“Eylemler AVM Karşıtı Olsa Esnaf Destek Verir”

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu Genel Başkanı Palandöken ile Gezi Parkı ve esanfın tavrı üzerine röportaj

Gezi Parkı olayları fiilen son bulsa da esnafın mağduriyeti sürüyor. Kimi yerlerde yağmalanan, camları kırılıp maddi zarara uğratılan esnafın sesi olan TESK Başkanı Bendevi Palandöken Gezi olaylarıyla esnafın bazı yerlerde yüzde 80'lere varan kaybı olduğunu belirtti. Palandöken, eylemlerle vatandaşın ayağının dükkanlardan kesildiğini söyledi.

Ersin Çelik'in röportajı:

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Palandöken, Gezi olaylarını ekonomisi iyi giden ve çözüm sürecine giren Türkiye'ye düzenlenmiş bir komplo olarak değerlendiriyor.

***

Gezi olaylarından dolayı esnaftan tepkiler gelmeye başladı. İzlenimleriniz neler?

Mağdur edilen esnafımızla görüşüyoruz. Zararlarını tespit ettik, ilgili bakanlıklara bildirdik, Sayın Başbakan'a anlattık. Devlet esnafın zararını karşılayacak. Fakat bu olayın bitmesi lazım... Eylemlerin merkezi olan bölgelerde ciddi iş kayıpları var. Piyasa durdu. Diyecek bir şey bulamıyorum. Yazık; sadece ticaret değil, ülkenin itibarı da zarar görüyor.

Zarar ne boyutta?

İşlerde yüzde 50'ye yakın düşüş var. Dükkanını haftalarca açamayanlar oldu. Buralardaki kayıp yüzde 80'i geçiyor. Müşteri gelmiyor. Esnaf da çekini, senedini ödeyemiyor. Çok sayıda garson ve ara eleman işinden oldu. İşsizlik bir şekilde telafi edilir fakat bakın çok iyi giden ekonomi bu eylemlerle birden kötü sinyal vermeye başladı. Faizlerde, kredi bulmada insanlar zorlanmaya başladı. Bankalar da bunu fırsat bilip faizleri arttırıyorlar. Sanki ülke korkulu ve tehlikeli bir hal aldı. Böyle bir hava estirilmek istendi.

ESNAF DA FARKINDA

Esnafın gördüğü ne… Olayları neye bağlıyorlar?

Yaşananların bir çevre eylemi olmaktan çıktığını biliyorlar. AB Karma İstişare Toplantısı'nda da söyledim. 3-4 ağacın sökülmesi eylemi, tamamen provokatörlerin devreye girip ne yapılmak istendiği belli olmayan bir harekete dönüştü. Demokratik hak aramak için orada bulunan çocuklar da perişan oldu, aileleri de. Ağaç eylemi ise maksat hâsıl oldu. 'Yargı süreci beklenecek' denildi. İstişareler yapıldı. Fakat olay her geçen gün farklı bir duruma büründürüldü. Ülke ekonomisini hedef aldı.

En fazla neden şikâyetçiler?

Dükkânları, masaları, sandalyeleri kırıldı bazısı yağmalandı. Camları kırıldı.

Ama bununda Buradaki 'TOMA' görüntüsünden de rahatsızlar. Yeni eylemlerden korkuyorlar. Bir çatışma olur arada kalırız tedirginlikleri var. Gördüler, yaşadılar… Yollar kesiliyor. Emniyet güçleri bazı sokakları hiç açmıyor. Bunun yanında vatandaş da esnafa ulaşamamaktan şikâyetçi oldu. Eylemlerin yapıldığı bölgelere gitmiyor insanlar. Ya da buralarda alışveriş yapmıyor. Ayakları kesildi adeta. Diğer yandan gidemeyenler de var. 'Pantolon aldım boyunu kısaltacağım fakat mağazanıza gelemiyorum' tarzında telefonlar aldık.

Esnafın zarar verenlerden davacı olması konuşuldu. Böyle bir girişiminiz olacak mı?

Şimdi biz bunların kim olduğunu bilmiyoruz ki. Kime dava açacağız? Emniyet, polis zaten takip ediyor. Bizim esnafımızın meziyetlerimizden bir tanesi de iki kişi kavga ettiğinde birini içeri alır. Bunun için insanlar esnafı sever. Bende 52 yıllık esnafım bu işleri iyi bilirim.

BARIŞ SÜRECİ DE KÖTÜ ETKİLENDİ

Aynı zamanda Akil İnsanlar Heyeti'ndeydiniz. Can Paker, Gezi eylemlerinin barış sürecini sabote ettiğini söyledi. Katılıyor musunuz?

Gezi olayları olmasa Türkiye çok iyi bir yoldaydı. Dolardaki yükselme, faizlerin artması, kredi verilmemesi insanları tedirgin duruma getirdi. Gezi olaylarının 'barış sürecini yıpratmak için' kurgulandığını ben de düşünüyorum. Olaylar başlayınca süreç bir anda unutuldu zaten.

Sizlere sahada da tepki gösterildi. Ciddi çağrılar yapıldı.

Evet oldu. Ben Karadeniz bölgesindeydim. Çok büyümüse de kışkırtmalar oldu. Heyet için 'bu insanlar hükümetin tayin ettiği insanlardır' dediler. Ama hiç etkilenmedik. Hatta dikkatle dinledik bu tepkileri. Akil İnsanlar kardeş kavgasının bitirilmesi için yola çıktı.

