Filistin’de Siyonist İşgalden Kaynaklanan Holokost Bitmedi, Devam Ediyor

Bugünlerde siyonist işgal rejiminin Kudüs’te holokost anma töreni düzenlemesine değinen Varol, işgal rejiminin Filistin’de halen yaptığı soykırımlara ve zulme dikkat çekiyor.

Yeni Akit / Ahmet Varol 

Dünün holokostundan bugünün holokostuna 

Siyonist işgal rejimi bugünlerde, yahudi soykırımının yani holokost olarak isimlendirilen olayın 75. yıldönümü münasebetiyle Filistin’in kutsal şehri Kudüs’te “Uluslararası Holokost Anma Törenleri” düzenliyor. Bu törenler Uluslararası Holokost Forumu tarafından organize ediliyor. Uluslararası Holokost Forumu’nun Ocak ayının sonuna doğru düzenlediği bu programların bu yıl beşincisi düzenleniyor. 

Bu yıl düzenlenen programların en geniş çaplısı olduğu ifade ediliyor. Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emannuel Macron başta olmak üzere kırk kadar devlet başkanı, cumhurbaşkanı ve devlet lideri etkinliklere iştirak ediyor.  

Holokost anma törenleri neden Kudüs’te düzenleniyor? Holokost Kudüs’te mi gerçekleştirildi? Kudüs ve Filistin halkının holokost ile en ufak bir bağlantıları olmadı ve bu halktan bir ferdin bir parmağı bile holokost olarak tanımlanan olaylardan birine bulaşmadı. Ama holokosttan kaçtıkları söylenenler, küresel emperyalizmin sunduğu imkanları ve sağladığı yolları kullanarak Filistinlilerin topraklarını ellerinden zorla aldılar. Şimdi de gasp ettikleri bu topraklarda kendilerince holokost anma törenleri düzenliyorlar.  

Kudüs’teki siyonist hakimiyet gayri meşru bir işgaldir. Siyonist işgalci bir holokosttan kaçtığını iddia ederken, holokostla en ufak bir bağlantıları olmayan insanlara karşı ikinci bir holokost gerçekleştirmiş, onları yurtlarından zorla çıkarmış, topraklarını gasp etmiş ve şimdi de bu topraklarda kendince holokost anma törenleri düzenlemektedir.  

Siyonist işgalcinin gayrimeşru bir şekilde işgal altında tuttuğu Kudüs’te düzenlenen holokost anma törenlerine iştirak edilmesi Kudüs üzerinde bu gayri meşru işgalin onaylanması ve meşrulaştırılması anlamına gelmektedir. Holokost anma törenlerinin gerçekte o holokost nerede gerçekleştirildiyse o topraklarda düzenlenmesi gerekir.  

Siyonist işgalci holokost olayını gerçekte kendisinin Filistin halkına yönelik olarak uyguladığı insanlık dışı zülmün, aparteidin yani ırk ayrımı politikasının, bu politikaya dayalı olarak gerçekleştirdiği katliamların, tasfiyenin, tehcirin ve şiddetin üstünü örtmek daha da ötesi bütün bu uygulamaları meşru göstermek için istismar etmeye çalışmaktadır. Yahudilerin geçmişte maruz kaldıkları zulmü, bu zulümle uzaktan ve yakından ilgisi olmayan bir topluma karşı uyguladığı ırk ayrımı politikalarının ve bu politikalara binaen gerçekleştirdiği katliamların gerekçesi olarak kullanmaktadır.  

Siyonist işgalcinin Filistin topraklarında yıllardan beri sürdürmekte olduğu uygulamalar gerçek anlamda bir holokosttur. Dediğimiz gibi yahudilere yönelik olarak gerçekleştirilen holokostun anma törenlerinin bu holokost nerede gerçekleştirildiyse o topraklarda düzenlenmesi gerekir. Eğer Filistin topraklarında ve bu toprakların merkezi konumundaki Kudüs’te bir holokost anma töreni düzenlenecekse bunun siyonist katillerin ve işgalcilerin Filistin topraklarında bugüne kadar gerçekleştirdikleri ve halen de sürdürmekte oldukları holokostla ilgili olması gerekir.  

Yahudilere yönelik olarak gerçekleştirilen holokost tarihte kaldı. Biz bu zulüm unutulsun, artık konuşulmasın demiyoruz. Konuşulsun, anılsın ve unutulmasın. Zulüm asla unutulmamalı. Fakat şunu da dikkatten kaçırmamalıyız ki Filistin’de siyonist işgalden kaynaklanan holokost bitmedi, devam ediyor. Üstelik en katı şekliyle. Bu holokost yüzünden binlerce insan katledildi ve bugün sekiz milyondan fazla insan kendi öz yurdundan uzakta, mülteci hayatı yaşamaktadır. Bugün bu holokostun gündeme getirilmesi, durdurulması için bir şeyler yapılması gerekmiyor mu?  

İşgal altındaki Kudüs’te düzenlenen holokost anma törenlerine katılanlar bir holokosta karşı tavır koyduklarını zannederken bitmemiş, devam etmekte olan bir holokosta açıktan destek vermektedirler. Oysa asıl yapılması gereken öncelikle bu bitmemiş, devam etmekte olan holokostun durdurulması, günümüzün nazilerinin zulümlerine ‘dur’ denilmesi, onlara engel olunmasıdır. 

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!