Fırat Kalkanı Maksadına Ulaştı mı?

Fırat Kalkanı’nın kazanımlarını koruma kaygısı Münbiç’ten Rakka’ya, Halep’ten İdlip’e hatta Şam’a, Humus’a, Lazkiye’ye kadar bir Suriye politikası üretmenin önünde bir engel değil, bir moral kaynağı olarak değerlendirilmelidir.

Kenan Alpay’ın yorumu:

Önceki gün toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nun ardından yayınlanan bildiride açıkça geçmese Fırat Kalkanı Harekâtı’nın bu süreçte nihayete erdirileceğine dair ne bir bilgi ne de bir işaret vardı. MGK’daki ‘başarıyla sonuçlandı’ ifadelerinin ne anlama geldiğini Başbakan Binali Yıldırım aynı gece katıldığı bir canlı yayın programında izah etmeye çalıştı. Gerek MGK bildirisinde gerekse Başbakan Yıldırım’ın beyanlarında dikkat çekici olan hususlardan biri de terörle mücadele vurgusunda DEAŞ vurgusuna rağmen PKK/PYD’nin hiç zikredilmemesiydi.

MGK bildirisinde konuya ilişkin şu uzun cümle kurulmuştu: "Ülkemizin sınır güvenliğini sağlamak, DEAŞ terör örgütünün ülkemize yönelik tehdit ve saldırılarını önlemek, yerinden edilmiş Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine dönüşlerine imkân vermek ve Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde huzur ve güven içerisinde yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak maksadıyla yürütülen harekâtın başarıyla sonuçlandığı ifade edilmiştir." Başbakan Yıldırım’ın konuşması da benzer vurguları ihtiva ediyordu. İlaveten “güvenliğimizi tehdit edecek bir şey olursa, herhangi bir icraat yaparsak, bu yeni bir harekâttır. Fırat Kalkanı Harekâtı bitmiştir, bundan sonra ihtiyaç olması halinde artık yapılabilecek bir hareket artık başka bir isimle anılacak” diyerek bundan sonrasına dair atılacak adımların zamanlaması ve mahiyetine ilişkin ipucu vermedi.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye
Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm