Eski Tümgeneral Selçuk Kendini Olayların İçinde Bulmuş!

Darbe kalkışmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen eski 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Selçuk savcılık ifadesinde kendisini olayların içinde bulduğunu iddia etti.

15 Temmuz darbe kalkışmasına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan ve TSK'dan ihraç edilen eski 2. Ana Jet Üs Komutanı Tümgeneral Kubilay Selçuk'un, savcılığa verdiği ifadenin bir bölümüne ulaşıldı.

AA’ya göre Selçuk ifadesinde, 15 Temmuz'da İzmir'de olduğunu, çeşitli yerlere görev uçuşu yapan uçağa saat 12.30 sıralarında binerek, saat 14.00 sıralarında Ankara'ya gittiğini söyledi.

Uçakta kendisi dışında aralarında 125. filoda görevli Erdem Bafralıoğlu'nun da bulunduğu 3-4 kişi olduğunu anlatan Selçuk, uçağa görevli olarak binmediğini, kendisine tebliğ edilmiş herhangi bir görev olmadığını, sâdece 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda görev yapan Hakan Evrim'i ziyaret edip, oradan da hafta sonunu Ankara'daki kardeşinin yanında geçirmeyi planladığını öne sürdü.

Selçuk, askerî mevzuat çerçevesinde herhangi bir görevlendirme yazısı olmadan emrindeki 6 tip uçakla uçma yetkisine sahip olduğunu, bu nedenle herhangi bir izne ihtiyaç duymadığını kaydetti.

Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı’nda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulûsi Akar'ın yanında kendisini getiren şahıslardan bırakılmayı talep ettiğini ancak bu talebin karşılık bulmadığını aktaran Selçuk, Genelkurmay Başkanı’nı odaya kaç kişinin getirdiğini hatırlamadığını, getirenleri tanımadığını ileri sürdü.

“Evrim'in Bir Telefon Görüşmesi Yaptığını Hatırlamıyorum”

Odada kendisi, Hakan Evrim ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar'ın bulunduğunu, zaman zaman da Akar'ı getirenlerin odaya girip çıktığını dile getiren Selçuk, ifadesini şöyle sürdürdü:

“Biz odadayken Genelkurmay Başkanı bu durumun çözümüne yardımcı olması için kuvvet komutanları ve Akın Öztürk'ün çağrılmasını istedi. Bu talebini Genelkurmay Başkanı kendisini getiren personele söyledi. Bir kısım komutanların derdest edilmesi nedeniyle gelemediğini öğrendik. Biz odada bulunduğumuz zaman televizyonda kaosun geliştiğine dâir bilgiler aldık. Bir ara televizyonlardaki yayın kesildi. Sonra tekrar geldi. Uzunca bir süre de kesikti. Saatini hatırlayamıyorum ancak Akın Öztürk general, bizim bulunduğumuz Genelkurmay Başkanı’nın da bulunduğu odaya geldi. İki komutan kaosun durdurulması için birlikte gayret sarf ettiler. Uzun saatler geçtikten sonra Genelkurmay Başkanı ve Akın Öztürk'ün gidişine izin verildi. Ben kapıya kadar kendilerini uğurladım. Kimin nereye bindiğini görmedim ancak helikopter ile gitmeleri planlanıyordu.”.

Odada bulundukları dönem içerisinde Hakan Evrim'in herhangi bir telefon görüşmesi yaptığını hatırlamadığını belirten Selçuk, Hakan Evrim'e yönelik herhangi bir askerî personelin ‘şunu yap, bunu yap’ şeklinde emir verdiğine şahit olmadığını, Evrim'in de herhangi bir talimat vermediğini söyledi.

“Yurtta Sulh Konseyi Diye Bir Yapılanma Duymadım”

Üste bulunduğu sırada darbe kalkışmasına diren halka ateş açıldığını görmediğini, bulunduğu ortamda da ateş açılması yönünde emir veren olmadığını söyleyen Selçuk, “Ben Yurtta Sulh Konseyi diye bir yapılanma duymadım. Ne olduğunu bilmiyorum. Dolayısıyla üyelerinin de kim olduğunu bilmiyorum.” iddiasında bulundu.

Selçuk, ifadesinde şunları anlattı:

“Genelkurmay Başkanı bana olayın çözülmesi için harekâtı yapanların, askerî personelin savcılar ve garnizon komutanlığı personeli tarafından alınacağını bildirdi. Ben de bunun gerçekleştirilmesi için yardımcı oldum. Ben üste sâdece Hava Kuvvetleri Komutanı’nın olduğunu biliyordum. Diğer şahıslar Fahri Kasırga, Salih Zeki Çolak, Abidin Ünal, Yaşar Güler, Metin Gürak, Hasan Küçükakyüz ve Atilla Gülhan'ın orada olduğunu bilmiyordum. Ben bu sayılan isimlerden Fahri Kasırga hariç diğerlerinin hepsini tanıyorum. Bu şahısları hiç orada görmedim. Bu şahısları teslim edilirken görmedim. Şahısların teslim pazarlığını kimin yaptığını bilmiyorum.”.

“Akın Öztürk, Genelkurmay Başkanı’na Yardımcı Oldu”

Teslim olmadan önce el çantasında şahsî tabancası olduğunu ancak tabancada mermi bulunmadığını kaydeden Selçuk, “Benim FETÖ/PDY ile herhangi bir bağlantım yoktur. Bir askerin de böyle bir bağı olamaz.” diye konuştu.

Selçuk, devamla şunları söyledi:

“Akın Öztürk, çağrıldığı andan itibaren bütün süreçte bulundu ve Sayın Genelkurmay Başkanı’na yardımcı oldu. Ben karargâhta bulunduğum süre içerisinde herhangi bir silahlı çatışma sesi duymadım. Karargâhta bulunduğumuz sırada ertesi gün, gündüz öğleye doğru üsse taarruz edildi. Ancak kimin hedef alındığını bilmiyorum. Ben kendimi belirttiğim şekilde olayların içinde buldum. Herhangi bir örgüte üye değilim. Yurtta Sulh Konseyi’ni de tanımam, bir şey duymadım. Bu oluşumun neyi amaçladığını da bilmiyorum. Darbeye teşebbüs içerisinde yer almadım. Bu nedenle atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Yukarıda belirttiğim isimler Hakan Evrim, Genelkurmay Başkanı ve Akın Öztürk'ün beyanlarına başvurulduğunda benim beyanımı doğrulayacaklardır.”.

Selçuk, Resmî Gazete'nin 27 Temmuz tarihli mükerrer sayısında yayımlanan “Olağanüstü Hâl Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dâir Düzenleme Yapılması Hakkında Kararname” kapsamında TSK'dan çıkarılmış, askerî rütbesi de alınmıştı.

15 Temmuz Darbe Girişimi Haberleri

Darbecilerin “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi 17 sanığa verilen hapisler onandı
15 Temmuz, zulme ve tuğyana karşı direnen halkın zaferidir!
Yargıtay'dan "25 Aralık darbeye teşebbüs" davasında kısmen onama ve bozma kararı
Ülke genelindeki camilerde sela okundu
15 Temmuz darbesinin maliyeti milyarlarca doları buldu