Uluslararası Müslüman Alimler Birliği, Mısır’da yaşananlarla alakalı olarak bir bildiri yayınladı.
Meselenin özüne temas ediyor ve halkı galeyana getiren ve hayatı çekilmez hale getiren hususun Mısır triumvirası yani üçlüsü olduğunu beyan ediyor. Kur’an-ı Kerim’in ‘Al-i Firavun’ olarak atıfta bulunduğu iç çekirdeği temsil eden semboller arasında Firavun, Karun ve Haman gelmektedir. Karun, Beni İsrail’den olmasına rağmen yine de çıkar gereği Firavun düzeniyle bütünleşiyor. Ona yamanıyor. Kendi halkını satıyor. Burada elbette ki Hüsnü Mübarek Firavun’u temsil ediyor. 1952 darbesinden sonra Mısır, Enver Sedat’ın eşi Cihan Sedat’a göre, Firavunlar tarafından idare ediliyor. Buradaki Firavun tabiri ona göre biraz da yerli karşılığında kullanılıyor ve anlamına geliyor. Cemal Abdunnasır, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek netice itibarıyla yerel menşeli yöneticiler. Lakin Muhammed Necip gibi birisi Mısır’ı yönetseydi herhalde bu tarz yöneticilere Firavun vasfı atfedilmezdi. Zira, bir yönetimin firavun vasıflı olabilmesi için sert ve acımasız karakterli olması gerekir. Bu vasıflar Cihan Sedat’ın söylediği tiplerde ve yönetim idaresinde aynen var. Maalesef nedense Mısır 59 yıldır oldukça sert yönetiliyor. Daha sonra Cihan Sedat bu yöndeki sözlerini reddetse dahi yakıştırma geniş kesimler tarafından kabul görmüş ve benimsenmiştir. Bugünkü Mübarek rejimi sertliğiyle ve gaddarlığıyla ve ülkenin servetini tekelinde toplamasıyla Firavun tarzı yönetimi temsil etmektedir. Bazı kaynaklarda Kral Faruk’un babası Kral Fuad’ın Mısır’ın ekilebilir alanlarının yedide birine sahip olduğu yazılır. Mübarek döneminde neredeye tekrar ülke yeniden aynı anlayışın cenderesine düştü.
¥
Mübarek ailesi, Firavuniyeti temsil ettiği gibi aynı zamanda oğlu Cemal ve Ala da Karuniyeti temsil etmektedir. Ve onların feleğinde deveran eden işadamları da Mısır’ı soyup soğana çevirmektedirler. Fiyat artışlarının temel nedeni Karuniyete bağlı tufeyli işadamları ve zenginlerdir. Bu parazitler halkın kanından beslenmektedir. Bundan dolayı tüketici birlikleri fiyatlara narh getirilmesini teklif etmektedir. Dolayısıyla, Firavunzm sistemi Karuniyet ve Hamaniyetle birleşerek ülkeyi ahtapot gibi sarmıştır. Mısırda, Hamaniyeti temsil edenler ise Kıptı Kilisesi hiyerarşisi (clergy) ile Ezher idaresini temsil eden bazı zevattır. Zira, Ezher hocalarından bir kısmı bizzat gösterilere katıldığı gibi lehlinde de fetva vermiştir. Lakin kurum olarak Ahmet Tayyip ve benzerlerinden fazla bir ses çıkmamıştır. Buna mukabil, gösterilerde halk kahramanlarıyla Firavun kahramanları karşı karşıya gelmiştir. Süveyş halk kahramanı 90 yaşındaki Hafız Selame, güvenlik güçlerinin boşalttığı şehri halk komiteleriyle birlikte yönetmektedir. 1967 ve 1973 savaşlarında şehri İsrail’e karşı yine halk komiteleriyle birlikte savunmuş ve akabinde de hayatını İsrail’in yıktığı camilerin onarımına adamıştı. Papa Şennude III ise, Mübarek rejimine aleni destek vererek Firavun’dan yana safını belli etmiştir. Şennude’nin yardımcıları Mısır’ın Müslüman halkının geldikleri yere yani Arabistan’a gitmesini istemektedirler. Onlara göre Müslümanlar ülkenin istenmeyen misafirleridir.
¥
Esasında, Bin Ali gibi Suudi Arabistan’a gitmesi gereken Mübarek ve soyguncu avenesidir. Onlar pasaportunu taşıdıkları İngiltere’ye de gidebilirler lakin buradaki önemli nokta Kıpti Kilisesinin safını diktatörden yana belirlemesidir. Halis Çelebi’nin dediği gibi Bin Ali giderayak: “Tunus halkını anladım” demiştir. Bu sözler, Es Safir gazetesinin Yayın Yönetmeni Sati Nureddin’e göre, General de Gaulle’ün sözleridir. Halis Çelebi’ye göre ise Firavun’un tarih içinde söylediği sözlerin yankısından ibarettir. Kur’an’ın ifadesiyle Firavun gargara ve boğulma anında teslimiyetten değil çaresizlikten dolayı “Amentü birabbi Musa” demiştir. Musa’nın rabbine iman etmiştir lakin iş işten geçtikten sonra. Bakalım Hüsnü de Mısır halkıyla aynı pencereden ne zaman bakacak ve ne zaman Firavun ve Bin Ali gibi söyleyecektir? Bin Ali’nin devrilmesi sırasında Tunus devrimi, şair Ebu’l Kasım Eş Şabi’nin mısraları ile gerçeğe bürünmüştür:
İnsanlar hayatı seçtiğinde
Kader bunu duyacak
Karanlık dağılacak
Zincirler kırılacak
Mısır’la alakalı da bir anonim şairin sözleri akla gelmekte ve kalabalıklar içinde yankılanmaktadır:
Adetim olmadığı halde şikayetteyim,
Zira bardak, dolduğunda taşar!
YENİ AKİT