Eski ülkücüler

Mümtazer Türköne

Büyük stratejisyenler "doğru savaş", "yanlış savaş" ayırımı yaparlar. Savaşın amacı ile doğrudan savaşın kendisi ve araçları arasında tam bir uyum varsa bu savaş "doğru savaş"tır.

"Yanlış savaş"ta üstünlük sağlasanız bile, savaşı kazanmış olmazsınız. "Referandum savaşı"nda MHP'nin açtığı cephe "yanlış savaş" tanımına uyuyor. Ölçü basit: Hadi 12 Eylül'de sandıktan "hayır" oyu çıktı diyelim. Bu sonuçtan MHP'nin bir kazancı olacak mı? MHP'nin idealleri olan bir siyasî parti olarak kendi değerlerine ve amaçlarına uygun bir "kazanç"tan bahsediyorum. Tam tersine ya kayıpları?

Bugün siyasî temsil görevi de yerine getiren kadim bir MHP'li dostumla aramda geçen konuşma size fikir verebilir. Bin dereden su getirerek "hayır"ı savunan dostuma karşı, mantık yolları tükenince şu zorlu soruyu sordum: "Kur'an'ın üstüne el basarak 12 Eylül'de "hayır" oyu kullanacağına yemin eder misin?" Aldığım karşılık MHP'nin bugün içine girdiği açmazı göstermeye kâfi idi. Dostum, şiddetle savunduğu tezin gereğini yerine getireceğine dair yemin edemedi.

MHP'liler samimi bir gayret ile partilerini ve partilerinin politikasını savunuyorlar. Referandum kutuplaşmasını parti rekabetinin üzerine yükleyip işin içinden çıkıyorlar. Ama hiçbiri, "hayır"ın sonuçlarını savunamıyor. Sandıktan "hayır"ın çıktığı bir Türkiye'ye razı olamıyorlar. Sayın ki ülkeniz haksız bir savaşa girmiş, savaşmama ihtimali var mı? MHP'liler inanmadıkları bir savaşı partilerinin hatırına sürdürüyorlar. İnanmadıkları halde sürdürdükleri bu savaş için onları kimse suçlayamaz.

MHP'nin referandum muhalefetinin üzerine inşa ettiği iki temel argümanı var. Birincisi bu anayasa paketinin "PKK açılımı" olduğunu öne sürmesi. "Nasıl yani?" diye somut bir maddeyi sorduğunuzda ise "AK Parti'nin gizli gündemi"nden dem vuruyor. "Gizli gündem"lere karşı çıkmak biraz "hayalet avcılığı"na benzediği için mantıklı bir tartışma yürütmek imkânsız. İkincisi, CHP'den ödünç alınma bir argüman: AK Parti'nin yargıyı ele geçirme iddiası. Bu iddiayı da, güya AK Parti'nin ele geçirmeyi hedeflediği Anayasa Mahkemesi reddediyor. Bu paket Anayasa Mahkemesi'nin süzgecinden geçerek halkoylamasına sunulmadı mı? Anayasa Mahkemesi "ele geçirilmeye" nasıl rıza gösterir?

CHP ile referandumla değişmiş anayasa hükümleri arasında iflah olmaz bir karşıtlık var. CHP, muhalefette bile sürdürdüğü devlet içindeki iktidarını anayasa değiştikten sonra büyük ölçüde kaybedecek. Ya MHP'liler? Darbelerin önünün kapanması, Anayasa Mahkemesi'nin ve yüksek yargı oligarşisinin CHP ile aynı çizgideki tahakkümünün sona ermesi MHP'lileri neden rahatsız etsin? 12 Eylül'den önce bizim başımıza gelenlerin çocuklarımızın başına gelmesini önlemenin neresi kötü? MHP'nin oyları ile Meclis'ten çıkan anayasa değişikliğini bir çırpıda iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin mevcut halini savunmanın neresi iyi?

MHP'nin yürüttüğü savaşın yanlışlığını, MHP lideri Bahçeli'nin ülkücülerle giriştiği yaralayıcı ve kırıcı polemik tek başına gösteriyor. Bahçeli'nin "eskiden ülkücüymüş" diye aşağıladığı, "evet bülbülleri kesildiler" diye dalga geçtiği ülkücülerin çoğunu tanıyorum. Konuşanların hepsi "yeni MHP'li" değil "kadim ülkücü"ler. Ülkücülüğü, inançlarından dolayı çile çekmek, her türlü eziyete maruz kalmak ve hepsine rağmen bu ülkeyi, milleti ve devleti deliler gibi sevmeye ve yüceltmeye devam etmek olarak tanımlıyorsak; MHP'nin kurumsal kimliği altında ve temsil makamlarında yer bulan ülkücülerin oranı toplamın onda birini geçmez. 12 Eylül'ün işkencelerinde geçmiş, gençliğini zindanlarda tüketmiş olanları ve yaşadıklarından çıkardıkları tecrübelerle Türkiye'nin geleceğini kurtarmaya çalışanları "eski ülkücü" diye hafife almak sadece MHP'nin politikasının "ülkücülüğünü" tartışılır hale getirir. Onların sözlerini değil.

Bahçeli'nin "eski ülkücü" dedikleri, kişilikleri ve duruşları çekiçle örs arasında şekillenmiş şerefli insanlar. İnanmasalar, dünya karşılarında dursa hiç kimse onlara "evet" dedirtemez. Bu "evet"in içindeki 70'li yıllardaki mücadele ruhunu fark edemeyenler, bu ülkeye ve yaşadıklarımıza dair hiçbir şeyi kavrayamazlar. Elbette geleceğimizi de kurtaramazlar.

Hangisi samimi? "Kadim ülkücülerin "evet"i mi?" "Yeni MHP'lilerin 'hayır'ı mı?" m.turkone@zaman.com.tr

ZAMAN