Ezan sünnetçe okunur

Hayrettin Karaman

Ezan Türkçe, Kürtçe, İngilizce, hatta Arapça okunamaz; Allah, Peygamberi'ne( s.a.), o da ümmetine nasıl öğretmiş ise öyle okunur. Evet Arapça da okunamaz; yani mesela "hayye ale'l-felah" yerine "teâlev ile'l-felah" denemez, Peygamberimiz'e öğretilen ne ise o kelime ve cümlelerle okunur.

Fıkıh kitaplarına baktığınızda yalnızca Ebû Hanîfe'den "eğer ezan olduğu anlaşılıyorsa başka dilde de okunabilir" diye bir rivayet gelmiştir, ama aynı kaynaklarda Ebu Hanîfe'nin bundan rucu ettiği, talebeleri Ebu Yusuf ve Muhammed dahil diğer mezheb imamları gibi onun da "dili dönenlerin ezanı sünnette olduğu gibi okuması gerektiği" kanaatine geldiği nakledilmiştir.

Yine fıkıh kitaplarında "ezan başka bir dilde okunursa bu ezan sayılmayacağı için onu dinleyip uygun cümlelerle mukabele etmenin de gerekmediği" açıkça ifade edilmiştir.

Ezan başka dilde okunursa ne olur?

1. İslam'ın önemli taleplerinden biri ümmetin birliğidir, vahdettir. Bu birliğin hem yapıcı unsurları hem de sembolleri arasında "es-selamu aleykum, ve aleykumusselam" şeklinde verilen ve alınan selam gibi, cemaatle namaz gibi -sünnette geldiği şekliyle- ezan-ı Muhammedî de vardır. Farklı dilleri konuşan Müslümanlar ezanı, selamı, besmeleyi, hamdeleyi... kendi dillerine çevirir ve böyle kullanırlarsa ümmetin birliği bozulur, diller kadar din bid'atına adım atılmış olur.

2. İslam kavmiyetçiliği mahkum ediyor, dilleri ve renkleri farklı olan Müslüman grupların kardeş olduklarını, hepsi diğerinin din kardeşi olan Müslümanların teşkil ettikleri topluluğun "Muhammed ümmeti" olduğunu, din birliğinin, din bağının üstünde bir birlik ve bağın olamayacağını birçok ayet ve hadiste ilan ediyor. Ümmetin ortak dili haline gelmiş olan ezanı her kavmin (ulusun, etnik grubun) kendi dilinde okumaya başlaması kavmiyetçiliktir, ümmete karşı kavmi koyma hareketinin vahim bir adımıdır.

3. Düzeni şeriat temelli olmayan bir ülkede siyaset yapanlar özel hayatlarında inançlarına göre hareket ederler. Ama siyasi sonuç almak ve menfaat elde etmek için dini kullanamazlar; kullanırlarsa hem dine ihanet etmiş olurlar hem de bu davranış demokratik düzenle bağdaşmaz.

4. Asırlardan beri dilleri farklı da olsa ümmet ezanını sünnetçe okuyor. İran Farsça konuşuyor ama ezanı sünnetçe, Irak Kürdistanı Kürtçe konuşuyor ama ezanı sünnetçe, Afrika'da Müslümanların farklı dilleri var ama ezanları sünnetçe. Türkiye'de yaşayan Kürtler Kürtçe konuşuyorlar ama hiçbir zaman ezanı Kürtçe okumadılar. Siyaset kendi kurallarına göre yapılsın, ama unutulmasın ki, siyasetten maksat bölücülük olamaz; olursa bu siyaset asla başarıya ulaşamaz.

YENİ ŞAFAK