El Cezire’nin haberine göre Hamida Danduş, kendisi ve ailesi için yüksek sıcaklıkları hafifletmek için kavurucu güneş altında çadırını soğutmak amacıyla üzerine su serpiyor.
Maardabsa kasabasından 62 yaşındaki kadın, bölgeyi vuran yoğun sıcak hava dalgasının ortasında yerlerinden edilmiş yaklaşık 80 ailenin zorlu yaşam koşullarına katlandığı Suriye-Türkiye sınırına yakın Sahra kampında ikamet ediyor. El Cezire muhabirine “Sanki bir fırının içindeymişiz gibi yaşıyoruz, çadırın içindeki sıcaktan nefes almakta zorlanıyoruz. Çadırın üzerine serptiğimiz su olmasaydı, yoğun sıcaktan ölürdük” diyor.
Kızı ve torunuyla bir çadırda yaşayan Danduş, torununu plastik bir kaba koyup üzerine soğuk su dökmek de dahil olmak üzere her gün ortalığı soğutmak için beyhude girişimlerde bulunduğunu anlatarak “Bizim gibi yaşlılar bu havaya dayanamıyorsa, küçük çocuklar nasıl dayansın? Dün torunum titremeye başladı ve nefes almakta güçlük çekti, biz de hastaneye götürdük, çadırın içindeki ısıdan kaynaklandığını söylediler." diyor
Suriye'nin kuzeybatısındaki kamplarda yaşayan yerinden edilmiş insanları olumsuz etkileyen sıcak havanın önümüzdeki günlerde artması, soğutma mekanizması olmayan ve yansıyan ısıyı yoğunlaştıran naylon kumaştan yapılmış çadırlarda yaşayanların mağduriyetini daha da artırması bekleniyor.
Beyaz Miğferler olarak da bilinen Suriye Sivil Savunması, sıcaklıkların 42 santigrat derecenin üzerine çıkması nedeniyle insanları önümüzdeki günlerde uzun süre güneşe maruz kalmamaları konusunda uyardı. Ayrıca susuz kalmayı önlemek için su ve sıvı alımını artırmayı tavsiye ettiler ve yangınları önlemek için güneşe tüp koymamaları konusunda uyardılar.
Bir Beyaz Miğferler yetkilisi, “Sıcak hava dalgası, içinde bulunduğumuz ayda yangın sayısındaki artışla aynı zamana denk geldi. Ekiplerimiz bu ayın başından bu yana 93'ü tarım arazilerinde, 21'i ormanlarda, 36'sı sivillerin evlerinde ve 10'u mülteci kamplarında olmak üzere 200'den fazla yangını söndürdü" dedi.
Suriye Sivil Savunma ekipleri, zorunlu sağlık hizmeti sağlamanın yanı sıra, koşulları değerlendirmek ve sıcaklık artışına eşlik eden hastalıkları hafifletmek için gerekli rehberliği sağlamak için kamplara saha ziyaretleri gerçekleştiriyor, okullara ve kamplara su sağlamanın yanı sıra tozu azaltmak ve ısıyı kırmak için bazı sokakları ıslatıyorlar.
Suriye-Türkiye sınırına yakın kamplardan birinde yaşayan güney İdlib kırsalından yerinden edilmiş 30 yaşındaki Hazem el-Hacı, kamptaki çocukları toplayıp üzerlerine su sıkarak onları eğlendirmeye ve savaşın yoğunluğunu hafifletmeye çalışıyor.
“Çocuklarımız taşıyabileceklerinden daha fazlasına katlanıyor. Kışın dondurucu soğuğu geçer geçmez, cılız vücutlarını tüketen kavurucu yazın etkisi altına giriyorlar” dedi.
Çadırların çoğunda su dışında herhangi bir soğutma aracının bulunmuyor ve varsa, genellikle sıcak havayı hareket ettirmek dışında herhangi bir rahatlama sağlamayan bir fandan oluşuyor. El Hacı, "Vücudumuzu bunaltıcı sıcaktan biraz olsun dinlendirmek için güneşin yok olmasını sabırsızlıkla bekliyoruz" dedi.
Soğutma yöntemlerinin olmaması, bölgedeki birçok insanın halka açık havuzlarda rahatlama arayışına girmesine neden oldu.
İdlib kırsalına bağlı Hazarin kasabasında yerinden edilmiş 42 yaşındaki Halid Barakat, "Çocuklarım ve ben, yüksek sıcaklıklardan kaynaklanan aşırı kullanım nedeniyle su depomuzun bitmesi üzerine havuza geldik" dedi.
Suriye Müdahale Koordinasyon Grubu'na göre, kuzeybatı Suriye'deki 811'den fazla kamp ihtiyaç duyulan suyun sağlanamamasından muzdarip ve diğer kamplar da bağışçı kuruluşlardan gelen su desteğinin azalması ve yükselen sıcaklıkların neden olduğu artan su tüketimi nedeniyle azalan su ile yetinmekte zorlanıyor.
Barakat, "Acımız ancak Esed rejimi ve Rusya tarafından yerlerinden edildiğimiz köylerimize döndüğümüzde sona erecek" dedi.