Hatta kartel yayın organları, Ortadoğulu diktatör eşlerini AK Partili siyasilere örnek gösteriyorlardı.
SEZER'DEN BİN ALİ'YE HİTAP: "EY YÜCE KİŞİLİK"
Görev süresi boyunca yurtdışına pek nadir çıkan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in en yakın dostu Tunus diktatörü Zeynel Abidin Bin Ali'ydi.
Bin Ali, 23 yıllık iktidarından sonra halk ayaklanmasıyla ülkesinden kaçarken, 2003 yılında Kartaca'da ağırladığı Ahmet Necdet Sezer'den olağanüstü övgüler almıştı. Sezer, Bin Ali'ye hitaben "Tunus'un yüce kişiliğinizin önderliğinde her alanda gerçekleştirdiği atılım ve başarıları yerinde görmekten mutluluk duydum" demişti. Sezer, kadınların başörtülü olarak sokakta dolaşmasına bile izin verilmeyen Tunus'ta kadın haklarının geliştiğine vurgu yapmıştı.
Eski Cumhurbaşkanı Sezer, Bin Ali'nin davetlisi olarak 15-16 Mayıs 2003 tarihlerinde Tunus'a resmi bir ziyarette bulunmuştu. Ziyaret sırasında Bin Ali tarafından Kartaca Sarayı'nda Sezer ve eşi onuruna akşam yemeği verilmişti. Sezer yemekte yaptığı konuşmada, Bin Ali için de şu ifadeleri kullanmıştı: "Siyasal gelişimi ve izlediği ekonomik ve toplumsal politikalarıyla Tunus, bölgesinde bir istikrar öğesidir. Tunus'un yüce kişiliğinizin yetenekli önderliğinde 7 Kasım 1987 değişiminden bu yana her alanda gerçekleştirdiği atılım ve başarıları yerinde görmekten mutluluk duydum. Ayrıca, kadının siyasal, toplumsal ve ekonomik yaşama eşit ve etkin katılımını özendiren Tunus'un, çağdaşlaşma ve ilerleme sürecindeki atılımları toplumsal barış ve istikrar ortamında gerçekleştirmesi tüm dünyada takdirle karşılanmaktadır."
HÜRRİYET'İN MANŞETİ: "ONLAR AÇILDI, BİZ KAPANDIK"
23 Aralık 2002 tarihli Hürriyet'in "Onlar açıldı biz kapandık" başlıklı manşet haberinde ise Ortadoğu'nun diktatörlerinin eşleri "çağdaşlık ve modernlik timsali" olarak gösteriliyordu. Haberde, şu ifadeler dikkat çekiyordu: "Müslüman ülkelerin başı açık 'first lady'leri ve kadın liderleri ön plana çıkarken, İslam dünyasındaki tek laik ülke olan Türkiye'de tam tersi bir durum yaşanıyor. AKP hükümetinde yer alan 24 bakandan 15'inin eşi türban takıyor. 3 Kasım genel seçimlerinin ardından oluşan Türkiye'nin yeni üst düzey yönetiminde, türbanlı eşler ağır basıyor. Başta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, protokolde ikinci sırada bulunan TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Abdullah Gül'ün eşleri de türbanlı. Kabinedeki 24 bakandan 15'inin eşi türban takıyor. Buna karşılık, Arap ve Müslüman ülkelerin pek çoğunda lider eşleri, açık saçları ile dünya kamuoyunun gündemine giriyor."
Haberde, diktatörlükle yönetilen ülkelerin baskıcı liderlerinin eş ve yakınları tek tek ayrıntılı biçimde anlatılarak, abartılı övgüler diziliyordu. İşte onlardan bazıları:
¥ "Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in eşi Suzan Mübarek, zevkli takıları ve modern giyimiyle Arap dünyasının genç first lady'leriyle yarışıyor. Arap Kadın Organizasyonu'nun kurulmasında emeği geçen Suzan Mübarek, 'Kadınlar karar mekanizmalarına katılmadıkça geleceğimiz olamaz' diyor.
"SANKİ ONLAR TÜRK, BİZ ARABIZ"
Radikal gazetesinin 10 Temmuz 2010 tarihli sayısında yayımlanan köşesinde Türker Alkan, Arap diktatörlerin eşlerinin modernliği karşısında duyduğu hayranlığı şu ifadelerle dile getiriyordu: "(Bizde) başbakanlar, cumhurbaşkanları seçimle geliyor. Bizim lider eşleriyle Arap liderlerin eşleri bir araya gelmiyor mu, şaşırıp kalıyorum. Sanki Türkler Arap'mış, Araplar da Türk'müş gibime geliyor."
KIŞLALI'DAN "ONLAR DA TUNUS'UN KEMALİSTLERİ" ÖVGÜSÜ
Bir suikast sonucu hayatını kaybeden, ulusalcı kesimlerin idol isimlerinden Ahmet Taner Kışlalı, yazılarında Tunus rejiminden "Tunus'un Kemalistleri" diye bahsediyordu. Kışlalı, "Tunus'un Kemalistleri" nitelendirmesiyle yazdığı yazılarında, "Kemalizmin örnek alınması ve uygulanması durumunda Tunus gibi geleneklerine sıkı sıkıya bağlı bir Arap ülkesinde bile çağdaş reformların yapılabileceğine" dikkat çekiyordu.
ALİ EYVAZ / YENİ AKİT