İki aylık yoğun bir çalışmanın ardından raporlar Başbakan'a sunuldu. Bu süreç verimli oldu mu sizce?

Elbette çok verimli oldu. Çünkü bu hadiseler çıktığında Allah korusun bir yanlış anlaşılma nelere bedel olurdu. Bu gibi durumlar da toplumun her kesiminden insanla yüz yüze görüşüyorsunuz. Ben Karadeniz'in 18 ilini gezdim ve insanlar benimle aynı düşünüyordu. Karadeniz insanının yaklaşımı Türkiye ortalamasını yüksek derecede etkiler biliyorsunuz. Orada da aynı şeyler söylendi. 'Bin yıldır birlikte yaşıyoruz. Bu sadece terör meselesidir' diyorlar. Bu bakış açısı barışa büyük katkı sağlayacak.

GEZİ PROTESTOLARI DIŞARIDAN DESTEKLİ

KİK'te görüştüğünüz Avrupalıların bakışı nasıl… Bu sözleriniz üzerine neler dediler?

Polisin orantısız güç kullanmasını konuştuk. Hükümetin, orantısız güç olduğunu kabul ederek bunun sonlandırılması için harekete geçtiğini söyledim. Kasım ayında tekrar toplanıp bu konuları detaylıca ele alacağız fakat gördükleri fotoğrafın daha kötüsünün kendi ülkelerinde yaşandığını da anlattım. Bu olayların sadece Türk halkının iradesiyle olmadığını, Gezi'nin dışarıdan destekli olduğunu, hatta yakalanan birkaç kişinin yabancı uyruklu olduklarını söyledim.

Elindeki palayla eylemcilere tepki gösteren esnaf çok konuşuldu. Siz ne düşünüyorsunuz?

Şimdi esnafın en büyük sıkıntısı işsizlik... Çeki, senedi, ödemesi var. İş olmayınca bütün ödemeleri aksıyor. Tasvip etmiyoruz ama bu tarz tepkilere bir de buradan bakmak lazım. Taksim'de uzun yıllardır dükkan işleten bir esnafımızdan gelen mektubu okuyayım size: 'Biz günlük yaşayan ticari insanlarız. 45 gündür bırak borç ödemeyi eve götürecek ekmek parası bulamaz oldum. Şimdi ben borçlarımı nasıl ödeyeceğim? Ben 30 yıldır bu bölgede esnafım' diyor. Herkesin bir sıkıntısı var. Yine Ankara Kızılay'da başka bir esnaf arkadaşımızdan bir mektup geldi. 'İş yapamıyoruz. Siz niye duruyorsunuz diyor.'

AVM KARŞITI EYLEMLERİ HER ESNAF DESTEKLER

Eylemcileri destekleyen esnaf da var. Onların iş kaybı derdi yok o zaman…

Algılandığı gibi bir destek değil bu. Dikkat ederseniz ağaç eylemi hızlıca AVM karşıtı bir hal aldı. Esnaf da bunu sahiplendi haliyle. AVM karşıtı eylemi desteklemesi gayet normal. Her esnaf destekler. Bakın bu olaylar sadece Taksim ve Kızılay'daki esnafı değil, buralarda ticaret yapan, turizmle uğraşan, bir çok iş kolunu mağdur etti.

AVM'ler konusunda geçmişte sizin de tepkileriniz vardı.

Kent planlayıcıları, şehir mimarları, belediyeler artık bu AVM sorununa bir çözüm bulmalı. Bakın şimdi Gaziantep'ten bir mail gelmiş: 'Burada 4 tane AVM var. Olur mu'? diyor. Yani artık Türkiye'nin her yerinde bir reaksiyon var. Bu perakende sektörünü düzenleyen bir yasa tasarısının yıllar önce başlamasına rağmen hala neticelenmedi.

'AVM'ye de bu eylemlere de karşıyız' diyorsunuz yani…

Tabi tabi. Asıl olay bu. Artık vatandaş da rahatsız AVM'den… Çünkü şehrin dokusu bozuluyor. Şimdi bakın 600 yıldır açık olan Kapalı Çarşı kültüründen kimse şikayet ediyor mu? Orada çeşitlilik var, herkesin konumu belli. Ama insanlar ümidini yitirdiler şimdi. 'AVM'nin içi olmadıktan sonra dükkân alsam neye yarar' diyor esnaf. AVM'lerde rant, gelir yüksek. AVM kültürü girişimciliğin önünü tıkıyor. Biz hala neden bu yasayı geçirmiyoruz onu da anlamıyorum. Hiçbir ülkede böyle bir şey yok. 250 milyar dolarlık bir pazar hiçbir ülkede birkaç kişinin pazarına bırakılmamıştır.

KILCAL DAMARLARI TIKADILAR

Neden adım atılmadı, taleplerinizi ilettiğiniz siyasiler ne diyor?

Bugün yarın çıkar diyorlar. Bir bakan bu yasanın çıkacağından bahsetmiş. Ümitliyim. Bu yasa çıksın. Sektör düzelsin. Kılcal damarları tıkadılar. Bakın az önce Antep örneğini verdik. Bayburt'ta esnaf kalmadı sıfırladılar. Yani şimdi bir de uzantıları var. Kendilerinden başka uzantıları oldu bunların her yerden çıkıyorlar. Edirne'den Kars'a kadar nereye gitseler orayı bitiriyorlar. Nereye gitseler 2-3 kişi sivriliyor, diğer esnaf yok oluyor.

YENİ ŞAFAK

 

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"