Zaman'la tanışmasını ve yaşadığı süreçleri özetleyen Mahçupyan, bu süreci kaçınılmaz bir son olarak özetledi. Etyen Mahçupyan'ın gazetede artık istenmediğine de ima etti.
Yazısına Zaman'da yayınlanan ilk yazısının başlığı olan "Zamanın ruhu" başlığını atan Mahçupyan, üç yıl önce Zaman'da yazmaya başlama sürecini de anlattı.
Ak Parti hükümeti sonrası dönemi ve Zaman'dan aldığı teklifi, "Yeni dönemin sınavı iki alanda gerçekleşecek, değişimin kavga alanı bürokrasi ve medya olacaktı. Zaman Gazetesi, benim açımdan yeni dönemin 'sesi' olmaya en yakın duran yayın organıydı ve bu gazetedeki 'cemaat' dışı ilk yazarlardan biri olmam teklifini kafamda hiçbir soru işareti olmadan kabul ettim." cümleleriyle özetleyen Mahçupyan, son dönemde yaşananlarla havanın değiştiğini savundu.
"Son süreçte benim gazetem de bir 'taraf' oldu ve diğerleri gibi siyasi işlevini öne çıkardı." diyen Mahçupyan'ın yazısının sonundaki Zaman ve yeni bir zamana hazırlanan Türkiye ile ilgili tespitleri de şöyleydi:
Medya Türkiye'de ne yaşandığı ve niçin böyle olduğu sorularının peşinden gitmektense, propagandist bir gerçeklik tablosu çizmeyi tercih etti. Bugün bu eğilim yükselmeye ve hastalıklı bir yapı üretmeye devam ediyor.
Oysa bu kesif ve kirli duman bulutunun ardında Türkiye yeni bir zamana hazırlanmakta... Tarihsel ayak bağlarını atmanın ve demokratik niteliği ağır basan yeni bir meşruiyetin peşinde, toplum olma sancıları çekiyor. Bu süreci kavramanın asgari koşulu gerçekliğe önyargısız bakmaktan geçmekte ve maalesef siyasi aktörleşme söz konusu tutuma imkân vermiyor.
Böylece kaçınılmaz sona doğru geliyorsunuz. Gazeteniz artık sizinle birlikte olmak istemiyor. Siz de zaten gazeteyi elinize her aldığınızda duyduğunuz hüznü istemiyorsunuz. Artık farklı bir zamandayız ve zamanın yeni bir ruhu var. Okuyucularımı özleyeceğim...