HAKSÖZ-HABER
Muhammed Usame: “Beni elbiselerimden ve insanlığımdan soydular.”
Hüsnü Mübarek döneminde tutuklanan ve çeşitli işkencelere maruz kalan Muhammed Usame, yeni Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye mektup gönderdi.
Muhammed Usame mektubunda şu ibarelere yer verdi: “Devrimde tutuklanan gençlerin yaşadıklarını bilen hatta yaşayan Mursi’den, eski zalim rejimin adamlarını dinlememesini istiyorum. Biz kanlarımızla ona yardım ettik ve Allah ona zafer nasip etti. Allah’a itaat etmez ve adaleti sağlamazsa asla Mursi’nin yanında durmayız.”
Hapishane tecrübelerini anlatan Usame, “Ben hiçbir örgüt veya cemaate üye değilim. Evim Basın Bakanı’nın evine yakındı. Umreden döndüğümde sakal bıraktım ve dindar olmaya karar verdim. Bu bakanın evinin önündeki güvenliğin dikkatini çekti” diye konuştu.
Hapishanede 2 yıl geçiren Usame, kendisini işkencelerden kurtardığı için 25 Ocak devrimine minnettar olduğunu ifade etti.
Gazze’de 2008 yılında yaşanan savaş sırasında Mısır’da birçok sakallının tutuklandığını ve kendisinin de onlardan biri olduğunu ifade eden Usame tutuklandığı günü şu sözlerle anlatıyor: “Gün doğmadan ailemin korkulu bakışları arasında evimi bastılar ve anneme “oğlun 15 dakika sonra dönecek” dediler ancak 2 sene sonra evime dönebildim.”
“Bazı mahkûmlar işkenceden kurtulmak için dinden dönmeyi kabul ediyorlardı”
Hapishanede her türlü fiziksel- psikolojik işkenceye maruz kaldığını belirten Muhammed Usame, “Güvenlik merkezine götürüldüğümde bütün elbiselerimi çıkardılar, gözlerimi bağladılar, iki ay boyunca ışığı görmedim. Bana dünyadaki en iğrenç yerde olduğumu, hiç kimsenin yerimi bilmediğini ve kimsenin hatta Allah’ın bile beni kurtaramayacağını söylediler” dedi.
Usame hapishanede yaşadıklarını şu sözlerle ifade etti: “Bizden biri namaz kılmak istediğinde izin vermeyebiliyorlardı. Zaten kıbleyi bilmiyorduk herhangi bir yöne doğru kılıyorduk. Kışın klimalı, yazın kapalı havalandırması olmayan odalarda uyuyorduk. Bizi, ayaklarıyla yüzümüze tekme atarak uyandırıyorlardı, insan olduğumuzu hissetmiyorduk. Sorgu odasında bana işlemediğim suçları itiraf ettiriyorlar, beni soyup, yatağa bağlayarak elektrik veriyorlardı. Bu her sorguda 4 saat sürüyordu. İşkence esnasında dinime küfrediyorlar ve kendilerinin ilah olduğunu söylüyorlardı.”
Usame tutukluluk döneminde yaşadığı en kötü olayın, bazı mahkûmların gardiyana işkencelerden kurtulmak için Hristiyan olmaya, dinden dönmeye ve ne isterse yapmaya hazır olduklarını söylemeleri olduğunu anlattı.
Evlenmesine 3 gün kala tutuklanan Usame, başlangıçta nişanlısının kendisiyle birlikte dayandığını ancak hiçbir ümit kalmayınca nişanı attığını dile getirdi.
“Hapishaneden kurtuluşumuzu 25 Ocak devrimine borçluyum”
Hapishaneden kurtulmalarını Allah’tan sonra devrimci gençlere borçlu olduklarını ifade eden Usame, lehime hükmedilmesine rağmen 25 Ocak devrimine kadar hapisten çıkamadığını söyledi.
Devrimden sonra hapishanede yaşananları anlatan Usame, “Devrim yapıldığında güvenlik güçlerinin gözünde korkuyu görmek gördüğüm en güzel şeylerden biriydi. O gün (28 Ocak 2011) o kadar korkmuşlardı ki içlerinden biri odaya girdiğinde devrimcilerden sanıp birbirlerini öldürmeye başladılar” dedi.
Usame, hapiste Semir Zeki adında bir subayın devrimden sonra tutuklulara “Bizim emir kulu olduğumuzu bilmelisiniz, Abdunnasır döneminde adımız gizli polisti, Mübarek zamanında güvenlik güçleri ve sizin iktidarınızda adımız iyilikleri emretme kötülüklerden alıkoyma komisyonu olacak.” dediğini kaydetti.
Hapishaneden çıktığı günü ölümden sonra diriliş olarak değerlendiren Usame, 31 Ocakta hapisten çıktığı gibi kendisini zulümden kurtaran devrime katılmak için Tahrir Meydanına koştuğunu söyledi.
Hapishaneden çıktığından beri hiçbir sorun yaşamadığını ve hikâyesini anlattığı herkesin onu desteklediğini hatta büyük bir şirkette ona iş bulduklarını ifade eden Usame, “Hapishaneden çıktıktan birkaç ay sonra evlendim. Eşim onu en çok etkileyen şeyin hapishane tecrübelerim olduğunu söyledi” dedi.