Fransa'daki helal et tartışması sürüyor. Ülkedeki İslam Konseyi Başkanlığı, dini konuları seçim malzemesi yapan cumhurbaşkanı adaylarına tepki gösterdi.
Fransa İslam Konseyi Başkanı Muhammed Musavi ''İslam dininin ve Müslümanların bu kampanyada günah keçisi gibi kullanılmasını anlamadıklarını ve bunu kabul etmelerinin kesinlikle söz konusu olmadığını'' söyledi.
Yabancı düşmanlığıyla tanınan Ulusal Cephe Partisi lideri Marine Le Pen, Paris'te helal et kesimine savaş açarak, konu ile ilgili ilk tartışmayı başlatan siyasetçi olmuştu.
Le Pen, avukatları tarafından savcılığa yapılan şikayet başvurusunda, Paris'teki mezbahalarda helal et kesim biçiminin ''zalimlik'' olduğunu iddia etmişti.
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de hafta sonu katıldığı bir toplantıda, okullarda helal et ve yüzme havuzlarında kadınlar için özel saat uygulamalarının Fransa'nın çoğulculuk ilkesine aykırı olduğunu ifade etmişti.
Fransa'da çoğu kuzey Afrikalı yaklaşık 5 milyon Müslüman yaşıyor.
***
Öte yandan İçişleri Bakanı Claude Gueant ve Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin ardından Başbakan François Fillon da tartışma yaratan ifadelerle katıldı.
Fillon, bir radyoya yaptığı açıklamada Yahudi ve Müslümanlara "atadan kalma koşer ve helal geleneğinden vazgeçme" tavsiyesinde bulundu. Fransa Başbakanı'nın bu ifadelerine Yahudi kuruluşları sert tepki gösterdi. Yahudiler kadar örgütlü olmayan Müslümanlar ise şimdilik tepki vermiş değil.
'ATADAN KALMA GELENEKLERİN ANLAMI KALMADI'
François Fillon, ülkenin en çok dinlenen radyolarından olan Europe-1'de katıldığı bir programda, kendisine helal polemiği hakkında sorulan bir soruya, "Dinler günümüzde bilim, teknoloji ve sağlık sorunlarıyla hiçbir alakası kalmayan geleneklere bağlılığı yeniden düşünmelidir. Geçmişte hijyen sorunlarına bağlı atadan kalma geleneklerin bugün pek anlamı kalmadı" yanıtını verdi.
Fillon'un bu sözlerine ülkenin etkin Yahudi kuruluşlarından derhal tepki geldi. Fransa Yahudi Kurumları Temsil Konseyi (CRIF) başkanı başkanı Richard Prasquier, Başbakanın ifadelerinin kendilerini "şoke ettiğini" bildirdi. Fransa'nın 1905 tarihli laiklik yasasını hatırlatan Prasquier, "Bir Başbakan şahsı adına konuştuğunu söylese de kamuya hitap ederken dini geleneklere karışamaz. İfadelerinin bizleri şaşırttığını kendisine bildireceğiz. Cumhurbaşkanının bu konuda yasanın ne olduğunu hatırlatması yerinde olacaktır" şeklinde konuştu. Fransa Yahudi Üniversite Öğrencileri Birliği (UEJF) de Başbakan Fillon'u "dinlerinin kurallarını yerine getiren Yahudi ve Müslümanları hor görmekle" suçladı.
'FRANSA'DA TAHRİKLERE SON VERİLMELİ'
Fillon'un sözlerine iktidar partisi Halk Hareketi Birliği (UMP) içinden de tepkiler geldi. Partinin kentsel kalkınmadan sorumlu Kuzey Afrika kökenli yöneticisi Salima Saa "Ne adına atadan kalma gelenekten söz ediliyor? İmana, dine, bireye saygı nerede? Fransa Müslümanları hakkında bu denli küçük düşürücü ve olumsuz yargıların yayılmasını görmekten üzüntü duyuyorum. Bu sözler tartışma konusu olmamalı. Fransa'da 6 milyon Müslüman var. Bu gelenekleri Yahudi inancından olan Fransızlar tarafından da paylaşılıyor. Bu tür tahrikler artık son bulmalı. Ön yargılı ve yaralayıcı söylemleri sona erdirmek gerekiyor" ifadeleriyle tepki gsöterdi.
'HELAL' YASA TEKLİFİ GERİ ÇEKİLDİ
Bu arada, bir UMP milletvekili, piyasada pazarlanan etlerin "helal" veya "koşer" usullere göre kesildiğininin görülmesi amacıyla zorunlu olarak etiketlenmesi için Millet Meclisi'ne sunduğu yasa teklifini parti yönetiminden gelen ikaz üzerine geri çekti. Yaklaşık 40 UMP milletvekilinin imzasıyla Meclise sunulan yasa teklifinin hükümetin uyarısıyla geri çekildiği söyleniyor.