HAKSÖZ HABER
Mısır'daki El-Ezher Camii'nin Baş İmamı Şeyh Ahmed El Tayyib, Fransa'da bir öğretmenin saldırgan tarafından başı kesilerek öldürülmesini kınayarak bunu yapanın terörist olduğunu ifade etmiş. “Yüce Allah'ın huzurunda bu iğrenç saldırı ve böylesine yanlış, çarpık düşüncelere kapılanlarla arama mesafe koyduğumu açıklıyorum" diyen Ahmed el Tayyib öğretmen olduğu söylenen kişinin işlediği iğrenç suçtan ise itinayla bahsetmemiş. Hakaret karikatürlerini “düşünce özgürlüğüne” örnek olarak sınıfında öğrencilerine göstererek nefret dolu ve ayrımcı bir iş yapan öğretmen haliyle çok sayıda tepki almıştı.
“Paris'teki terörist ve destekçileri” Hz. Muhammed'in dinini temsil etmediğini söyleyen el Tayyib, Sisi cuntasının işlediği cürümleri meşrulaştırmak için oturduğu koltuğundan, müminlerin canından çok kıymet verdikleri Allah Resulü (s)’ne dönük iğrenç ithamlarda bulunanların suçlarını da meşrulaştırmış oluyor. Ahmed el Tayyib’in Ezher’deki birçok alime rağmen darbeyi desteklediği biliniyordu. Darbe açıklamasını yapan diktatör Sisi’den sonra kameraların karşısına geçen kişi de yine Ahmed el Tayyib’ti.
Öğretmene dönük saldırının muhtevasının tartışılamayacağını iddia etmiyoruz sadece Allah Resulü (s)’ne hakaret edenlerin bu fiillerinin normalleştirilemeyeceğini söylüyoruz. Hukuk neyi gerektiriyorsa cezasını bulması gereken bu müptezellere hiçbir söz söylemeden “radikal İslamcı” olduğu iddia edilen birisini terörist, çarpık düşünceli şeklinde tanımlamak aslını inkâr eden bir haramzadenin yapacağı bir işe benziyor.
DW ve BBC tarafından çok büyük bir kıvançla verilen haberde saldırganın kimliği “iddia” olarak belirtilip özellikle “radikal İslamcı” şeklinde tanımlanıyor. Saldırgan kişinin kimliği bile belli değilken Ahmed el Tayyib’in yaptığı açıklama ve bu haberlerin art niyeti de ortaya çıkıyor. Maksat üzüm yemek değil bağcıyı dövmek tabi ki. Bu arada Ahmed el Tayyib’in “Sünni İslam’ın en yüksek otoritesi” olduğunu da DW’den öğrenmiş olduk. Teşekkürler DW!
Dünyada artan “ötekileştirici” politik tutumdan sık sık şikayet eden bu haber siteleri durmadan “trans bireylerin” yaşadıkları “zorlukları” haberleştiriyorlar. Ancak söz konusu İslam ve Müslümanlar olunca iddialar üzerinden bile yaftalayıp, ötekileştirmekten geri durmuyorlar. Tutarsız ve ahlaksız “habercilik” anlayışlarının Ahmed el Tayyib gibi bir müdaheneci ile aynı yerde buluşmasında şaşılacak bir şey yok o halde!