Etiyopyalı Müslüman Aragau’nun idam hikâyesi

ABDULLAH SEYDA

1912 yılında Wollo’nun kralı olan kral Mikael (eski adı Muhammed Ali) yeni bir kilise inşaatının temelini atmaya giderken, onun yakın akrabası olan ve aynı zamanda yönetim işlerinde yanında duran "Aragaw Beleu" de beraber yola çıktı. Amcası Müslüman’dı. (Kralın da Müslüman olduğu, ancak bunu gizlediği söyleniyor). O sırada "Aragaw" Kralın etrafındaki Rahip ve üst düzey bürokratların Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in namus ve şerefine hakaret ettiklerine görünce çok rahatsız oldu; öfkelendi, kızdı ve yüzü değişti.

Kral Michael'ın başının üstünde tuttuğu şemsiyeyi başka birine verip, yakındaki ormana gitti.  Hz. Muhammed’e (s.a.v.) bu şekilde hakaret edilmesini sindiremiyordu. Gözyaşlarına boğuldu. Bu azgın güruhun hakaretlerine karşı ne yapması gerektiğini düşündü.

Onlarla birlikte geri döndü. Ama içinde fırtınalar kopuyordu. Bu saatten sonra yeğeninin yanında aldığı görevi sürdürmeye gerek olmadığına karar verdi.

Aile ve aşiretinin olduğu Warehamimenu-Gathera’ya gitti. Sahip olduğu bütün servetini akrabalarına dağıttı.

Rahiplerin ve üst yöneticilerin Peygamber Efendimiz (sav)'e bu şekilde hakaret etmeleri onu rahatsız etmeye ve içini kemirmeye  devam ediyordu. Gathera'da kaldığı son gece sodaka (burada bir araya gelip, dua zikir ve şiir okuma toplantılarına verilen isim) hazırladı.  Etkinlik sırasında Peygamber'i öven şiirler, ilahiler okundu. Gelen insanlar Hz. Peygamber'i övdüler, salavat getirdiler, dualar ettiler..

Ertesi gün kılıcını biledi, mızrağını aldı ve Dessie'ye doğru yola çıktı. Peygamberimiz (s.a.s)’e bu şekilde hakarete eden Rahip ve yöneticilere karşı cihad etme konusunda kararını vermişti. Kılıcını çekti ve kilise bahçesine girdi.  Hz. Peygamber’e hakaret eden Rahibi öldürdü. Kendisi yaralandıktan sonra tutuklandı. Rahibi öldürmekten ölüm cezasına çarptırıldı.

İnsanlara ve özellikle Müslümanlara ibret olsun, yönetime karşı gelenlerin uğrayacağı akıbeti görsünler diye idam edilen Aragaw, Desei şehrinin büyük meydanında üç gün direğe asılı olarak bırakıldı.

Vefa örneği

Etiyopya’yı işgal eden İtalyanlar 15 Nisan 1936 yılında Dessie’yi de işgal ettiler. Müslümanlar İtalyanlardan cami inşaatı için izin istediklerinde boş bir alanı gösterdiler. Ancak Müslümanlar burayı kabul etmediler. Çünkü onların zihninde başka bir yer vardı. Aragaw’a karşı vefa borcu olduğunu düşünüyorlardı. Onu yad etmek istiyorlardı…

Hz. Peygamber (s.a.s)’e hakaret edip, namusuna dil uzatan Rahibi öldüren Aragaw Beleu’nun idam edilip üç gün direğe asılı bırakıldığı ve yakıldığı meydanda cami inşa etmek istediklerini söylediler ve taleplerini kabul ettirdiler.

Ve bugün o meydanda Şewaber Camii dimdik ayakta duruyor; Müslümanlara tarihi günleri hatırlatmaya devam ediyor.