Fethullahcı ve Sol Medya'nın Lincine Karşı SADAT A.Ş'den Açıklama Geldi

SADAT A.Ş. özellikle sosyal medya ile Fethullahçı, Sol ve Kürtçü medyada sıkça gündeme getirilen sorulara yayınladığı basın açıklaması ile cevap verdi.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

SADAT A.Ş. TBMM Gündeminde

Kim olduğu ve nerede yaşadığı bilinmeyen bir kişi (Fuat Avni) ile ABD'de yaşayan bir eski istihbaratçının (Mehmet Eymür) iftira niteliğindeki yazılarına ve bu yazıları dayanak yapan bir kısım medya haberlerine itibar ederek SADAT A.Ş. WEB Sitesindeki yirminin üzerindeki eğitim konularından bazılarını seçerek kuşkuya düşen Sayın Fikri Sağlar, basında yer aldığı şekli ile  Sayın Başbakan tarafından cevaplandırılma talepli, SADAT ve Kurucusu Em. General Adnan Tanrıverdi hakkında altı  konuyu içeren soru önergesini TBMM Başkanlığına vermiştir.

Sayın Sağların sorularının cevabına geçmeden önce, SADAT A. Ş.'yi gündeme taşıyan kişiler hakkında kısa bilgi aktarılması uygun olacaktır.

Mehmet Eymür, Milli İstihbarat Teşkilâtımızda (MİT) daire başkanlıklarına kadar yükselmiş ve bu kurumumuzda 27 yıl hizmet vermiş bir şahıstır. Son görev olarak gönderildiği Washington'dan çağırıldığı halde ülkeye dönmeyince MİT ile ilişiği kesilmiştir. Halen ABD'de ikamet etmektedir.

MİT en milli olması gereken teşkilatlarımızın başında gelmektedir. 

Bu teşkilâta 27 yıl hizmet etmiş olan Mehmet Eymür'ün ABD'de yaşamayı Türkiye'de yaşamaya tercih etmesi, insanın aklına bu şahıs 27 yıl boyunca Türkiye yerine CIA'ye mi hizmet etti ve halen de o merkezlere mi hizmet ediyor sorusunu getirmez mi?

Mehmet Eymür; "Atin - Anadolu Türk İnterneti- Doğruları söylemekten korkmayınız" logosu ile kurduğu internet sitesinde, 30 Mayıs 2016 tarihli ve "Hacı Paşa'nın Anayasası" başlıklı yazısında, 2011 yılında TBMM Başkanlığının Yeni Anayasa Hazırlama Komisyonuna gönderdiğimiz ve bu gün de aynı düşüncede olduğumuz Anayasa teklifimizi irdelemiş ve aynı yazıda SADAT ve faaliyetlerine sataşmıştır. 

Bizim Anayasa teklifimizdeki, Ülkemizin yönetim şekli olarak "Bölgeli üniter devlet ve idari özerklik ilkelerine göre düzenlenmelidir" talebimizi, ecdadın 600 sene uygulayarak 20 milyon kilometre kareye ulaşan Osmanlı Coğrafyasını anımsatması yerine, 16 Mayıs 1916 yılında İngiltere-Fransa ve Rusya arasında imzalanan Sykes Picot paylaşım anlaşmasını ve bu paçavranın zırva haritasını  hatırlatması tarafımızdan düşündürücü bulunmuştur.

İslâm Dünyasını bir nevi pençesine almış durumda olan 70 ABD Savunma Danışmanlık Şirketinin yerini alma yolunda olan SADAT A.Ş. ve Yönetim Kurul Başkanı aleyhinde bu şahsın yazıları dikkate alındığında SADAT A.Ş.'nin doğru yolda olduğu düşünülmez mi?

İslam ülkelerine Savunma alanındaki danışmanlığı SADAT A.Ş. yapmasın da ABD Savunma Danışmanlık şirketleri mi yapmaya devam etsin? Bu ülkelerin Silahlı kuvvetlerine ihtiyaç duydukları askeri eğitimleri SADAT A.Ş. vermesin de ABD şirketleri mi versin?

Durduğu yer bakımından kime hizmet ettiği belli olmayan bir şahsın yazdıkları ile SADAT A.Ş.'ye saldıran kalem ve siyasileri harekete geçirmesini de hayretle karşılamak lazım değil mi?

Diğer taraftan kim olduğu, nerede yaşadığı bilinmeyen, ancak genel kanı olarak paralel cemaat liderinin sözcüsü olduğu anlaşılan Fuat Avni takma isimli müfteri, 25 Haziran 2016 tarihinden itibaren SADAT A. Ş. ve Kurucusu Em. Tuğ. Adnan Tanrıverdi hakkında, içindeki sadece özel isimleri doğru olan tamamı yalan ve iftiradan oluşan cümlelerini 36 kısım halinde TWİTTER hesabından yayınlamaya başlamıştır.

Bu müfteri beyanlarında SADAT A.Ş. ve faaliyetlerini gizemli konuma oturtarak, üzerinden Sayın Cumhurbaşkanı hakkında asılsız ciddi iftiralarda  bulunmuş ve hakaret içeren ifadeler kullanmıştır.

SADAT A.Ş. 2012 Eylülünden itibaren benzer iftiraların hedefinde olmuştur. Bu tür kara propaganda ve iftiralar, SADAT mensuplarını yıldıramayacak ve hizmetini engelleyemeyecektir.

Bu müfterilerin dış odakların kontrolünde olduğu inancı ile yasal çizgimizde hizmete devam edeceğimizin bilinmesini isteriz.

Sayın Sağlar'ın sorularına geçmeden önce; 2012 yılında SADAT A.Ş. hakkında yapılan kötü maksatlı yayınlara itibar ederek zamanın Ana Muhalefet Partisi Milletvekilleri Sn. Ali Rıza Öztürk, Sn. Bülent Tezcan ve Sn. Ali İhsan Köktürk de TBMM'e zamanın Başbakanı ve MSB'nın cevaplandırması isteği ile verdikleri "Araştırma Önergelerini", karalama kampanyalarına karşı SADAT A.Ş.'nin 07 Eylül 2012 tarihli "SADAT Doğru Yoldadır" başlıklı basın açıklamasını ve Ana Muhalefet Partisi milletvekillerinin sorularına verilen cevapları da ek olarak dikkate sunmakta yarar bulunmaktadır. 

Sayın Fikri Sağlar'ın Sorularına gelince;

1 SADAT A.Ş. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun'u hükümlerine uygun olarak kurulmuş ve Şirket Ana Sözleşmesi Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak kuruluşu onaylanmış bir Anonim Şirkettir. Anonim Şirketlerin kurulma prosedürüne uygun olarak kurulmuştur.

2. SADAT A.Ş. kuruluşunu Ticaret ve Milli Savunma Bakanlıklarına haber vermiştir. İlgili Bakanlıklar kuruluşa engel olmamışlardır. SADAT A.Ş.'nin Türk Silahlı kuvvetlerine alternatif  olmak gibi bir amacı ve iddiası yoktur. Sadece TSK'nın ulaşamadığı İslam Ülkeleri üzerindeki, küresel güçlerin emekli askerlerinden oluşan şirketlerine alternatif olma gibi bir misyona sahip bulunmaktadır. SADAT A.Ş. ülke menfaatlerine ve resmi dış politikalarımıza katkı sağlayacağı düşüncesiyle Ülkemizde Savunma Danışmanlık Şirketlerinin sayısının artması için teşvik edilmesi gerektiğini de savunmaktadır.

3. SADAT A.Ş. tanıtım ve bir kısım ülkelerle proje bazında görüşme faaliyetlerini sürdürmektedir.

Kurulduğu günden bu güne kadar herhangi bir ülke veya gruba, yurt içinde ve yurt dışında nizami-gayri nizami veya herhangi bir konuda eğitim hizmeti vermemiştir.

SADAT A.Ş. bazı ülkelerin resmi makamları ile savunma ve iç güvenlik alanlarında danışmanlık, eğitim ve donatım (Silahlı Kuvvetlerin bakım Onarım Sistemlerinin kurulup işletilmesi) konularında, ilgili devletlerin kendi ülkelerinde ve kendi mevzuatlarına uygun olarak proje bazında görüşmeler yapılmaktadır.

SADAT A.Ş.'nin Savunma Sanayi ürünü alıp - satma için girişimleri bulunmaktadır. Savunma Sanayi ürünlerinin ithalat, ihracat ve transit geçişleri kontrole tabidir. Uluslararası sözleşmelerle, bu malzemelerin üretimi, alımı ve satımı anlaşmaya taraf devletlerin denetimi altındadır. MSB ve Dış İşleri Bakanlıklarının izni olmadan, savunma sanayi ürünlerinin yurt içi ve uluslararası sevkiyatı mümkün değildir. SADAT A.Ş. de aynı hükümlere tabidir.

4. SADAT A.Ş.'nin yurt içinde ve dışında herhangi bir eğitim tesis ve kampı bulunmamaktadır. Bu alandaki bütün iddialar iftiradan ibarettir.

Yurt içinde, MSB' lığının kontrolünde faaliyet gösterecek bir eğitim merkezinin kurulabilmesi, yurt dışında yapılacak savunma ve iç güvenlik alanlarında danışmanlık, eğitim ve donatım hizmetlerinin de savunma sanayi üretiminde olduğu gibi Milli Savunma Bakanlığımız tarafından kontrol edilmesine imkan sağlayacak bir yasa teklifimiz (5201 ve 5202 sayılı yasalarla Savunma Sanayi Hizmet Sektörünün oluşmasını sağlayacak değişiklik teklifi)bulunmaktadır. Uluslararası alanda Ülkemizin menfaatine, dış politikamızın desteklenmesine, savunma sanayimizin gelişmesine ve savunma işbirliği imkanlarının artmasına imkan sağlayacak bu hayırlı hizmet kapısı, dış güçlerin tetiklediği benzer karalama kampanyalarıyla 2012 yılından beri engellenmektedir.

5. SADAT A.Ş.'nin eğitim kampları yoktur.

SADAT A.Ş.'nin İŞİD ile ve başka her hangi bir terör örgütü ile hiç bir ilgi ve bağlantısı yoktur ve olması da mümkün değildir.

6. SADAT A.Ş. yurt içinde ve dışında hali hazırda hiç bir ülkeye veya örgüte gerilla eğitimi vermemiştir.

SADAT A.Ş. ihtiyaç duyan ülkelerin Silahlı Kuvvetlerine kendi ülkelerinde, kendi yasal mevzuatına uygun olarak Gayri Nizami Harp (GNH) eğitimi verme imkan ve kabiliyetine sahiptir. Şu ana kadar her hangi bir ülkeye GNH eğitimi verilmemiştir. Şu anda ihtiyaç duyan ülkelere küresel güçlerin benzer şirketleri bu eğitimi vermektedir.  SADAT A. Ş. için kuşku ile bakılan bu husus ülkelerin milli ihtiyaçlarına bağlıdır. Özellikle küresel güçlerin kontrolündeki terör örgütleri ile mücadelede İslâm Ülkeleri bu tür özel eğitimli birlikler yetiştirme ihtiyacı duymaktadırlar. SADAT veya bir başka Türk şirketi veya TSK bu talebi karşılamazsa, ilgili ülkedeki teröristi de, terörle mücadele kuvvetlerini de küresel güçler eğitmektedirler.

Bu tür eğitimlerin yurt dışında SADAT A.Ş. tarafından verilmesinin devlete her hangi bir sıkıntı vermesi mümkün değildir. Sadece bu imkandan haberi olmayan devlet, bu imkanı bir dış politika enstrümanı olarak kullanmaktan mahrum olacaktır.

Bu imkana sahip olması için SADAT A.Ş.'nin yasa teklifi ciddiye alınıp TBMM'den geçirilmesi gerekmektedir. Bu sayede, yurt içinde de devletin sıkı kontrolü  altında bu eğitimlerin verilmesi imkanı doğacaktır.

SONUÇ;

SADAT A. Ş. Ülke çıkarları için endişe edilecek değil teşvik edilecek bir şirkettir.

Karalama kampanyalarına katkı sağlayarak SADAT A.Ş.'yi maddi ve manevi zarara uğratacaklar hakkında yargıya başvurma haklarımızın saklı kalacağını hatırlatırız.

Gündem Haberleri

10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"
Orhan Miroğlu: Bilimsel düşüncenin önündeki en büyük engel Kemalizmdir
HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi
"4. Uluslararası STK Fuarı" başladı