Buznika'daki Libya görüşmeleri ülkeyi krizden çıkarabilir mi?
Muhammed Benderis / AA
Buznika kentinde Libya Devlet Yüksek Konseyi ile Hafter'in siyasi müttefiki TM heyetleri arasında 6-10 Eylül'de görüşmeler yapılmıştı. Görüşmelerin ikinci turunun 27 Eylül'de yapılması planlanmış ancak program 29 Eylül'e ertelenmişti. Bugün de yapılmayacağı açıklanan ikinci tur görüşmelerinin ileriki bir tarihte gerçekleştirileceği duyuruldu.
Görüşmelerin ilk turunun kapanış oturumunda, ülkedeki üst düzey kurumlara getirilecek isimlerin atama kriterleri hakkında uzlaşıya varılmış, söz konusu anlaşmayı hayata geçirecek prosedürlerin tamamlanması için eylül ayının son haftasında yeniden toplanma kararı alınmıştı.
Libya Diyalog Toplantısının İkinci tur görüşmelerinde ise, bir başkan, iki yardımcısı ve ayrıca bir başbakandan oluşan yeni başkanlık konseyi üyelerinin seçilmesiyle sonuçlanması bekleniyor.
Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac, 17 Eylül'de yaptığı açıklamada, ekim ayı sonunda görevini devredeceğini belirtmişti.
Buznika'daki görüşmelerin, daha önce Suheyrat kentinde varılan anlaşmadan farkı, başarı sansı ve beklentileri konusunda birçok soruyu gündeme getiriyor.
Suheyrat Anlaşması ve sonraki süreç
Birleşmiş Milletlerin (BM) girişimleriyle 17 Aralık 2015'te, Fas'ın Suheyrat kentinde varılan Libya Siyasi Anlaşması uyarınca Başkanlık Konseyi kuruldu. BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararla Başkanlık Konseyini Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanımıştı.
Konseyin Başkanlığına Fayiz es-Serrac getirildi. Ancak Başkanlık Konseyinin sunduğu hükümet listeleri General Halife Hafter'in baskıları nedeniyle Tobruk'taki Temsilciler Meclisinde onaylanmadığı için bakanlar görevlerini vekaleten yürütüyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Fransa ve Rusya'nın desteklediği Halife Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan 2019'da milislerine saldırı emri vermiş ve 14 ay süren saldırılarda ülkeyi şiddet sarmalına sürüklemişti.
Hafter milislerini 18 Mayıs'ta stratejik Vatiyye Askeri Üssü'nden çıkarmayı başaran Libya ordusu, haziran ayı başında başta başkent Trablus il sınırının tamamı olmak üzere, ülkenin batısındaki tüm önemli yerleşim birimleri ve geçiş noktalarını Hafter milislerinden arındırarak Sirte'ye kadar ilerlemişti.
Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac ve Hafter'in siyasi müttefiki Tobruk Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, 21 Ağustos Cuma günü ateşkes kararı aldıklarını duyurmuştu.
"Görüşmelerin başarıya ulaşması için çaba sarfedilmeli"
Uluslararası ilişkiler uzmanı Ahmed Nureddin, Suheyrat anlaşmasının başarısız olmasının nedenleri ile ilgili olarak, AA'ya yaptığı değerlendirmede, "Anlaşma 2015 yılında imzalandıktan sonra gerekli desteği alamadı. Bu nedenle halihazırdaki görüşmelerin başarılı olması için tüm çabaların sarfedilmesi gerekiyor." dedi.
Nureddin, "Mevcut görüşmelerin değerli olması ve birçok tarafın Fas'ı herhangi bir jeostratejik hareketin dışında bırakma çabalarına rağmen, Rabat'ın hayati derinliğine dönüşünü temsil etmesi gerekiyor." diye konuştu.
Krizin yönetiminin yerel aktörlerin elinden çıkması ve uluslararası tarafların kendi çıkarlarını güvence altına almak için konuya müdahale etmeye başlaması nedeniyle Buznika'daki görüşmelerin, Libyalılara geleceklerini belirleme fırsatı verilmediği sürece başarılı olmayacağına dikkati çeken Nureddin, "Uluslararası oyuncuların fazla olması, çözümü Libyalıların elinde olmaktan çıkartır ve hatta yıllarca uzatabilir." ifadelerini kullandı.
Sidi Muhamed Bin Abdullah Üniversitesi Siyasi Bilimler Öğretim Üyesi Selman Bunuman, "Libyalı tarafların istişarelerinin yeniden başlaması, Fas'ın, krizi tam bir tarafsızlıkla yönetmek için Libyalıları kucakladığının bir göstergesidir." dedi.
Bunuman, istişarelerin başarısının Kuzey Afrika'da güvenlik ve istikrar konusunda olumlu bir işaret olacağını, bu sürecin Libya'ya dış müdahale tehlikesi ve uluslararası iradeler ile çakıştığını söyledi.
Görüşmelerin başarısının, tarafların süreci etkileyecek manevra ve kontrol altına alma girişiminden kaçınarak, sürecin gerekliliğine riayet etmelerine bağlı olduğuna vurgu yapan Bunuman, bu girişimi başarısızlığa uğratmak için atılacak adımların bölgede olumsuz yansımaları olacağını ifade etti.