Filistinli sol gruplar neden birbiriyle çatışıyor?

Ahmet Varol, Lübnan'da Filistinli gruplar arasında yaşanan çatışmalar üzerinden oluşturulan dezenformasyona dikkat çekerken olayların asıl mahiyeti hakkında bilgi veriyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Aynu’l-Hilve’deki çatışmalar üzerine

Lübnan’daki Filistin mülteci kamplarından birinde Filistinli gruplar arasında geçtiğimiz hafta sonu şiddetli çatışmalar meydana geldi. Olaylar Türkiye’deki medyaya da yansıdı. Ancak geniş çerçevede pek ele alınmadı. Filistin davasıyla ilgilenen bütün herkesi rahatsız ettiğini düşündüğümüz bu olayların arka planı hakkında biraz bilgi vermeyi yararlı görüyoruz. 

Olayların yaşandığı mülteci kampının adı Türkiye’deki haber kaynaklarında Aynu’l-Halva, Aynu’l-Helva ve Aynu’l-Hulve olarak muhtelif şekillerde yazıldı. Doğrusu Aynu’l-Hilve’dir. 

Bilindiği üzere Lübnan’da, Filistinli mültecilerin yaşadığı birçok mülteci kampı var. Bunların en büyüğü de, başkent Beyrut’un güneyindeki Sayda şehrinin 3 km güneyinde bulunan Aynu’l-Hilve’dir. Bu özelliğinden dolayı Lübnan’da faaliyet yürüten muhtelif Filistinli grupların siyasi teşkilatları ve silahlı milis gruplarının bulunduğu bir merkez konumundadır. 

Geçtiğimiz hafta sonu patlak veren çatışmalar ise kendini Cundu’ş-Şam olarak isimlendiren ve “İslamcı” olarak tanımlanan marjinal bir grubun militanlarıyla Fetih örgütü arasında meydana geldi. Bazı kaynaklarda olaylara Fethu’l-İslam ve Asabetu’l-Ensar isimli iki marjinal grubun militanlarının da karıştığı iddia edildi.

Bunlar arasında zaten daha önce meydana gelen çatışma ve gerginlikler sebebiyle devam eden bir husumet vardı. 

Geçtiğimiz Mart ayında kardeşinin Cundu’ş-Şam’ın adamları tarafından öldürüldüğünü düşünen Fetih hareketi mensubu bir kişi, cinayeti işleyen kişinin yargıya teslim edilmiş olmasına rağmen, geçtiğimiz cumartesi günü bu örgütün ileri gelenlerinden Ebu Katade lakaplı Mahmud Halil isimli kişiye suikast planladı. Bu amaçla söz konusu örgütten Ebu Katade’nin de aralarında bulunduğu üç kişilik gruba saldırı düzenledi. Saldırıda Ebu Katade ile bir arkadaşı yaralanırken Abd Ferhud isimli bir genç öldürüldü.

Bunun üzerine Cundu’ş-Şam isimli örgütün militanları gece yarısından itibaren Fetih elemanlarına karşı harekete geçti ve onların evlerini hedef alarak saldırılar düzenlemeye başladılar. 

Pazar günü Fetih hareketinin Sayda bölgesi Ulusal Güvenlik Sorumlusu olarak görev yapan Ebu Eşref El-Armuşi olayların yatışmasını sağlamak ve işlenen cinayetten sorumlu tutulan kişinin yargıya teslim edilmesine aracılık etmek amacıyla gittiği sırada, Cundu’ş-Şam’ın adamları tarafından pusuya düşürülerek dört arkadaşıyla birlikte öldürüldü. 

Bunun üzerine olaylar daha da şiddetlendi ve Fetih’in elemanları da sahaya çıkarak saldırılar düzenlemeye başladılar. Çatışmalar yüzünden yüzlerce aile mülteci kampını terk ederek civardaki hastanelere ve kamu kurumlarına sığınmak zorunda kaldı. 

Filistinli oluşumların Filistin Ortak Çalışma Komisyonu’nun çabalarıyla pazar gece yarısı ateşkes sağlandığı açıklandı. Ancak fiili olarak çatışmalar ve saldırılar durmadı. Komisyon tamamen sükunet sağlanması için çalışmalarına devam etti ve salı günü ateşkesin kesinleştirilmesinden sonra saldırıların durdurulması yönünde talimatlar gönderildi. 

Arap dünyasında ve Batıda bazı medya organlarında olayların “İslamcılarla” Fetih örgütü arasında çatışma olarak lanse edilmesi zihinlerin karışmasına neden olmuştur. Filistin’de direnişte etkin durumdaki Hamas, İslami Cihad gibi oluşumların olaylarla hiçbir ilgisi yoktur. Hamas özellikle fitne ateşininin söndürülmesi için yoğun çaba sarf etmiştir. Olayın bir tarafında yer alan ve “İslamcı” olarak tanımlanan gruplar daha önce de sorunlu faaliyetlerde bulunmuş ve Lübnan güvenlik teşkilatı tarafından sakıncalı olarak tescil edilen marjinal gruplardır. 

Olayların ilk kıvılcımının çakılmasına sebep olan kişi de mensubu olduğu Fetih örgütünün talimatıyla değil tamamen kendi kişisel kararıyla intikam saldırısı gerçekleştirmiş, Fetih’in güvenlik sorumlusu olayları yatıştırmak için harekete geçtiği sırada pusuya düşürülerek arkadaşlarıyla birlikte katledildiği için olaylar bir anda alevlenmiştir. Dolayısıyla hadiseler Fetih hareketinin de yaşananları onayladığını göstermez.

Yorum Analiz Haberleri

Görsel kültürün fıtrata etkisi
Ümmetin ihyasında öğretmenlerin rolü
Kâbe acilen bu müptezellerin elinden kurtarılmalıdır!
“İsrail neden bir haydut devlettir?”
CHP ile laiklik anlayışınız farklı, peki Anıtkabir anlayışınız aynı mı?