“FETÖ’ye Destek 28 Şubatçılardan”

Diriliş Postası, gazeteci-yazar Aslan Değirmenci ile 17 Temmuz darbe girişimi konulu bir söyleşi yapmış.

Röp: Sabri İşbilen / Diriliş Postası

Darbeler tarihine yazdığı kitaplarla ışık tutan, 28 Şubat davasında iki kitabı delil olan, Uluslararası Medya Enformasyon (UMED) Derneği Başkanı Aslan Değirmenci ile kanlı darbe girişimi 15 Temmuz’u konuştuk.

 ‘Diriliş Postası’nın sorularını cevaplandıran Aslan Değirmenci, “Millet tarafından püskürtülen, devlet tarafından süpürülen sadece FETÖ değil, 28 Şubat’ın NATO subayları. NATO Subayları FETÖ kadroları ile anlaşıp 28 Şubat darbesini gerçekleştirmişti. Bu kez FETÖ teröristleri 15 Temmuz’da NATO Subaylarıyla anlaşıp kanlı darbe girişimini başlattılar. Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat'ın kanlı ayağını el birliğiyle 19 yıl sonra hayata geçirdiler. Bin yıl unutmayacağız” dedi. 

İşte o söyleşi:

*Kanlı darbe girişimi sonrasında Üst Akıl tartışması sürüyor. Gündeme 28 Şubat post-modern süreci de yeniden getiriliyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bakın 15 Temmuz gecesinden bugüne kadar kanlı girişime en temkinli, hatta en tepkili ABD yaklaşıyor. NATO ülkeleri de benzer bir yaklaşım sergiliyor. Söz konusu ülkelerin medyaları da FETÖcülere mikrofon uzatmaya devam ediyor. Her bir açıklama, her bir duruş ve gösterilen tepki bir gerçeği gözler önüne çıkarıyor. Millet tarafından püskürtülen, devlet tarafından süpürülen sadece FETÖ değil, 28 Şubat’ın NATO subayları. Batı’nın tepkisi bundan. NATO Subayları FETÖ kadroları ile anlaşıp 28 Şubat darbesini gerçekleştirmişti. Bu kez FETÖ teröristleri 15 Temmuz’da NATO Subaylarıyla anlaşıp kanlı darbe girişimini başlattılar. Bin yıl sürecek denilen 28 Şubat'ın kanlı ayağını el birliğiyle 19 yıl sonra hayata geçirdiler. Bu millete bin yıl unutamayacakları bir gece yaşattılar. Millet ise bin yıl süreceği iddia edilen karanlık süreci direnişle bertaraf etti. Ama tehlike bitmedi. Bin yıl demeleri de tehlikenin geçmediğini anlamamıza neden oluyor.

HAÇLI İTTİFAKININ PARALI ASKERLERİ

*Anlaşılan bu yeni bir plan değil..

Elbette değil. Biz bin yıl unutmazsak, onlar bin yıl uğraşsalar da bu ülkeye diz çöktüremezler. 2 asırdır benzer projelerle hedef alınan bir İslam dünyası var. Tetikçiler zaman zaman değişseler de temelde hizmet ettikleri yer Haçlı İttifakı. FETÖ’de Haçlı ittifakının 1 dolara satın aldığı emir erleridir. PKK/PYD’ de aynen Haçlı ittifakının paralı askerleridir. Her iki terör örgütünün görevi de son kale Türkiye’yi işgal etmek, istila için Haçlı İttifakına teslim etmektir. Emperyalizm bu kez yanıldı. Milletin ne denli öfke biriktirdiğini, gerçeği gördüğünü ve sonuna kadar direneceğini hesaba katamadı. Millet sahaya inince, devlet inlerine girince yenilginin ne denli büyük olduğunu anladı. Anladı ama vazgeçmedi, vazgeçmeyecek. Ancak, bu millet onuruna sahip çıktıkça yavaş yavaş geri adım atacak.

EMPERYALİZME SUÇÜSTÜ YAPILDI

*Kanlı darbe girişimi sonrasında tutuklananların ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

İfadelerde ve yaşananlardan aslında şunu anlıyoruz; Türkiye ilk defa bir darbe sürecinde işgalcileri suçüstü yaptı. Bunu 79 milyon da tüm Dünya’da gördü. Hani bugünlerde delil isteyenler var ya, onlar karartma peşinde. Çünkü bu kez deşifre oldular. 15 Temmuz gecesi hem askeri, hem yargı hem de iletişim darbe planları sadece engellenmedi, gözler önüne serildi. Böylece yeniden büyük Türkiye yolculuğunda onlara tüm kapılar kapandı. Onlara bu kutlu yürüyüşte yer yok..FETÖ’nün kanlı kalkışmasına delile ihtiyaç yok zaten. Onların kaygısı başka. Yani ABD’nin kaygısı. ABD'li özel istihbarat kuruluşu Stratfor’un kanlı işgal denemesindeki faktörü deşifre oldu. İncirlik üssün de yaşananlar biliniyor. Teknik takip sonucu ele geçirilen darbecilerin ABD ile yaptıkları telefon trafiği savcıların önünde. CIA ajanlarıyla son gün yapılan toplantı, toplantıya katılanların kim olduğu ve Büyükada şifresi çok çabuk çözüldü.

