Mazlumder Cezaevleri Çalışma Grubu tarafından organize edilen Cezaevi Söyleşileri’nin 2.’sine örgüt üyeliği iddiasıyla 3 kez cezaevine girip 4 yıldan fazla hapis yatan Köklü Değişim Dergisi Yazı İşleri Müdürü ve Yazarı Süleyman Uğurlu konuk oldu.
Mazlumder İstanbul Şube Başkan Yardımcısı ve Cezaevleri Çalışma Grubu Başkanı Av. Kaya Kartal’ın açılış konuşması ile başlayan programda Süleyman Uğurlu cezaevine giriş süreci ve cezaevinde yaşadıklarını anlattı.
Süleyman Uğurlu konuşmasında ‘suç’ ve ‘suçlu’ kavramlarının toplumun kültürü ve dinine göre şekillendirilmesi gerektiğini söyleyerek: “Beni ilk tutukladıklarında suçum nedir diye sordum, bana ‘basın açıklaması yapmak, konferans düzenlemek, iftar organizasyonu yapmak’ dediler. Ben de ‘bunları herkes yapıyor, neden suçlu oluyorum?’ dediğim zaman cevap veremiyorlardı” dedi.
Mahkemeye çıkmanın bile tutuklular için bir eziyet olduğunu, sevk araçlarının nefes almayı bile zorlaştıracak kadar küçük bir pencereye sahip olduğunu belirten Uğurlu, mahkemede ise tarafsız olması gereken hakimlerin devleti koruma refleksiyle hiçbir suçu olmayan birini bile suçlu ilan edip cezalandırabildiklerini ifade etti.
F Tipi cezaevlerinin insanların psikolojisini bozmak için özel olarak dizayn edildiğini söyleyen Uğurlu, en büyük problemlerden birinin de ziyaret/görüş sorunu olduğunu belirtti. Süleyman Uğurlu: “Görüş konusunda yaşatılan zorluklar neticesinde eziyet ettikleri mahkumlar değil ailelerdir. Aileler görüşme öncesi gereksiz prosedürlerden dolayı 2 saat önce cezaevine gelmek zorunda kalıyorlar. Bebeklerin bezlerine kadar her yerleri aranıyor. Kadınlardan türlü bahanelerle pardüselerini çıkarmaları isteniyor” dedi.
Cezaevlerinde görüş saati, edinilebilecek kitap sayısı gibi birçok uygulamanın o cezaevi müdürünün inisiyatifinde olduğunu söyleyen Uğurlu, kaldığı bir cezaevinde müdürün değişmesiyle hayatlarının nasıl farklılaştığını da anlattı.
Süleyman Uğurlu konuşmasının sonunda şunları söyledi: “Cezaevinde yatan herkes suçlu değildir. Devletçi bakış açısının kurban ettiği birçok insan var. Nitekim Sivas davası hakimi itirafta bulunarak ‘Bu adamlar bu cezaları hak etmemişlerdi ama Yargıtay bize baskı yaptı’ dedi”.