Teşhis doğru: “düpedüz cinayet!”
Ama suçlu gösterilen yanlış!
Tufan Türenç Bey, “düpedüz cinayet” diyerek girmiş yazısına.. Ama sonuçta, patlayan gaz tankını üreten, bağlantısını yapan, eksikliğine rağmen kullanıma açan üretici firmayı değil, Kur’an okuyan çocukları, onlara Kur’an öğreten hocaları, çocukların anne-babalarını suçlamış!
O gaz tankı, Sanayi Bakanlığı’nın yönetmeliklerine uygun şekilde tüm güvenlik aparatları ile donanmış şekilde üretilmiş, kurallara uygun şekilde bağlanmış, gerekli güvenlik önlemleri alındıktan sonra da kullanıma açılmış olsaydı, o patlama yaşanır mıydı? O bina çöker, 17 yavrumuz can verir miydi?..
Her olayda “takdir-i ilahi” prensibimiz geçerlidir ama, tedbirleri almak da boynumuzun borcudur.
Tedbirler alınmış ise, ondan sonra “takdir-i ilahi” deriz biz..
Konya’da yaşanan olayda, patlayan tankın bağlantısını yapan üretici firma, gerekli tedbirleri almış mı?..
O üretici firma, “Bizim tankımız, gaz sızdırmamıştır” diyebiliyor mu?..
Hürriyet gazetesine, Kanal D’ye, Star’a.. Bütün Doğan medya grubuna reklamlarla para desteği yapan o üretici firma, “Bizim gaz tankımızın, tüm güvenlik önlemleri alınmış, kurallara uygun şekilde bağlantısı yapılmıştır” diyebiliyor mu?..
Veya o firma, “Bizim bu gaz tankından haberimiz yok, o tankı, patlama yaşanan binaya biz kurmadık, kaçak olarak kurulmuş, gaz da bizden alınmamış!” diyebiliyor mu?..
Hayır, ilgili üretici firmadan, henüz tek satır açıklama yok..
Ama patronlarının aldığı üç kuruşluk reklam sürsün diye, “suçlu firma”yı suçsuz, “suçsuz insanları” da suçlu göstermek için, patronun “beyaz yakalı işçileri” harekete geçmiş bile..
Birisi “düpedüz cinayet” diyor..
Diğeri de, Vakit’in haberindeki gerçeklere tek satır cevap veremeden, tüpçünün bedava avukatlığına soyunuyor!
Oysa o tüpçünün, kendisini otuz kere cebinden çıkartacak ne kadar ünlü avukatları var.. O ünlü avukatlar bile çıkıp bir açıklama yapamıyorlar da, patron yalakalığından başı dönmüş satılık kalem, mütedeyyin insanlara çamur atmak için göreve soyunuyor!..
Sanki Kur’an öğreten hocanın, gaz tankının nasıl bağlanacağını bilmesi gerekiyor!
Sanki Kur’an hocası, gaz tankının Bakanlık tarafından öngörülen güvenlik önlemleri nelerdir, bilmesi gerekiyor!
Kursun idarecileri gitmişler; piyasada bilinen bir üretici firmadan alımı gerçekleştirmiş, yetkili servise de bağlantıyı yaptırmışlar..
Bundan sonra o tankta sızıntı olursa, suç o Kur’an Kursu’nun yöneticilerinin midir, yoksa üretici firmanın mı?..
Ama yalakalık yapacaklar işte..
İyi niyetli olsalar, kusur kimde diye küçücük bir araştırma yapsalar, delillere hemen ulaşacaklar!
Girsinler, patlayan tankın kurulumunu yapan İpragaz’ın internet sitesine, görecekler işlerin nasıl olduğunu..
Ben girdim, gördüm..
Bakın nasıl kurulurmuş tesisat.. Adım adım anlatmışlar..
1. adım şöyle imiş: “İpragaz’ın uzman mühendis ve teknisyenleri; Sistem LPG’nin kurulumunun gerçekleştirileceği sahanın, TSE 1446 standardında belirtilen güvenlik şartlarına uygun olup olmadığını titizlikle inceler.”
Sonra da 2. adımı anlatmışlar: “Teklif ve sözleşme hazırlanır.”
Şu da 3. adım imiş: “Sistem LPG, LPG depolama tankı için, İpragaz uzmanlarının gözetiminde, fizibilite çalışmalarında belirlenen bölgeye tank çukuru açılır.”
Mütedeyyin insanları suçlamaktan başka bir dertleri olmayan satılık kalemlere sesleniyorum, daha anlatayım mı, nasıl imiş bu işler?
Bizzat İpragaz’ın internet sitesinden aktardım 3 aşamayı..
8 aşaması daha var kurulumun.. Hepsi de, İpragaz’ın elemanlarının kontrolünde ve sorumluluğunda..
Olsun; patlama Kur’an Kursu’nda yaşandı ya, bu yeter onlara!.
Gazeteciliği; dindar insanları karalamak için meslek edinen ve kendilerine de bu amaçla tevarüs ettiren ağababaları, imamın keçisi çalındığında, “İmam keçi çaldı” diye haber yapmıştı..
Şimdi onların çocukları da, Kur’an Kursu öğrencilerinin, Kur’an Kursu hocalarının mağdur olduğu bir patlamayı, Kur’an Kursu yöneticilerinin üzerine yıkmak için plan üstüne plan yapıyor, ahlâksızca yazılar kaleme alıyorlar..
Patronlarına şirinlik yapacaklar..
Patronları da, o firmaya “Bak olayın sorumluluğunu sizin üzerinizden nasıl aldık..” deyip, işi reklam üzerinden paraya tahvil edecek!
Sonra da bunlar, “Biz samimi inançlı insanlara karşı değiliz” diyerek, bize name yapacaklar!
Hadi oradan, “keçisi çalınan imam”ı, “imam keçi çaldı” diye haber yapanların torunları!..
VAKİT