Fuat Uğur Bile Hukuk Cinayetlerine Sessiz Kalamadı

​Sözcü, Büyükada davaları ve Mustafa Armağan’a verilen ceza örneklerinde ortaya çıkan hukuk cinayetlerine Fuat Uğur bile sessiz kalamamış!

Fuat Uğur, Türkiye gazetesindeki bugünkü yazısında Sözcü, Büyükada davaları ve Mustafa Armağan’a verilen ceza örnekleri bağlamında işlenen hukuk cinayetlerine parmak basmış.

“Sözcü, Büyükada, Mustafa Armağan Ve Mayın Eşeği Olmak” başlıklı bugünkü (9 Kasım 2017) yazısında Büyükada ve Sözcü davaları davalarını “Hukuki temellerden ve yeterli delillerden yoksun iddianameler.”   olarak nitelendiren Fuat Uğur şu değerlendirmede bulunmuş:

“Büyükada davasında sonunda tahliyeler geldi ve mağduriyet belli ölçüde giderildi.

Ama Sözcü davası sürecinde Mediha Olgun tahliye edilmesine rağmen Muhabir Gökmen Ulu hep cezaevinde ve tutuklu kaldı. Nihayet dünkü duruşmada adalet yerini buldu ve tahliye edildi…

Bu dava güçlü kanıtlarla dolu FETÖ ana davalarının meşruiyetini gölgelemekten başka bir işe yaramıyor. Çünkü FETÖ bu durumu yurt dışında malzeme olarak kullanıp gerçek mağdurlar arasına kaynayarak kendilerini saklıyor, ‘Bakın Türkiye’de hukuk bu şekilde, biz de işte bu tür davalarla yargılanıyoruz’ mesajı veriyor bol bol…”

Fuat Uğur, Mustafa Armağan’a verilen cezayı da haksız bulmuş. Uğur’un konuyla ilgili yazdıkları şöyle:

“Tıpkı tarihçi Mustafa Armağan’ın başına gelen olayda olduğu gibi… Latife Hanım’ın eski eşi Mustafa Kemal Atatürk’e yolladığı ve bir Boston gazetesinde yayınlanan makalesine yer verdiği için Derin Tarih dergisi toplatıldı ve 5 gün önce bu yazıyı yayınlayan Mustafa Armağan, Atatürk’ü Koruma Kanunu uyarınca hapis cezasına mahkûm edildi.

Latife Hanım’ın mektubunu yayınlamak nasıl suç olabiliyordu? Zaten bu koruma kanunu abes ama Atatürk’e hakaret mi vardı? Hayır yoktu. Tuhaf ama zaten Hâkim de off the record olarak bunu söyledi ceza vermesine rağmen…

Bugün Sözcü ile Büyükada davası ile Osman Kavala’nın başına gelenlerle ilgili olarak adalet arayanlar sustular Mustafa Armağan’ın başına gelen haksızlık karşısında. Atatürkçü olduğunu söyleyenlerden özgürlükçü olmasını beklemediğimiz için buna şaşırmıyoruz.

Onlar sustu, tamam ama Derin Tarih dergisini çıkaran Yeni Şafak gazetesi de aylarca sustu, tek kelime etmedi. Haksızlığa uğrayan kendi yazarına sahip çıkmayan ve koruyamayan, üstelik çok haklı olduğu hâlde kılını kıpırdatmayan bir yayın organı ne kadar saygın olabilir? İktidara yakın medyadan da tek ses çıkmadı. Yapayalnız bırakıldı Mustafa Armağan. Doğan medyasının, CHP’nin ve Sözcü’nün önüne sanki bir yem olarak bırakıldı.”

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!