Hamdi Koçoğlu'nun haberi:
Ürdün, Arap ülkelerinin koordinasyonunda hazırlanan ve 2017 sonuna kadar Filistin topraklarındaki İsrail işgalinin sonlanmasını isteyen Filistin karar tasarısını BM Güvenlik Konseyi’ne resmen sundu. Tasarıda, İsrail’den 2017 sonuna kadar, işgal ettiği Filistin topraklarından çıkarak 1967 öncesi sınırlara çekilmesi, başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletinin kurulması ve İsrail ile barış içinde birlikte yaşaması isteniyor. Filistin’in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur, gazetecilere yaptığı açıklamada, tasarının sunulduğunu ancak bunun müzakerelere kapıyı kapamadığını söyledi.
24 SAAT GEREKİYOR
New York’taki BM Merkezi’nde Arap ülkeleri arasında saatlerce süren müzakereler ve başkentlerden alınan onay sonucu Konsey’e sunulan tasarının oylanabilmesi için üzerinden 24 saat geçmesi gerekiyor. Tasarının oylamaya sunulması için Ürdün’ün talepte bulunması gerekiyor. Konsey’de daha önce resmi olarak sunulmuş ama oylanmamış çok sayıda karar tasarısı bulunuyor.
Ürdün tarafından daha önce Konsey üyelerine dağıtılan tasarıda, çekilme için son tarih olarak Kasım 2016 yer alıyordu. Müzakereler sonucu bu tarih 2017 sonuna alındı. Tasarıya büyük tepki gösteren İsrail, Batı'yı saflıkla suçladı.
MÜZAKERE BASKISI
Tasarıda, iki taraf arasında barışın sağlanabilmesi için uluslararası bir konferans düzenlenmesi fikrine de olumlu bakıldığı vurgulanıyor. BMGK’da oylamaya sunulmasının biraz daha zaman alabileceği düşünülen tasarı üzerinde müzakerelerin sürebileceği kaydediliyor.
BM’ye sunulan tasarı gerçekleşirse bu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği Batı Şeria, Suriye sınırındaki Golan Tepeleri ve Doğu Kudüs’ten tamamen çekilmesini gerektirecek. 5 - 11 Haziran 1967'deki 6 gün savaşında İsrail, Mısır’ın güçlü hava filosunu daha havalanmadan bombalayarak yok etti ve Sina'yı aldı. Suriye'deki Golan Tepeleri'ni ve eş zamanlı olarak Ürdün hakimiyetindeki Batı Şeria kentlerini birer birer aldı. Beytüllahim, El Halil, Cenin, Nablus ve son olarak da Doğu Kudüs’ü işgal etti. Beş yüz bin Filistinli, sürülerek mülteci durumuna düştü. Aynı gün Mescid-i Aksa’ya İsrail bayrağı dikildi. Ağlama duvarının yanındaki Meğaribe mahallesindeki Müslümanların evleri bir gecede buldozerlerle İsrail ordusu tarafından yıkıldı.
Batı Şeria’da Yahudi yerleşimci tehlikesi
Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki Yahudi yerleşimcilerin sayısındaki artış korkunç boyutlara ulaştı. İHH İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Araştırmacısı Zehra Kavak, “Yerleşimler ilk başladığında Yahudiler çadırda kalıyordu. Artık şehirler kuruyorlar. Batı Şeria’da yerleşimci sayısı 2000’li yılların başında yaklaşık 200 bin kişiyken şimdi 600 bine ulaşmış durumda. Golan'da da yerleşimci sayısı 20 bini buldu" dedi.
Yeni aşama
AP’nin kabul ettiği karar metninde, Filistin devletinin desteklendiği belirtilerek barış görüşmelerinin yeniden başlaması için bölgede güçlü bir çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Avrupa Halk Partisi (EPP) üyesi Polonyalı parlamenter Michal Boni, karar tasarısıyla gelecekte Filistin ve İsrail devleti olmak üzere iki ayrı devleti kabul etmek gerektiğini belirtti. Boni, “Karar, Ortadoğu’da muhtemel barış görüşmeleri için yeni bir aşamaya geçilmesi anlamına geliyor” diye konuştu.
İlkesel destek
AP Genel Kurulu'nda kasım ayında tartışılmaya başlanan karar tasarısı Filistin’in devlet olarak tanınmasını AB Komisyonu ve AB üyesi ülkelere tavsiye niteliği taşıyor. Önceki günkü oylamada 88’e karşı 498 oyla kabul edilen ve bağlayıcılığı olmayan karar tasarısında şu ifadeler yer alıyordu: “Avrupa Parlamentosu, prensip olarak Filistin’in devlet olarak tanınmasını desteklemekte ve tanımanın iki devletli çözüm temelinde İsrail-Filistin barış görüşmelerindeki gelişmeyle paralel gerçekleşmesi gerektiğini öngörmektedir.”
'Batı dünyası hata yapıyor'
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Filistin’in AP’de tanınmasını ve BMGK’ya Filistin tasarısının sunulmasını eleştirdi. Netanyahu Basın Ofisi Yıllık Resepsiyonu’nda yaptığı konuşmada, “Bugün Avrupa’nın safça yaklaşımının örneğine şahit olduk” diyerek, “Avrupa’da birçok kesimden İsrail’in taviz vermesi talep ediliyor. Taviz vermek yanlış. Hamas’ın terör örgütü listesinden çıkartılması da büyük bir hatadır” dedi.
'Biz karar veririz'
Filistin'deki İsrail işgalinin sonlanmasını öngören karar tasarısının BMGK'ya sunulmasının ardından İsrail cephesinden tepkiler yükselmeye başladı. İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman tasarı hakkında tehditkar yorumlarda bulundu. Lieberman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas tarafından verilen komutların “İsrail’le kavgayı hedefleyen adımlar” olduğunu ileri sürerek, “İsrail’in onayı olmadan hiçbir değişiklik olmayacak” sözleriyle Filistinlilere adeta gözdağı verdi.
Gazze’de Abbas karşıtı gösteri
Gazze’deki güvenlik biriminin eski yöneticisi olan ve 2011’de Fetih hareketi ile ilişiği kesilen Muhammed Dahlan’ın destekçileri, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas karşıtı gösteri düzenledi. Meçhul Asker Anıtı önünde bir araya gelen grup, Dahlan’ın posterlerini taşıyarak Abbas’ın “Gazze’deki drama sessiz kaldığını ve bölgenin imarını engellediğini” öne sürdü. Göstericiler, tepkilerini “Abbas beni temsil etmiyor” sloganıyla dile getirdi.
İsrail’e Filistin askısı
Avrupa Parlamentosu’nun (AP), Filistin’in devlet olarak tanınmasını ilkesel olarak destekleyen ve büyük çoğunlukla kabul edilen kararını değerlendiren Avrupalı parlamenterler, bunun Avrupa’nın İsrail-Filistin barış görüşmelerinin yeniden başlaması yönündeki kararlılığını gösterdiğini kaydetti. AP Dış İlişkiler Komisyonu üyesi İtalyan parlamenter Brando Benifei, kararın İsrail-Filistin barış sürecine yönelik siyasi mesaj niteliği taşıdığını vurgulayarak, “Filistin’in devlet olarak tanınması açık bir şekilde teşvik edilmiştir. AP ve AB kurumları kendiliğinden devletleri tanıyamıyorlar. Fakat üye ülkelerimize çok güçlü siyasi mesaj verdik” dedi.
(Yeni Şafak)