Filistinliler 'Trump yerine herhangi birini' tercih ediyor…

Gazze'de yapılan gayrı resmi bir anket, Filistinlilerin Trump yerine Kamala Harris’i tercih ettiğini gösterdi. Rasha Abou Jalal'ın makalesi Haksöz Haber okurları için tercüme edildi.

Rasha Abou Jalal / Al Monitor

Gazze'deki Filistinliler Kamala Harris'e sıcak bakıyor, 'Trump yerine herhangi birini' tercih ediyor

Gazze'deki Filistinliler 5 Kasım'da yapılacak ABD başkanlık seçimleriyle ilgili son gelişmeleri yakından takip ederken, Demokratların muhtemel adayı Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in tercih ettikleri aday olarak öne çıktığı görülüyor.

Filistinlilerin Harris'i Cumhuriyetçilerin adayı eski Başkan Donald Trump'a tercih etmesi, Harris'in İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'deki savaş yönetimini eleştiren tutum ve açıklamalarının yanı sıra Trump'ın 2017-2021 yılları arasında Beyaz Saray'dayken attığı adımlarla açıklanabilir.

İsrail'in Amerika Birleşik Devletleri'nden aldığı geniş desteğe rağmen, Filistinliler bir sonraki başkanın İsrail'in Gazze'de dokuz ayı aşkın süredir devam eden askeri operasyonlarını durdurmak için çalışacağını umuyor.

Perşembe günü Beyaz Saray'da Netanyahu ile görüşen Harris, Gazze'deki çatışmalara “kalıcı bir son” verilmesi çağrısında bulundu. Harris televizyonda yayınlanan açıklamasında “Bu savaşın sona ermesinin zamanı geldi. Yaşanan acılar karşısında hissizleşmemize izin veremeyiz ve ben de sessiz kalmayacağım.” dedi.

Netanyahu bu hafta, İsrail saldırılarının Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre 39,000'den fazla Filistinliyi öldürdüğü ve korkunç bir insani kriz yarattığı Gazze'deki savaşın gölgesinde kalan bir ziyaret için Washington'daydı.

İsrail Başbakanı Çarşamba günü Kongre'de ateşli bir konuşma yaparak, 7 Ekim'de İsrail'in güneyine saldırarak 1.200 kişinin ölümüne ve 250 kişinin rehin alınmasına yol açan Hamas'a karşı bir kez daha “tam zafer” sözü verdi.

Oturuma katılan ABD'li milletvekilleri Netanyahu'yu defalarca ayakta alkışlarken, aralarında parti liderlerinin de bulunduğu Demokrat milletvekillerinin yaklaşık yarısı oturumu boykot etti.

Filistinliler Harris'in kampanyasının önceden planlanmış bir etkinlik nedeniyle oturuma katılmadığını belirttiler. Harris ertesi gün Beyaz Saray'da Netanyahu ile bir araya geldi.

Harris Mart ayı başlarında Alabama'nın Selma kentine yaptığı bir ziyaret sırasında Gazze'de ateşkes çağrısında bulunmuş ve İsrail'i Filistin topraklarına yardım akışını arttıracak adımlar atmaya davet etmişti.

'Büyük cani'

Gazze'nin kuzeyinden Deyr el-Belah kampına göç eden Muhammed Ebu Şaruh Al-Monitor'a şunları söyledi: “Filistinliler ABD Kongresi üyelerinin Netanyahu'nun son konuşması sırasında sergilediği tavır karşısında çaresizlik hissettiler ve ABD'nin İsrail yanlısı politikasında radikal bir değişiklik olacağına dair umutlarını yitirdiler.”

Uluslararası ilişkiler alanında yüksek lisans yapan Abu Sharkh, Netanyahu'nun 55 dakika süren konuşması sırasında kongre üyelerinin alkış tutmasını yorumlarken, “Bizim için alkışlar Filistinli çocukların başına düşen bombalar gibiydi” dedi.

Yine de Gazze ve bir sonraki ABD başkanı söz konusu olduğunda bir tercihi var: mevcut başkan yardımcısı.

“Harris'in Filistinliler için daha iyi bir vizyona sahip olacağını düşünüyorum, özellikle de insan hakları, yardımların arttırılması ve Gazze'nin yeniden imarı gibi konularda.”

Gazze Şehri'nden güneydeki Qarara kasabasına göç eden Abdul Rahim al-Hayek, seçimi kim kazanırsa kazansın ABD'nin Filistinlilere ve savaşa yönelik politikasında olası bir değişiklik konusunda Abu Sharkh'ın kötümserliğini paylaşıyor.

Al-Monitor'a konuşan Hayek, “14 ABD başkanı gördüm, 1998'de barış sürecini ilerletmek için Gazze'yi ziyaret eden Başkan Bill Clinton hariç hepsi bariz İsrail yanlısıydı” diyor.

Harris'in Kasım ayında seçimleri kazanmasını istediğini söyleyen Hayek, “Gelecekteki başkentimiz Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan Trump yerine herhangi birini tercih ederim” dedi.

Filistinlilerin umudu Doğu Kudüs'ün gelecekte kurulacak bir Filistin devletinin başkenti olması.

