Çetiner Çetin / Yeni Şafak
Fransa'nın başkenti Paris'te PKK'lı üç kadının öldürülmesine ilişkin davanın, tek sanık olan Ömer Güney'in ölmesi nedeniyle düştüğü bildirildi. Adli kaynaklar, 9 Ocak 2013'te Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'in öldürülmesinin ardından açılan davanın tek sanığı Güney'in ilk duruşmaya 36 gün kala, 17 Aralık'ta hastaneye sevk edilirken şüpheli bir şekilde öldüğü açıklanmıştı.
Şüphelerin Üzeri İtinayla Örtüldü
Yeni Şafak, PKK'lı Sakine Cansız ve arkadaşlarının öldürüldüğü andan itibaren içerden destek alındığını değerlendirerek Cansız'ın korumalarını işaret etmişti. Ardından suikastın sanığı Güney'in Almanya, Fransa hattındaki pozisyonun yine kamuoyuna duyuran Yeni Şafak olmuştu. Ancak tüm uyarılara rağmen başta Fransa istihbaratı olmak üzere FETÖ ve PKK yandaşları üç PKK'lı kadının öldürülmesi olayında doğrudan Türkiye'yi sorumlu göstermek için el birliği ile hareket etmişti.
Güney'in Kozanlı Ömer kod adını kullanan FETÖ mensubunun Güney ile Almanya ve Fransa'da yaptığı yüz yüze görüşmeler medyaya ve internet sitelerine Güney-MİT görüşmesi diye servis edilmişti. FETÖ'nün yayın organları Zaman ve Aksiyon dergilerinin polis adliye muhabirleri de bu konudaki algı yönetimi için olağanüstü çaba sarf etmişti. FETÖ mensupları çabalarının yanında PKK'nın yayın organları da eş zamanlı olarak Güney'i örgüte getiren ve referans olan isimlerin üstünü örtmek için hedef şaşırtma yoluna gittiler. Öyle ki Güney'in örgüt arşivindeki kayıt makbuzu yayınlandı ancak referans makbuzundaki isim özenle bantla kapatıldı.
Savcı aradan geçen süre 4 yıl içinde halen soruşturma dosyasını tamamlayıp mahkemeye sunamadı. Soruşturma dosyası üzerinde gizlilik kararı uygulayan Fransız adaleti, Suikastların 3 failinden biri olarak gözaltına alınan Ömer Güney'i sağlık sorunlarını gerekçe göstererek, “Hastane Cezaevinde” koruma altına aldı.
Ankara'nın Güney'in soruşturmasına bir ekip gönderme talebine Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, Fransız dış istihbarat servisi “DGSE”nin baskısı ile yanıtsız bırakırken, Savcı bazı medya kurumlarının temsilcileri ile yaptığı özel sohbet görüşmelerinde Türkiye'yi hedef göstermişti.