürgünden sonra Tunus'a döndüğü yıl olan 2011'den önce yasaklanmıştı. Baskılar sırasında gözaltına alınan Said'in en yüksek profilli rakibi Gannuşi'nin tutuklanması, kendisini demokrasiye karşı darbe yapmakla suçlayan eleştirmenleri hedef alan Cumhurbaşkanı Said’in muhalefeti tasfiye sürecini hızlandırmaya yönelik attığı bir adım. Said, 2021'de tüm yetkileri ele geçirdi ve otoritesini sağlamlaştırmak adına siyasi sistemde temelli değişimler yapmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı üzerindeki kontrol ve dengeleri kaldırmak için anayasa değişikliği yaptı ve kukla haline getirdiği parlamentonun seçim tüzüğüyle siyasi partileri marjinalleştirdi.

Şubat ayından bu yana bir düzineden fazla siyasetçi, yargıç ve gazeteci, Said'in muhaliflerini hedef alan baskılardan nasiplerini alarak tutuklandı. Bunlar arasında Nahda yetkilileri, laik politikacılar ve bağımsız bir radyo istasyonunun editörü var. Said, konuşmalarında onları yolsuzluk, terörizm ve Tunus halkına zarar vermek için fiyat artışlarına gitmekle suçladı. Tunus resmî basın ajansı TAP, Gannuşi'nin, "Terörle Mücadele Adli Birimi savcısının tutuklama emri vermesi sonrasında" tutuklandığını söyledi. İçişleri Bakanlığından resmî bir kaynağa göre, Gannuşi daha önce sorgulanmak üzere çağrılmıştı ama bu kez tutuklandı.

Nahda lideri Cumartesi günü muhalefet toplantısında "darbelerin kutlanmaması gerektiğini" söylemiş, "Despotizm en büyük günahtır." demişti. Nahda'sız, siyasal İslam’sız, solcu veya herhangi bir bileşeni olmayan Tunus’un ancak bir iç savaş projesi olacağını belirtmişti.

Tunus, 2011'deki Arap ayaklanmalarından demokrasiye başarılı bir geçişin tek örneği olarak görülüyordu. Geçiş, geniş çapta başarıya ulaştı, çünkü İslamcı ve laik gruplar, 2014'te birbirini izleyen suikastların ardından süreci rayına sokan bir uzlaşıya varabildiler. Aksi halde süreç başarısızlıkla sonuçlanacaktı. Bununla birlikte Tunuslular, ekonomik sorunları çözmede başarısız olan bir dizi zayıf koalisyon hükümetleri üreten bir siyasi sistemle hayal kırıklığına uğradıkça parti, zaman içinde önemli sayıda seçmen kaybetti. Siyasi sistemin temel taşı olarak görülen Nahda Partisi de bu suçlamalar ve hayal kırıklığından payını aldı.

Yorum Analiz Haberleri

Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!
İşgal edilen zihinler
AK Parti ve MHP’nin gençlik teşkilatları Filistin davasının neresinde?
Metalaşan değerler ve ahlaki çözülme
İslam düşmanları neden Müslüman mezarlığına defnediliyor?