Filistin'in bir araya getirdiği insanlık...

Ahmet Varol, Özgürlük Tufanı Kongresi'nde bir araya gelen kalabalığın Filistin'in Müslümanlar için önemine işaret ettiğini belirtiyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Filistin bir buluşma adresidir

18-19 Mayıs tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde İnsan ve Medeniyet Hareketi’nin öncülüğünde, Filistin ve Kudüs’e Destek İçin Uluslararası Koalisyon ve merkezi Cezayir’de olan El-Bereke Uluslararası İnsani Yardım Kuruluşu’nun katılımıyla Mu’temeru Tufani’l-Ahrar yani Özgürlerin Tufanı Kongresi ismiyle bir uluslararası toplantı düzenlendi. 

Toplantıya 60 farklı ülkeden katılanlar vardı. Bazı ülkelerden kalabalık gruplar halinde gelenler olduğu için onlar salonda göz doldurur bir alanı kapatmışlardı. Aynı zamanda Filistin halkının hak ve özgürlük mücadelesine desteklerini dile getirdikleri sloganlarıyla da kendilerini belli ediyorlardı. 

Her şeyden önce şunu ifade edeyim ki orada gördüğüm manzara benim yıllardan beri savunduğum Filistin ve Kudüs davasının İslam ümmeti için bir buluşma adresi ve ortak alan olduğu görüşümde yanılmadığımı bir kez daha teyit etti. İslam’a karşı savaş halinde olan emperyalist güçler de siyonist işgale destek ve her yönden yardım konusunda ittifak halindedir. Böyle bir ittifak karşısında Filistin halkı ve direnişinin savunduğu hattı tüm dünya Müslümanları açısından bir ribat hattı olarak görmek ve bu hattı savunanlara destek vermek daha bir önem kazanmaktadır.

Buluşmanın ana konusu, Filistin direnişinin siyonist işgal rejiminin Kudüs’e, Mescidi Aksa’ya ve tüm Filistin halkına yönelik sürdürdüğü savaş karşısında başlattığı Aksa Tufanı’yla birlikte işgal rejiminin ABD ve muhtelif Batı ülkelerinin yardım ve destekleriyle sürdürdüğü soykırım karşısında tüm dünya Müslümanları olarak yüklenmemiz gereken sorumluluklar ve icra etmemiz gereken fonksiyondu. 

Toplantı benim açımdan oldukça verimli ve faydalı oldu. Daha önce Filistin davasıyla ilgili muhtelif toplantılarda ve buluşmalarda bir araya geldiğimiz ama epeyden beridir görüşemediğimiz birçok önemli şahsiyetle yeniden görüşme fırsatı elde ettim. Bunun yanı sıra bu dava için önemli çalışmalar yürüten yeni şahsiyetlerle tanışarak yeni dostlar edindim. 

Gördüğüm manzara dünya Müslümanları arasında dayanışma ve irtibatları güçlendirme çabalarının gerileme değil ilerleme sürecinde olduğu konusundaki kanaatimi güçlendirdi. Bugün İslam dünyasında büyük zorluklar ve sıkıntılar yaşanıyor, siyasi otoritelerin birçoğu halklarının değerlerinden uzak olmaları sebebiyle yüklenmeleri gereken sorumlulukları yüklenme konusunda ihmalkâr davranıyor olsa da inanç ve değerlerine sahip çıkan kitleler arasında dayanışma ve güç birliği duyarlılığının güçlenmekte olduğunu söyleyebiliriz. Filistin’de devam eden hak ve özgürlük mücadelesinin kararlılıkla sürdürülmesinin de bunda önemli bir payı olduğunu gözden uzak tutmamalıyız. 

Buluşmada gündeme getirilen projeler, Müslüman toplumların Filistin halkını yalnız bırakmama niyetini ortaya koyduğu gibi gelecek konusunda karamsar ve ümitsiz değil bilakis hazırlıklı ve gayretli olduğunu, küresel emperyalizmin siyonist işgale verdiği destekten kaynaklanan azgınlık karşısında yenilgiyi kabul etmeme hususunda ısrarlı olduğunu ortaya koyuyordu. 

Ancak üzerinde çalışılan projelerin başarılı olmasının ve yapılan hazırlıklardan sonuç alınmasının güçleri ve imkanları birleştirmek suretiyle mümkün olabileceğini de dikkatten uzak tutmamak gerekir. Bu yönüyle de Filistin ve Kudüs davasının bir buluşma adresi olması gerekir. Çünkü oradaki ribat hattının savunulması bunu gerektiriyor. 

Farklı ülkelerden oldukça değerli şahsiyetler gayet heyecanlı konuşmalar yaparak Filistin davası konusundaki bilinç ve duyarlılıklarımızın tazelenmesine vesile oldular. Ama bu bilinç ve duyarlılığın geniş alana yayılması için herkesin bulunduğu yerden bir şeyler yapması, kimsenin sunabileceği herhangi bir katkıyı basit ve önemsiz olarak görmemesi gerektiğini bir kez daha hatırlatalım. 

Ben şahsen buluşmada Türkiye’den daha çok kişinin bulunmasını bekliyor ve arzu ediyordum. Bununla birlikte organizasyonun gayet başarılı ve programın da her yönden faydalı olduğunu belirtmeliyim. Allah katkıda bulunanlardan razı olsun.

Yorum Analiz Haberleri

2024 senesinde coğrafyamızdaki siyasi olaylar
Birleşmiş Milletler neden yeni Suriye'de rol almamalı?
Suriye Devrimi'ne Kur’an penceresinden bakış
İran kendi ipini çekiyor…
Ekran karşısında beyni çürüyen bir nesil...