Filistin Okullarında Eğitimin İsraillileştirilmesi İçin 4 Yol Kullanılıyor

Filistin Milli Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanı Sabri Saydam, İsrail'in işgal altındaki Kudüs'te eğitimi Yahudileştirmek için attığı adımlara dikkat çekerek bunların başında 4 adımın geldiğini belirtti.

Sabri Saydam’a göre bu adımlar İsrailli müfettişlerin Arap okullarındaki teftişlerini arttırması, ödenekleri kesmekle tehdit etmek, okulların tamir edilmemesi ve dayatılan altyapıyı genişletmek. Saydam, bütün bunların İsrail Eğitim Bakanlığı'nın 2016 yılının Kudüs İsrail eğitim yılı olacağını ilan etmesinden sonra kurulan baskıların sonucu olduğunu belirtti. Bakan Saydam Filistin okullarını Yutmak için girişimlerin devam ettiğini belirterek Bu yüzden eğitim yılını iki hafta öncesinden başlatmak zorunda kaldıklarını söyledi. Bakan Saydam, İsrail ordusuna karşı eylem düzenleme girişimlerinin olduğu bahanesiyle çocukları kontrol noktalarında tutulduğunu söyledi.

Bakan saydam sözlerine şöyle devam etti: Bugün eğitim yılına sıkıntılarla başlıyoruz. Fakat geçen sene karşılaştığımız problemler ve sıkıntılara rağmen bir kaç konuda önemli işler yapmayı başardık. Birincisi yeni bir müfredat ortaya koyduk. İkincisi, 45 yıldır Filistin halkının aklına ve zihnine egemen olan yönergeyi kaldırdık. Yeni bir yönerge hazırlayarak uygulamaya başladık.  Üçüncüsü, mesleki ve teknik eğitimi örgün eğitime bağladık. Bu dönem bu sene itibariyle 160 okulda uygulamaya konulacak.

Bakanlığın Kudüs'teki Filistin müfredatının Yahudileştirilmesine karşı attıkları adımlar hususunda Bakan Saydam şöyle konuştu: Bizler bu konuda çeşitli adımlar atmaya çalışıyoruz. Bunların içerisinde okulların tespit edilmesi, Filistin müfredatının ortaya konulması ve bu okulların izin alma konusunda icraatların kolaylaştırılması gibi faaliyetler yer alıyor. Bunun yanında içerideki ve dışarıdaki bursların % 10’unu Kudüs'teki öğrencilere ayırdık. Diğer taraftan öğrencilerin Filistin Üniversitesi'ne gitmelerini teşvik ettik. Özel okullar dahil olmak üzere okul kitaplarını bedava dağıttık. Sadece İngilizce kitapları bunun dışında kaldı. Çünkü bu kitapları İngiliz bir yayınevi aracılığıyla bastırıyoruz.

Bakan Saydam Kudüs'teki eğitimi desteklemek için uluslararası bir kampanya içerisinde olduklarını belirterek şöyle konuştu: Bu toplum gittikçe genişliyor ve daha fazla okula ihtiyaç duyuyor. Bu okullarda da çeşitli hizmetlerin olması lazım. Bazı okullarımızda en basit hizmetler bile yok. Mesela eski Kudüs'teki bazı okullarımız uzak beldelerdeki okullar kadar geri kalmış durumda.

Bakan Saydam, işgalci İsrail makamlarının eğitimin İsraillileştirilmesi için çalışmaya devam ettiklerini ve bu konuda bütün imkânlarını kullandıklarını belirtti.

Bakan Saydam yeni yönergenin büyük bir adım olduğunu ve öğrencilere başarı fırsatı sağlayacağını belirterek bu yönergenin şu ana kadar hiçbir ülkede uygulanmadığını söyledi.

Bakan Saydam şöyle konuştu: Bu sene Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrılan bütçe % 21 civarında. Geçen sene bu oran %16 idi. Bu oranın içerisinde yaklaşık % 20’lik bir kısım doğrudan veya dolaylı olarak Kudüs’e ayrılacak. İsraillileştirme ve Yahudileştirmeye karşı buna ek olarak yüzde %’lik bir desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Filistin yönetiminin geçtiği ekonomik zorluklara bakılırsa bu oranın verilmesini zor. Bizler yeni okullar yapmak ve var olanları ayakta tutmak zorundayız. Şu an lise sınavlarının yapıldığı salonlar bile sınava uygun değil. Okul teşkilatının yeniden gözden geçirilmesi lazım. Bu da sınıflardaki öğrencilerin sayısının azaltılması ve bu öğrencilerin yeni okullara dağıtılması demek. Bu da daha fazla öğretmen ihtiyacı demektir. Şu an maaş problemi de yaşıyoruz. Bazen maaşları ödeyemiyoruz. Bu zor şartlarda Kudüslüler de eğitimi birinci öncelikleri arasında saymıyorlar. Bunun yanında Kudüs'te erkek öğretmen noktasında eksikliğimiz var. Batı Şeria'dan öğretmen  gönderiyoruz. Bu öğretmenler Kudüs’e giderken izinler, kontrol noktaları ve lojistik bazı problemler yaşıyorlar. Bu sene öğretmenlik için başvuranların sayısı yaklaşık 400 kişi. Çoğu da bayandı. Erkeklerin başka öncelikleri var. Onlar bu maaşları az buluyorlar. Diğer taraftan Kudüs, Gazze ve taşranın problemlerinden bahsederken el-Halil kenti gibi yerleri de unutmamak gerek. el-Halil’deki abluka ve yerleşimci tehlikelerinden dolayı sıkıntı giderek büyüyor.

Kaynak: Kudüs Sahnesi

Filistin Haberleri

Haaretz: İsrail'in hastaneleri yıkması etnik temizliğin bir parçası
Son 24 saatte 5 Gazzeli işgal cezaevlerinde can verdi
Siyonistlerin Gazze'deki saldırılar için kullandığı "yapay zeka fabrikası" yeni değil
Gazze'de soykırım 450. gününde devam ediyor
Kassam Tugayı şehidinden notlar