Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER
Charlie Hebdo isimli müsveddenin Müslümanların değerlerine dönük iğrenç saldırılarına karşı dünyada tepkiler yükselmeye devam ediyor. Fransız devleti ise ortamı sakinleştireceği yerde ateşin üstüne benzin döküyor.
Allah Resulü (s)’ne dönük hakaretlere en üst perdeden verilen asalet örneği karşılıklar, İslam düşmanlarının zoruna gitmiş olmalı ki yaşadıkları şaşkınlığın şokunu hala atlatabilmiş değiller. Batı dünyası modernleşmenin bir sonucu olarak dini sosyal yaşantıdan ve siyasi eğilimlerden olabildiğince uzaklaştırdı. Bunun en başarılı(!) örneklerinden birisini de Fransa oluşturuyor.
İslam’a da Hıristiyanlığa yaptıklarının benzerini yapmaya çalışan seküler zihin tahakkümcü yüzünü karikatür krizinde gösterdi. Müslümanları aşağılamaya çalışanlar kendilerini düşünce özgürlüğü ile savunurken Müslümanların tepkisini ise terör ile eş tutmaya çalışıyorlar. Akıl ve vicdan sahibi herkesin görebileceği bu tutarsızlık dünyadan tepki toplamaya devam ediyor.
Fransa işi o kadar abarttı ki uzun zamandır gizlemeye çalıştığı “sömürgeci geçmişini” artık saklama gereği bile duymuyor. Hatta Fransa Başbakanı Castex, “kolonyalist geçmişimizle övünmeliyiz” anlamına gelecek sözleri televizyon ekranlarından bile ifade etmiş. İslamcılığa karşı mücadelelerin ideolojik olduğunu da vurgulayan Castex, muarızları ile hukuk üzerinden bir araya gelemeyen, muarızının değerlerine sadece hakaret eden ırkçı-faşist kafa ile mücadelenin İslamcılık için onur vesilesi olduğunu ise unutmuş olmalı!
"(İslamcılığa karşı) mücadelemiz ideolojiktir. Düşman milli birliğimizi bölmek peşinde. Yıllardır süren radikal İslamcılığa tâvizlere, kolonizasyon günahından arınmak için kendimizi kırbaçlamaya hayır diyorum. Öncelikle tarih ve kimliğimizle iftihar etmeliyiz"
— MAkif ????????????️ (@ma_ozdemir) November 2, 2020
Başbakan #Castex pic.twitter.com/c1igm4GOF0