Filistinliler Trump'ın başkan olduğu dönemde yaşadıkları toplu gerilemeleri kolaylıkla hatırlıyorlar. Trump görevde olduğu süre boyunca Filistin davasına darbe olarak görülen bir dizi karar aldı.

En önemlisi, Trump Aralık 2017'de Kudüs'ü İsrail'in birleşik başkenti olarak resmen tanıdı ve bir sonraki yılın Mayıs ayında ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıdı. 2019'da onlarca yıllık ABD politikasını tersine çevirdi ve Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerinin yasadışı olmadığını ilan etti.

Trump ayrıca ABD'nin Filistinli mültecilere yardım eden BM Yardım ve Çalışma Ajansı'na ve Filistin Yönetimi'ne (FY) yaptığı yardımları askıya aldı. Ayrıca, Filistin halkının uluslararası alanda tanınan temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün Washington DC'deki merkezini kapattı.

Gazze'den Deyr el Balah'a göç eden hükümet çalışanı Shireen Zaiter, Al-Monitor'a şunları söyledi: “Harris biz Filistinlilere daha sempati duyuyor gibi görünüyor ve Beyaz Saray'a geçtikten sonra İsrail'in bize karşı yürüttüğü savaşı sona erdirmek için baskı yapacağına inanıyorum.”

Şimdiki İsrail başbakanı içinse “Harris'in siyasi duruşuna ters bir duruş sergiliyor” diyor. Ayrıca Netanyahu'nun savaşı sona erdirmek istediği konusunda doğruyu söylemediğini ve Gazze'ye yeni bir askeri işgal uygulamak istediğini söyledi.

Zaiter Trump hakkında sert ifadeler kullanarak “Bu adam Filistinlilerden nefret ediyor ve Arapları hayvan olarak görüyor” dedi. Zaiter, Trump'ın yeniden seçilmesi halinde savaşı durdurmak için çalışacağına inanmıyor.

Gazze'nin merkezindeki Nuseirat mülteci kampına sürülen lise müdürü Rabab Abu Rahma Al-Monitor'a şunları söyledi: “Açıkçası ABD seçimlerini televizyondan izlemek için elektriğimiz yok, internet de yok. İsrail savaşı yüzünden yaklaşık 10 aydır dünyayla bağlantımız kesik.”

Hangi ABD adayını tercih ettiği sorulduğunda ise Ebu Rahma, “Harris hakkında pek bir şey bilmiyorum ama Trump hakkında çok şey biliyorum. O Filistinliler için büyük bir cani!”

Harris, Trump karşıtı

Al-Monitor'a konuşan bir analist Harris'in İsrail'i desteklemeye devam etmekle birlikte sivil halkın durumunu ve derinleşen insani krizi göz önünde bulundurarak Gazze savaşına daha ılımlı yaklaşabileceğini düşünüyor.

Al-Monitor'a konuşan yerel Al-Ayyam gazetesi yazarı Talal Okal, “Harris, Biden'ın savaş yanlısı tutumuna karşı çıkmasa da özellikle sivil kayıplar ve Gazze Şeridi'ne yardım girişi söz konusu olduğunda İsrail'in Gazze'deki politikalarına karşı çıkıyor” dedi.

Okal, “Harris Filistinlilerin yerinden edilmesine, Gazze Şeridi'nin yeniden işgal edilmesine, kuşatmaya ve topraklarının küçültülmesine hayır dedi” diye ekledi. “Harris bölgede hayati önem taşıyan altyapının yeniden inşasını ve Filistin Yönetimi'nin güvenlik hizmetlerinin güçlendirilmesini destekliyor.”

Okal ayrıca Harris'in Netanyahu'yu kamuoyu önünde eleştirmeye ve Gazze'deki Filistinli sivillere sempati duyduğunu ifade etmeye daha istekli göründüğünü belirtti.

Trump savaşın bir an önce sona erdirilmesi ve normale dönülmesi çağrısında bulunmuş olsa da Okal, Trump'ın açıklamalarının sadece seçim kampanyasından kaynaklandığına inanıyor.

“Bence Trump Amerika'daki Müslüman seçmenlerin oylarını kazanmaya çalışıyor ama aslında İsrail'in ve özellikle de Netanyahu'nun en büyük destekçisi” dedi.

Pew Araştırma Merkezi'ne göre Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 3.45 milyon Müslüman yaşıyor ve bu rakam nüfusun yaklaşık %1.1'ini oluşturuyor.


Rasha Abou Jalal tarafından Gazze'deki Deir Al Balah'ta kaleme alınıp Al Monitor'de yayımlaman bu makale Haksöz Haber tarafından tercüme edildi.

Çeviri Haberleri

Suriye devrimi en çok Siyonistleri ve Sisi'yi korkuttu!
Batılı ülkeler Suriye'de esas gücün kim olduğunu sonunda kabul etti!
Batı, Rusya, İran ve Arap diktatörlükleri Suriye devrimiyle boylarının ölçüsünü aldılar!
Biden ABD’nin hayali demokrasisini ayakta tutan sapkın bir yalanın vücut bulmuş halidir
Mücahitlerin şahin insansız hava araçları: Suriye semalarındaki yeni silah