Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika'nın dördüncü kez aday olduğunu açıklaması, 17 Nisan'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine damgasını vurdu. 77 yaşındaki Buteflika'nın adaylığı özellikle gençleri sokağa döktü.
Cumhurbaşkanı'nın sağlık sorunları, beş yıl daha görevde kalıp kalamayacağı konusunda tartışma yarattı. Buteflika kendi seçim kampanyasını dahi yürütemiyor.
Yeniden aday olmasına karşı gelenler sandıktan çıkacak sonucun değişimi başlatacağını umuyor. Buna rağmen Buteflika'nın kazanmasına da kesin gözüyle bakılıyor.
Cezayir İçişleri Bakanlığı'na göre ülke içinde 22 milyon, ülke dışında da bir milyon seçmen var.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde altı aday yarışıyor: Cumhurbaşkanı ve Ulusal Kurtuluş Cephesi Onursal Başkanı Abdulaziz Buteflika, eski başbakanlardan Ali Benflis, sol eğilimli İşçi Partisi Başkanı Louisa Hanun, Bağımsız Cephe Partisi Genel Başkanı Abdulaziz Belayid, Halk Cephesi Genel Başkanı Musa Tevati ve 54. Yıl Partisi lideri Ali Fevzi Rebain.
En genç aday Belayid dışında hepsi daha önceki seçimlerde bir ya da iki kez aday oldu.
Al Jazeera, Buteflika'nın en büyük rakibi Benflis ile ülkenin kuzeydoğusundaki Skikda'daki kampanyası sırasında konuştu.
Kampanyanızın son günleri nasıl geçiyor?
"Kampanyama iki hafta önce başladım ve 37'den fazla bölge gezdim, hepsinde de sıcak karşılandım. Programımı detaylarıyla anlattım. Yalnız değilim, arkamda 25 siyasi parti ve 213 kuruluşun desteği var. Temsilcilerim de birçok bölgeye gidiyor, seçime kadar Cezayir'in tüm bölgelerine gitmiş olacağım, kampanyam başarılı gidiyor."
2004'te Buteflika'ya karşı açık ara kaybettiniz, yüzde 90'a karşı yüzde 6 oy aldınız ve 10 yıl siyasetten çekildiniz. Yeniden siyasete dönme konusunda motivasyonunuz neydi?
"2004 yılında eşit şartlarda yarışmıyordum. O seçimleri kaybettiğim için hiç utanç duymadım çünkü kazanan çok büyük bir hile ile kazandı ve demokrasi kaybetti. Son yıllarda medyada fazla görünmesem de politikada aktiftim. Ülkeyi dolaştım, Cezayir'in her kesiminden insanla tanıştım. Değişim ihtiyacı beni motive etti. Cezayir etkisiz bir hükümete tahammül edemez, ülke barışçıl ve demokratik bir seçime doğru ilerlemeli."
Sandıkta hile bu seçimin en tartışmalı konusu. İnsanların en büyük endişelerinden biri bu. Şeffaflığı sağlamak adına ne yapmayı düşünüyorsunuz?
"Sandıkları korumak ve adil seçimler için çağrı yapmak bizim hakkımız. Bu nedenle seçim sürecini gece gündüz sıkı takibe alacağız. Seçim izleme ekiplerimiz her türlü hileyi önlemek için çalışıyor olacak. Bu kez hileyle savaşacak sistemli bir çalışmam var. 60 bin oy merkezinde 60 bin gözlemcimiz var. Sayım raporlarını almadan oralardan ayrılmayacağız. Bu şekilde sonuçları gerçek zamanlı açıklayabileceğiz."
"1999 seçimlerinde ben Buteflika'nın kampanya direktörüydüm. Oyları saymakla sorumlu değildim. Hükümette yer almamın nedeni Cezayir'i daha iyi bir yer yapmaktı. Daha sonra doğru yolda olmadığımı anladım. Farklı görüşlerim olduğu için de görevden alındım."
İslami Kurtuluş Cephesi (FIS) ve diğer İslami partilerin geri dönüşü ile ilgili birçok görüş var. Siz ne dersiniz?
"Ben ulusal mutabakattan yanayım ve diyaloğa, birliğe açığım. 17 Nisan seçimlerine adaylığımı açıklarken tüm partileri içeren bir ulusal diyalog için çalışacağımı söylemiştim. Şiddeti değil siyaseti seçen kimse dışlanmayacak."
Seçimleri boykot edenler ve protestolar düzenleyen muhaliflerle ilgili ne düşünüyorsunuz? 2003 yılındaki protesto yasağı getiren yasayı siz onaylamıştınız.
"Şunu kabul etmeliyiz ki seçimi boykot etmek isteyenlerin sebepleri, korkuları ve bezginlikleri var. Yine de hile ile savaşmanın belki de en iyi yolu direnmektir. Muhalif hareketlere gelince, hiçbirini kişisel algılamıyorum. Buteflika'nın dördüncü dönemine itiraz etme haklarına saygı duyuyorum."
"Cezayir'de 2003'te çıkan protesto yasağını onaylamış olmama rağmen şimdi neden protestoları desteklediğimi merak edenler çok. Gösteri yasağı o günün şartlarında geçerliydi, o gün Cezayir'de olağanüstü hal hakimdi."
"Benim planım bu yasayı olağanüstü hal kalkınca ortadan kaldırmaktı. Ama yapamadım çünkü Mayıs 2003'te görevden alındım. Bu yasa ben ayrıldıktan sonra 10 yıl geçerli kaldı. Yasayla ilgili sorumluluk benden sonra gelenlerindir. Ben Ocak 2001 - Mayıs 2003 arası görevdeydim ve güvenliği sağlamak adına görevimi yerine getirdim."
17 Nisan sonrası ülkeyi nasıl görüyorsunuz?
"Tabii ki sessiz kalmayacağım. Şeffaflık ve demokrasi için savaşacağım. Bu kez Cezayirlilerin hileyi kabul etmeyeceklerinden ve kazananın onların iradesi olacağından şüphem yok.
(Al Jazeera)