Eynesil’de “İslami Kimlik” Konferansı

Eynesil Ebrar Eğitim ve Dayanışma Platformu “İslami Düşünce Konferansları”nın üçüncüsünü gerçekleştirdi.

Eynesil Ebrar Eğitim ve Dayanışma Platformu’nun tertip ettiği “İslami Düşünce Konferansları” üst başlıklı konferanslardan üçüncüsü Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya’nın ‘İslami Kimlik ve Mücadele Sorumluluğumuz’’ konulu tebliğini sunmasıyla devam etti.

Konferans Recep Bodur’un Şura Suresi 36-40 ayetleri ve mealini okumasıyla başladı.

Özgeçmişi takdim edilen Rıdvan KAYA konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edildi.

Rıdvan KAYA sunumunda şunları söyledi;

Müslüman olmak büyük iddia sahibi olmak, hayata ve kendimize yönelik sorumluluk yüklenmek demektir. Sürekli çaba, Rabbimizin istediği yönde bir değişim gerçekleştirme gayretini gerekli kılar.

Tam bu noktada bir takım zorluklar bulunmaktadır. Nefsimizden, Müslümanların içyapısal zaafları ve hatadan, bunlardan ayrı olarak sistemin ifsad edici yapısından kaynaklanan engeller, zorluklar.

İnsanları hayra çağıran bir sistemde yaşamıyoruz. Tam tersine Rab’den uzaklaştırıyor ve çok kuşatıcı. Bu cahili işleyişi reddetmek, dönüştürmek zorundayız. Bu çaba şahitlik demektir.(Hac suresi 78)

Şahitlik nelere dikkat etmemizi ve ne tür hassasiyetler içinde olmamızı gerektirir;

-Bu toplum Kuran’a uzak ve muhtaç bir toplum. Kurtuluş Kuran’ı esas almaktan geçer.

-Sistem insanlara cahili kimlik dayatıyor. Sadece ‘Müslüman’ olmak varken, bulanıklık-

lar mevcut.

-Laiklik adı altında tevhid inkâr edilip, hayat ve kimlik bölünüyor.(Sadece devlet düzeninde değil, toplumsal yapıda da çift kimliklilik)

-Şahitlik geleneksel aidiyetleri değil, ümmet kimliğini esas almayı gerektirir.

-Tüketim kültürünün ve bireyci anlayışın reddini gerektirir.

Ne yapmalı? Hangi hassasiyetleri güçlendireceğiz?

1-Önce Kuran rehber olacak. Resul örnek olacak. Anlamak için okuyacağız, yaşamak için anlayacağız. Ve çabalarımızın temeline ibadet bilinci yerleştireceğiz. İslami bir kılıf, görünüm altında laik-seküler bir anlayışa sürüklenmeyeceğiz. Hayata bütüncül bakacağız.

2-Şartların belirlediği İslam’a değil, şartları belirleyen İslam’a talibiz.

3-Davetle mükellefiz. Sonuca kilitlenmeyeceğiz.(Araf suresi 164)

4-Mücadele azmini taşıyabilmek için ümit var olmalıyız. Biz gayba iman ediyoruz. Rabbimizin eğer biz gereği gibi hareket edersek bizi destekleyeceğini biliyoruz. Kaldı ki Kuranı Kerim’de hatırlatıldığı üzere ümitsizlik, umutsuzluk haramdır. Rabbimizin rahmetinden ancak kâfirler ümit keser.(Yusuf suresi)

5-Bu mücadele ancak topluca verilebilir. Zekeriya’nın duası Enbiya suresi

89.ayet. Rabbimiz Ali İmran suresinde hep birlikte Allah’ın ipine sarılın, ayrılığa düşmeyin diye bizi uyarıyor.

Allah’ın dinine hep birlikte şahitlikte bulunmak şiarımız olmalı. Bunu gerçekleştirmek için gereken vasıflar bellidir; Fedakârlık, dayanışma, Allah için sevme, birbirimizin eksiklerini kapatma, hatlarını örtme, birbirimizin güzelliklerinin çoğaltma ve benzeri hasletleri kuşanmalıyız. Kuranı Kerim’de Müslümanlar arasında olması gereken ilişki Saf suresinin 4.ayetinde ‘bünyanun mersus’ kavramıyla ifade edilmektedir; Allah kendi yolunda kurşunla kaynatılmış binalar gibi saf bağlayarak çarpışanları sever dedi.

Program 29 Ocak 2011 Pazar günü Prof Dr. Mehmet OKUYAN‘ın konuşmacı olarak katılacağı ‘Kuran’ın Doğru Anlaşılması’ konulu konferansın duyurusu ile sona erdi. 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Gazze nöbeti devam ediyor
Çocuklar "Hayat Namazla Güzeldir" sloganlarıyla yürüdü
Aksa Tufanı ve kazanımları
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!
Diyarbakır Özgür-Der Gençlik Çalışmaları başladı