13 Kasım günü Etarib’deki Pazar yerine yönelik bombardıman neticesinde gerçekleşen sivil katliamı çatışmasızlık bölgesi ilanının anlamsızlığının son örneği oldu. Anlaşmanın tarafları arasında yer alan Rusya ve İran zaten Esed rejiminin suç ortaklığını yapmakta ama katliama Türkiye’nin de sessiz kalması manidar bulundu.
Ardı ardına 3 bombalama şeklinde gerçekleşen saldırıda pazar yerindeki bir bina yıkılırken, küçük dükkanlar arasında çok sayıda insanın parçalanmış vücutları sıkışıp kaldı.
Etarib 2015 yılından beri muhaliflerin kontrolünde. Rejimin farklı bölgelerde uyguladığı sistematik katliamlardan kaçan çok sayıda insanın buraya göç etmesi yüzünden nüfusu katlanmış bir bölge.
Gözlemciler hava bombardımanın bir süredir durmuş olması yüzünden insanların rahat hareket etmeye başladıklarını, toplu alanlarda bulunmaktan kaçınma şeklindeki eski kaygılarını terk ettiklerini, bunun da ölü sayısının artmasına sebep olduğunu belirtiyorlar.
Ekim başından itibaren bölgede askeri güç bulunduran Türkiye’nin birlikleri Etarib’in yalnızca 16 km. ötesinde bulunan Daretül İzze bölgesinde konumlanmış durumda. Buna rağmen Türkiye’nin Etarib katliamına dair tek bir söz bile sarfetmemiş olması dikkat çekiyor!