Cabir Turğut- Mesude Demirhan / Yeni Şafak
Her kesimin ortak derdi haline gelen yüksek faizlere yönelik tepkiler büyüyor. Yeni Şafak’ın geçen hafta gündeme getirdiği yayınlarına bu hafta da ilgi büyük. Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin ‘gerekli tedbirleri alacağız’ şeklindeki açıklamasının kendilerini umutlandırdığını ifade eden iş dünyası temsilcileri, Hükümetin bu konuda elini çabuk tutması gerektiğine işaret ediyor. Yüksek faiz oranlarının Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen şirketler için bir engel olduğu belirtiliyor.
Üretim-İstihdam İçin
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Suat Hacısalihoğlu, faizlerin yüksek olmasının bütün üyelerin ortak derdi haline geldiğini paylaştı. Şuan gelinen noktada faizlerin yüzde 15-16 bantlarında olduğunu hatırlatan Hacısalihoğlu, bu seviyede kredi alıp kullanmanın zor olduğundan yakındı. Bankaların mevduat faizlerini tırmandırmalarını eleştiren Hacısalihoğlu, “Şuan önemli olan faizlerin biran önce düşürülmesi konusunda makro ekonomik seviyede konumun değerlendirilerek, acilen gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Böylece üretim ve istihdam artacak” dedi.
Yüksek faizlerle iş hayatına girmenin zor olduğunu vurgulayan Hacısalihoğlu, ülkenin kalkınması için öncelikli olarak üretimi destekleyecek faiz politikası oluşturulması önerisinde bulundu.
Yatırımcı İçin Büyük Engel
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ekonomik kalkınmayı hızlandırmak için yeni yatırımların önünü açan, piyasaya moral aşılayan adımlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu açıdan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın faiz indirimleri konusundaki çağrısını önemsediklerini belirten Burkay, “Bursa iş dünyası olarak faiz oranlarının düşmesini istiyoruz. Yüksek faiz oranları, ülkemize yatırım yapmak isteyen şirketler için bir engel teşkil ediyor” dedi. Burkay, Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşması için yatırımların artması gerektiğine işaret etti.
Karar çıkarsa işler hızlanır
Tüketici Hukuku Enstitüsi Başkanı Hakan Tokbaş ise 12 bankaya karşı açılmış binlerce dava olduğunu bildirerek, bilirkişilerin zarar hesaplamaya başladığını ve çok ciddi rakamların ortaya çıktığını kaydetti. Tokbaş, “Bizim gördüğümüz kadarıyla bilirkişi hesaplarına göre bir konut kredisinde ortalama zarar kullanılan kredinin yüzde 10’una denk geliyor. Hakim de bunun üç katına hükmederse, ana paranın yüzde 30’una tekabül ediyor” dedi. 100 bin liralık kredi alan bir vatandaşa mahkemenin 10 bin lira ödenmesini kararlaştırdığını anlatan Tokbaş, “Ancak dava henüz temyiz aşamasında olduğu için bu tüketici parasını alamadı” dedi.
Tazminat davası açma hakkı var
Rekabet Kurulu'nun 2013'te ceza verdiği 12 bankadan herhangi birisinden mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti alan vatandaşın, 3 kat tazminat davası açma hakkı bulunuyor. 12 bankanın kartel oluşturduğuna yönelik verilen karar, Danıştay tarafından da hukuka uygun bulunmuştu. Tüketici Başvuru Merkezi Başkanı Aydın Ağaoğlu da bu konuda önlem alınmazsa benzer olayların tekrar yaşanabileceğine vurgu yaptı. Söz konusu dönemde 33 milyon kişinin kredi kullandığını anımsatan Ağaoğlu, “Vatandaşların yüzde 10’u bile hak arayacak olsa bu 3 milyonun üzerinde dava eder” dedi. Ağaoğlu, mağduriyetlerin giderilmesi için kurul oluşturulup tüketicilerin uğradıkları zararların hesaplaması gerektiğini belirterek, “Bankalara bu tutar bildirilsin. O dönemde kredi kullanmış tüketicilere bankalar otomatik olarak dava yoluna gidilmeden zararını ödesin. Aksi halde Adliye’de bir yığılma olur. Altından kalkılamaz hale gelir” diye konuştu.