FBI İle Anlaşmadı Hayatı Mahvoldu

Afro-Amerikan bir Müslüman olan Eyyüb Abdulalim FBI için muhbir olmayı reddeti, ardından ailesi dahil herşeyini kaybetti. Şimdi hapiste ve 16 yıl hapisle yargılanıyor

ABD'de yaşayan Eyyüb Abdulalim isimli bir Müslüman'ın başına gelenler FBI'ın Müslümanları nasıl sahte gerekçelerle ve uydurma delillerle hapse attığını gözler önüne seriyor. 

ABD'nin en eski ve en çok okunan dergisi The Nation, Abdulalim'in başına gelenleri anlatıyor. 1865'ten bu yana yayın yapan, dünya ve ABD'de büyük etkiye sahip olan bir dergide, FBI'ın işlediği insanlık suçları ve suçsuz bir Müslüman'ın hayatının nasıl karartıldığının anlatılması büyük önem taşıyor.

The Nation'da yer alan yazıdan ilgili bölümler; 

"Tarih 9 Aralık 2011, Abdulalim'in karısı Siham Stewart işyerinde olan eşini arayıp bir şişe süt getirmesini istiyor. bundan birkaç dakika sonra, Stewart ikinci kattaki evlerinin penceresinden eşi Abdulalim'in iki polis tarafından elleri kelepçelenerek tutuklandığını seyrediyor. 

Abdulalim gözaltına alındıktan 48 saat sonra FBI ajanı James Hisgen ve Springfield polisi Ronald Sheehan yanına gelerek, Abdulalim'e FBI için, içerisinde bulunduğu Müslüman toplulukla alakalı muhbirlik yapması teklifinde bulunuyor. Abdulalim teklifi reddediyor ve şu an Massachusetts'teki yüksek güvenlikli hapishanede tutuluyor ve 16 yıl hapis istemiyle yargılanıyor. 

EŞİ FBI İLE ANLAŞIP PARA ALMIŞ

Yargılamanın devam ettiği sırada, Abdulalim, eşi Siham Stewart'ın FBI ile anlaştığını ve FBI'dan 11 bin 949 dolar para aldığını öğreniyor. Sheehan ve Hisgen tarafından sunulan anlaşmayı kabul eden Stewart mahkemede kocasının aleyhinde tanıklık yaptı. Abdulalim, geçtiğimiz Nisan ayında ateşli silah bulundurmaktan mahkum oldu. Abdulalim, silahın bulunduğu yere polis tarafından yerleştirildiğini söylüyor. 

New York'ta doğup büyüyen 36 yaşındaki Abdulalim Porto Riko'dan gelen ve aslen Afro-Amerikan olan bir ABD vatandaşı. Abdulalim, Springfield'deki Kur'an ve Sünnet Topluluğu Merkezi'nin kurucusu ve yöneticisiydi. Merkez, ihtiyacı olanlara bedava yiyecek ve ibadet edebilecek yer sunuyordu. Ayrıca, hapishanede yakınları bulunan ve hapishaneye gitme imkanı olmayanlara iletişim ve ulaşım hizmetleri sağlıyordu. Abdulalim ayrıca, bir işyeri sahibi, apartman kompleksi yöneticisi, bir eş ve Stewart'ın oğluna babalık eden biriydi. 

HAYATI 2010 YILINDAN SONRA DEĞİŞMEYE BAŞLADI

Abdulalim'in hayatı 2010 yılında Hac'dan döndükten sonra değişmeye başladı. Hac'dan döndükten sonra FBI'in Springfield ofisinde çalışan James Hisgen'den telefonlar almaya başladı. Hisgen, Abdulalim'e, "Amerika'yı seviyor musun? ve bizim için muhbirlik yapar mısın?" gibi şeyler söyledi.

Hisgen 2011 yılının başlarında iki FBI ajanıyla birlikte Abdulalim'in idare ettiği Tevhid Mescidi'ne geldi. Mescid'in imamı Dr. İsmail Ali, Hisgen'in camide arama yapmak istediğini söyledi. Dr. Ali, ellerinde yetki belgesi olmadığı için buna izin vermediğini söylüyor. Bunun ardından Dr. Ali iki yıl hapis yattı!

'BİZİMLE ÇALIŞ SANA SİLAH VE ÖZEL KİMLİK VERELİM'

Tutuklanmasını ve ardından geçen kısa sürede olanları anlatan Abdulalim, akşam eve dönerken iki polisin kendisini durdurduğunu ve sokak ortasında tamamen soyarak üzerinde silah aradıklarını söylüyor. Silahı olmadığını söyleyen Abdulalim, gözaltına alındığını, 48 saat sonra Hisgen ve Sheehan'ın yanına geldiklerini ve kendisine tüm hayatını etkileyecek bir anlaşma yapmaya hazır olup olmadığını sorduklarını söylüyor. Abdulalim, muhbirlik teklifini reddediyor.

Abdulalim, şimdi neden tüm hayatını etkileyecek bir anlaşma dediklerini anlıyorum, diyor. Abdulalim, "Onlar bana 10 yıl hapis cezasıyla yargılanacağımı ancak istediklerini kabul edersem hemen elimi kolumu sallayarak oradan çıkabileceğimi söylediler ben kabul etmedim ama eşim kabul etmiş!" diyor. 

FBI ajanlarının, kendileri için muhbirlik yapmasını istediğini, kendisine her türlü silah ve patlayıcıyı sağlayacaklarını, bunları suç işleyen gruplara ulaştırması gerektiğini ve bu sayede o grupları bulabileceklerini söylediklerini anlatan Abdulalim, bunları yaparken de kendisine özel kimlikler sağlanacağının söylendiğini belirtiyor.

HERŞEYİMİ KAYBETTİĞİMİ ANLADIM

Geçtiğimiz Nisan ayında Abdulalim'in en son duruşması yapıldı, duruşmada eşi Siham Stewart, Abdulalim aleyhine şahitlik yaptı. Stewart mahkemede, FBI'dan para aldığını söyledi ancak parayı muhbirlik için almadığını iddia etti. Abdulalim, hapishanedeyken karısı Stewart'ın kendisini banka hesaplarının kullanım hakkı ve işyerinin devrini vermesi için ikna ettiğini belirtiyor. Stewart işyerini sattı, banka hesaplarındaki paraların hepsini aldı ve yaşadığı yeri terk etti!

Abdulalim, "Mahkemede onu gördüğümde, muhbirlik yaptığını anladım, bana bunların hepsi sanki bir oyunmuş gibi gülerek baktı. O an işyerimi, birikimlerimi ve eşimi kaybettiğimi anladım. Herşeyimi kaybettim" diyor. 

Stewart, Abdulalim'le tanışmadan önce, tüm ailesi ABD vatandaşlığı almaya çalışıyordu. FBI'ın Stewart'ın ailesine bu işlemler için de kolaylık sağlamış olabileceği tahmin ediliyor. 

Abdulalim, şu an için 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve 10 yıllık bir hapis istemiyle daha yargılanıyor. Eski eşi Siham Stewart'sa Abdulalim'in işyerini sattı, bankadaki tüm parasını aldı ve yaşadığı adresi değiştirdi. Stewart'a ayrıca FBI'ın sağladığı koruma nedeniyle telefon üzerinden ulaşmak da imkansız."

Dünya Bülteni

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu