HAKSÖZ HABER
Bazıları geçmişlerini inkar ve unutturmak için inanılmaz hallere savruluyor, tuhaf görünümlere bürünüyorlar. Karar gazetesi köşe yazarı Akif Beki de çok uzun bir süredir omurgasızlık hastalığına yakalanan isimlerden biri. Savrulmanın kitabını kaleme alabilecek bir isim olduğu şüphesiz köşe yazarı gazetedeki köşesinde bugün Halil Konakçı’yı hedef almış.
Akif Beki Halil Konakçı’ya saldırıyor, özetle fitne çıkardığını iddia ediyor. Size de ilginç gelmiyor mu, muhtemelen kendisini ‘liberal-demokrat’ olarak tanımlayan Akif Beki Diyanet’ten Konakçı’yı susturmasını ve cezalandırmasını talep ediyor.
Yine çok ilginçtir, tüm bunları yaparken Halil Konakçı’nın tek parti diktatörlüğünün zulümlerini dile getirmek için dile getirdiği ezan yasağı konusuna hiç değinmiyor, bu konunun tartışılmasına hiç girmiyor.
“Camiden camiye atışmayı da gördük” başlıklı yazısına Beki şöyle bir giriş yapmış: 4
“Olacağı buydu; Diyanet'in bir imamı, Hatay'da Fransızların etmediği gâvurluğun şehir bize geçince edildiğine dair klişe bir hezeyan savurdu. Başka bir imam da cuma hutbesinden ona cevap verdi, had bildirdi.
Camiye siyaset, ucuz demagoji, partizanlık, propaganda sokmaya başlarsanız bir daha nerede duracağını bilemezsiniz…”
Konakçı’nın sözlerini “klişe bir hezeyan” diye tanımlayan Akif Beki tabi ki sözü geçen ‘gavurluğun’ icra edilmediğini iddia edecek değil. Kurnazca bir tutumla tarihi bir hakikati görmezden gelip, vurun abalıya mantığını tercih ediyor. Böylece son yıllarda çokça yakınlaştığı, bütünleştiği Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine de bu şekilde bir selam çakmış oluyor.
Akif Beki yazısını camiler arasında, hocalar arasında polemik iddiası üzerine oturtmuş. Dediğine/sandığına göre Konakçı’nın bu sözleri başka hocalardan tepki almış, bu yüzden bir başka camide bu sözleri eleştirilmiş. Bu da çok tehlikeli bir şeymiş!
İfadesi şöyle:
“…Avcılar Zeynebi Kübra Camii İmamı Muhammed Ali Gök, lafını bilmeyen Konakçı'ya cevap yetiştiriyor da... Diyanet hâlâ vermiyor ağzının payını. Ağırdan almak, inceleneceğini söyleyerek geçiştirmek neyin nesi?”
Bahsettiği tepkinin adresi malum! Şiilere ait bir camii! Kim bilir hangi şeytani hesapla minbere çıkan bir belam, Konakçı üzerinden Kemalist zulmü temize çıkartıyor, savunuyor. Şaşırtıcı mı? Yok niye olsun ki! Yıllardır gözlerimizin önünde cereyan eden Beşar Esed vahşetini pervasızca savunanlardan tarihi bir vaka olan Kemalist zulmü lanetlemelerini bekleyecek değiliz ya!