Esir Gazeteciler Ünal ve Kadumi İçin İHH’da Basın Toplantısı

53 gündür Suriye’de esir olan gazeteciler için insani diplomasi çabaları sürüyor.

Suriye'de Esad askerleri tarafından 53 gündür esir tutulan gazeteciler Bashar Fehmi Kadumi ve Cüneyt Ünal için İHH İnsani Yardım Vakfı’nda basın toplantısı yapıldı.

Toplantıya Bashar Fehmi Kadumi’nin eşi Arzu Kadumi ve çocukları; daha önce Suriye’de esir düşen kameraman Hamit Coşkun ve İHH Başkanı Av. Bülent Yıldırım katıldı.

İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Av. Bülent Yıldırım; kameraman Cüneyt Ünal ve muhabir Bashar Fehmi Kadumi ile ilgili sürdürülen çabalar hakkında bilgiler verdi.

Önceki aylarda gazeteci Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun için sürdürülen çabaları ve Türkiye’ye getirilmelerini hatırlatan Av. Bülent Yıldırım, Cüneyt Ünal ve Bashar Fehmi Kadumi ile ilgili insani diplomasi çabalarını sürdürdüklerini ifade etti.

İHH BaşkanıYıldırım: Şam’da görüşmeler yürütülüyor

Duyarlılığından ve konuya hassas bir şekilde yaklaşmalarından dolayı medyaya teşekkür eden İHH Başkanı Yıldırım şunları söyledi:

“Adem ve Hamit olayında göstermiş olduğunuz duyarlılıktan dolayı teşekkür ediyoruz. O dönemler hep birlikte büyük bir tecrübe yaşadık. Daha sonra iki kardeşimiz daha tutuklandı. Cüneyt ve Bashar kardeşimiz. Bizler Adem ve Hamit olayında yapmış olduğumuz süreci bu güne kadar takip ettik. Doğrusu bir noktaya da geldik. Şu ana kadar niçin bu konu ile ilgili bir açıklama yapmadık? Çünkü bunlar hassas konular, bu tip olaylarda pek çok şey devreye giriyor.’’

Bashar Fehmi Kadumi ve Cüneyt Ünal için görüşmelerin sürdüğünü de söyleyen Yıldırım sözlerine şu şekilde devam etti: ‘İki arkadaşımız için Şam’da görüşmeler yürütülüyor. Yine bir heyet bu akşam yola çıkacak. İnsani diplomasi çerçevesinde, sizin vasıtanızla şunu ilan etmek istiyoruz. Suriye’de taraflardan hangisi olursa olsun, rejim tarafı olabilir muhalif taraf olabilir, yine başka gazeteciler, başka ülkelerden ve yine karşılıklı insan kaçırma veya tutuklama ile ilgili yapılan bir işlemle, İHH olarak insani diplomasi zemininde aracı olabiliriz. Bu konuda bir birikimimiz oluştu. Şu anda taraflar bunu kabul ediyor. Bu gidişimizde Türkiye’den gidip tutuklanan gazetecilerle birlikte, Filistinli olan kardeşimizi de Türkiye vatandaşımız kabul ediyoruz. Suriyeli muhaliflerden Suriye rejimden muhaliflerin olanlar var. İran’dan ellerinde olanlar var. Bu görüşmeler sırasında bize her taraftan başvurular oldu. Hepsi görüşmeler sırasında değerlendirilecek. Belirli bir diploması çerçevesinde biz elimizden gelen gayreti yapacağız. Bunu dünyaya duyurmak istedik. Bu çalışmalar içerisinde bulunmak isteyen bir yakını, herhangi bir ülkenin vatandaşı da olabilir. Bizimle çalışmak isteyen olursa insani diplomasi departmanımızı devreye koyduk. Yardıma açığız.