BUNLARIN İDEOLOJİSİ, KİMLİĞİ VE MEZHEBİ OLMAZ

*Yani “Deşifre olan sadece FETÖ değil, onların üst aklıda” diyorsunuz.

Evet. Terör koalisyonunun üst aklı deşifre olmuştur. PKK ve DAİŞ ile verilen mücadelede ortaya çıkan istihbarat zafiyetleri, FETÖ ile birlikte aynı terör örgütlerinin gerçekleştirdikleri kanlı eylemler ve temel amaçları ortaya çıkmış, suçüstü yapılmıştır. Açılan çukurlara, barikatlara, cephanelik haline dönüşen evlere ve kardeşliğimize gözünü dikenlere göz yumanların kimler olduğu görülmüştür. Uludere katliamının mimarları da kısa süre sonra ortaya çıkarılacak, çözüm sürecini zehirleyenlerin FETÖ ile ittifak halinde hangi çirkin eylemleri gerçekleştirdiği savcılarımız tarafından delillerle iddianamelerde yerini alacak. Terör örgütü Paralel bu ülkede iyi olan her şeye savaş açtı. En başta da kardeşliğimizi hedef aldı. Türk/Kürt, Sünni/Alevi kavgası çıkartmak için tüm değerlerimize alçakça saldırdı, milletin sinir uçlarına dokunacak ne kadar kirli eylem varsa yaptı. Millet ise kefenini giydi, kardeşliğini kuşandı şeytanın sözcülüğünü yapanları yerle bir etti. Bunların ideolojisi olmaz. Bunlar ne sağcı ne de solcu değildir. Bunlar ne Türk ne de Kürt değildir. Bunlar Sünni ve Alevi de olamazlar. Bunların üst kimliği, alt kimliği yoktur. Dedim ya bunlar; ne kadar değerimiz varsa hedef aldılar. Millet ise tüm ideolojilerini ve kimliklerini bir kenara bırakıp, şeytanı 15 Temmuz gecesi taşladı. Ne diyor Üstad Cemil Meriç: “Yɑşɑmɑk, yɑrɑlɑnmɑktır. Yɑrɑlɑnmɑkdɑ güzel.” Evet 15 Temmuz günü yaralandık, ama yenilmedik. Bizi yenebileceklerini sananları mazlumların duası ile ezdik geçtik. Yaralanmak da güzel, sonun da zafer olunca… Ne mutlu bu zaferde sancağı en önde taşıyanlara..

MİLLET ALDIĞI YETKİYİ KULLANMAKTAN GERİ DURMAYACAKTIR

*Şimdi ne olacak?

Millet üzerine düşeni yapıyor. Kardeşliğine sahip çıkıyor. Büyük oyunu gören millet, iradesine sahip çıkıyor. Millet, bundan sonra da aynı kararlılıkla mücadele edecek, tarihi yeniden yazacaktır. Devlet ise milletin yazdığı şanlı tarihe sahip çıkıyor. Tarihini kirletmeye çalışan yapılara karşı büyük bir mücadele veriyor. Siyaset ve sivil toplum örgütleri ise büyük tehdidin farkında, söylem birliği içinde hareket ediyor. Yani terör koalisyonu ne istiyorsa şuan çok şükür aksi oluyor. Bu birliktelik sürdüğü sürece kanlı senaristlerin kanlı kalemleri kırılacak, terör koalisyonu ve üst aklı bu diriliş karşısında diz çökecek. En ufak bir ayrılığa tahammül yok. En ufak bir açık verilmemeli. Şuan öyle gözüküyor ki; herkes üzerine düşen sorumluluğun farkında ve gereğini yapıyor. Gereği yapıldığı sürece paniğe gerek yok. İhanet eden bedelini öder. Bedeli bizzat millet ödetir. Bu yetkiyi millet 15 Temmuz gecesi almıştır. Yetkiyi kullanmak için gözünü bile kırpmayacaktır. Kimse ama kimse 240 şehidimize ihanet etmeye kalkmasın.

Batı halen teröristleri, NATO halen katilleri, ABD halen gayri meşru çocuklarını teslim etmemek için direniyor. Biz de 79 milyon direneceğiz. İşgalcilerin karşısında dim dik duracağız.

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"