Selahaddin E. Çakırgil
Fitne Ateşi, Müslüman Coğrafyalarında Daha Bir Yayılırken..
Ortadoğu’da olup bitenlere, dünyaya müslümanca bir dikkatle bakmaya çalışanlar, son haftalarda özellikle de Mısır’daki askerî darbeyle meşgul, tabiatiyle..
Nasıl olmasınlar ki, 60 yıllık bir diktatörlük rejiminin bir halk ayaklanmasıyla safdışı olmasından sonra, Mısır halkının kurtuluş ümidiyle ve ilk kez serbest iradesiyle cumhurbaşkanı seçmek imkanı bulup, ülkenin yönetim sorumluluğunu 4 yıllık bir süre için Muhammed Mursî’nin eline vermesinin henüz birinci yılı dolarken, bir askerî darbeyle yönetimden uzaklaştırılıverdi.
Bu neticenin elde edilmesi için, bütün emperyalist odakların ve onların hele de arab diyarlarındaki kukla rejimlerin Mursî’yi başarısız kılmak için yığınla entrikaları devredeydi ve içerde ise, ekonominin yüzde 60 kadarını elinde tutan ordunun manipülasyonlarıyla, daha bir artan yığınla sosyo-ekonomik problemler, bir cumhurbaşkanı seçmekle bunların hemen halloluvereceği ümidine kapılan saf kitleleri de oyuna dahil etmişti. Böyle olunca, Kahire’nin ünlü Tahrîr Meydanı’nda günler boyu süren Mursî aleyhindeki dev gösterilerin tezgahlanması daha bir kolay olmuştu.. (Mısırlı yazarlardan Fehmî Huveydî, 10 milyon- 20 milyon, 30 milyon diye daha bir abartılan Tahrîr Meydanı gösterileri için, geçtiğimiz günlerde, ’Bu meydan, yaklaşık 100 bin metre kare büyüklüğündedir ve her metrekareye 4-5 kişinin sığabildiği hesablanırsa; bu meydanda toplananlar en fazla 500 bin civarındaydı, haydi ara caddelerle birlikte, bunu iki misline çıkarsak, 1 milyon kadar idiler.. Ama, emperyalist dünyanın haber kanalları, bu rakamı, 30 milyona bile çıkarmaktan çekinmedi..’ kabilinden bir açıklama yapmıştı ve haklıydı..) Öyleyse, emperyalist dünya ve onların bölgedeki kuklaları ve içerideki, -başta laikler ve kendilerine özgürlükçü / liberaller diyen- gerçekteyse, emperyalizmin yerli temsilcileri ve onların propagandalarıyla sürüklenen kitlelerin sayıları olabildiğince büyütülmeliydi.
Ama, daha acısı, Mursî makamından uzaklaştırılıp, bilinmeyen bir yere götürüldükten sonra, Kahire’nin ’Rabia-t-Adeviyye ve Nahda’ meydanlarında ve ülkenin hemen bütün şehirlerinde de günlerdir devam etmekte olan ve dev gösterilerle Mursî’ye ve kendi iradelerine, oylarına sahib çıkmak isteyen milyonlardan hiç bir haber yok, dünya haber kanallarında.. Hattâ, bir sabah namazında üzerlerine keskin nişancılarla ateş açılarak katledilen (Kahire Tabib Odası’nın rakamlarına göre) 85 kişi ve binlerce yaralıdan da bir haber yok.. Ki, darbeden sonra, büyük ekseriyeti Mursî tarafdarı olmak üzere, öldürülenlerin sayısı 200’yü, yaralıların sayısı ise, binleri geçmiş bulunuyor. Bu korkunç cinayetlerden de dünya Mursî’yi ’firavun ve diktatör’ olarak niteleyen emperyalist dünyanın haber kanalları, sağırın da sağırı..
Çünkü, şerr güçler, alacaklarını aldılar; kazanmış gözüküyorlar. Müslümanların ezilmesinin, öldürülmesinin derdini de mi onlar çekecek?
Hele de, başka bir devlet başkanı hattâ diktatörler bile devrildiklerinde, onların hayatlarının korunması üzerine olanca hassasiyetlerini gösteren güç odakları ve dünya kamuoyu, makamından zorbalıkla uzaklaştırılmasından sonra, nereye götürüldüğü hakkında hiç bir bilgi verilmeyen Muhammed Mursî hakkında, âdetâ, tam bir sağırlık ve körlük sergileniyor. Halbuki, dünyada nice askerî darbeler vardır ki, darbeyi yapar yapmaz, devirdikleri yöneticinin âqıbeti hakkında açıklamalar yaparlar. Burada ise, aradan üç hafta geçtiği halde, tek bir kelimelik haber, görüntü yok.. Nerede olduğundan da, kezâ..
Tekrarlayalım; müslümanların ezilmesinin derdini de mi onlar çekecek?
Irak’da hergün, patlayan bombalar, günlük ortalama olarak, neredeyse 30-40 insanı alıp götürüyor yıllardır ve dünyanun umurunda değil.. Ama, dünyanın müslüman coğrafyaları dışındaki bir başka yerinde tek bir patlama bile olsa, onların acısını bütün dünya paylaşır, haftalarca- aylarca.