Gazeteciler görevlerini yapıyorlar. Doğrusu biz çok savaşlar gördük. Gazetecilere bu kadar saldırı olan savaşı da ilk defa şahit olduk. Bosna’yı, Çeçenistan’ı gördük. Başka yerleri gördük. 53 gün oldu. Uzun bir süre. Adem ve Hamit meselesinde devreye girdiğimizde iyi niyetli Suriyeli yetkilileri ile karşılaştık. Onlar bize yardımcı oldular. Bu konuda da yardımcı olacaklarına inanıyoruz. Birçok kişinin karşılıklı kurtarılması için yapılan bir çalışma. Bizim gayretimiz bir an önce bu kardeşlerimizin eve dönmesi ile ilgili olacak. Bu konularda hep beraber çalışacağız. Burada dünyevi düşüncemiz, hayat tarzımız nasıl olursa olsun, bazı konularda ortak hedefler yakalamalıyız.”

Arzu Kadumi: Bir tek bir iyi haberini bekliyoruz

Bashar Fehmi Kadumi’nin eşi Arzu Kadumi ise 53 gündür yaşadığı acıları anlatarak herkesi duyarlı olmaya çağırdı.

Arzu Kadumi şunları söyledi:

“53 gündür çocuklarım babalarını bekliyor. 53 gündür ben çalan her telefona ellerim titreyerek bakıyorum. 2 ay içinde yasadıklarımıanlatsam kelimelerle ifade edemem. Omzumdaki yük çok ağır. Dünyada etkisi ve yetkisi olan ilgililere sesleniyorum. Uluslar arası kuruluş ve gazeteci örgütlerine sesleniyorum. Onlar sadece çocuklarına ekmek getirebilmek için çalışan, meslekleri gazetecilik olan kişiler. Haberlerden bizi izleyen, bizim haberlerimizi okuyanlara sesleniyorum; bizim için dua etsinler. Eşim 20 yıldır Türkiye’de yaşıyor. Ürdün pasaportu sahibi. Bu olay olduğundan beri meslektaşlarından, meslek kuruluşlarından destek gördük. Hepsine teşekkür ederim. Bashar ve Cüneyt’i geri getirebilmek için elimizden geleni yapacağız. Burada duaya da çok ihtiyacımız var. Herkesten dua istiyorum. İHH’dan destek olmasını istiyorum. Şu an ihtiyacımız olan şey dua. Ben her gün kızımın yaptığıresimleri gördükçe, oğlumun yazdıklarını gördükçe fazla yansıtmamaya çalışıyorum. Artık yük çok ağırlaştı, herkesten dua istiyorum. Cüneyt’in de 1,5 yaşında kızı var. Çocuklar evde babalarını bekliyor. Olay yeterince trajik. Neresinden tutarsanız tutun, olay başlı başına acıklı hikaye. İnşallah bunun sonu sevinçle biter. İnşallah bu gözyaşları sevinç gözyaşlarına dönüşür. Bashar’ı Kudüs’te ailesi bekliyor, ailesiyle her gün telefonla görüşüyorum. Bir tek bir iyi haberini bekliyoruz. Ben ümidimi kaybetmedim, inşallah en kısa zamanda hayırlı bir haber almak için herkesin dua etmesini istiyorum. Bundan haberdar olan, TV başında bizleri izleyenler, şu an duaya ihtiyacımız var. Tüm Türkiye halkından dua istiyorum.”

Hamit Coşkun: Facebook’ta, Twitter’de onları her gün çokça gündemde tutmalıyız

Geçtiğimiz aylarda gazeteci Adem Özköse ile birlikte Suriye güçleri tarafından esir alınan ve yaklaşık 60 gün sonra Türkiye’ye dönen kameraman Hamit Coşkun ise konuşmasında; “Aileler gerçekten çok üzgün. Bashar ve Cüneyt’in orada geçirdiği bir dakika onlara bir ay, bir yıl gibi geliyordur. Bunu hissedebiliyorum. Sosyal medyada, Facebook’ta, Twitter’de onları her gün çokça gündemde tutmalıyız” dedi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi