Naz İrem Üstündağ / TRT Haber
Dünyadaki 7 milyardan fazla cihaz SIM kart üzerinden çalışıyor. Telefon onsuz sadece WiFi ağlarına bağlanabilen ve kısıtlı işler gören bir alet.
Dünya ilk kez 1991 yılında tanıştı SIM kartlarla. Telefonlarla birlikte boyutları, kapasiteleri değişse de 30 yıldır krallıklarını kimselere kaptırmadılar. Ancak son birkaç yıldır onları tarihin “eski teknolojiler” çöplüğüne gönderecek alternatifleri üzerinde çalışma var: eSIM.
eSIM, şimdikiler gibi tak-çıkar plastik bir kart değil, akıllı cihazlara entegre edilen küçük bir çipten ibaret.
eSIM'in avantajları ve dezavantajları neler?
Türk mühendislerin de yerli olarak geliştirdiği "eSIM"ler yakın zamanda hayata geçirilecek. Peki, eSIM'in avantajları ve dezavantajları neler? Avantajlarıyla başlayalım.
Öncelikle kaybedecek bir SIM kartınız yok. Telefonunuz çalınırsa SIM kartınızı çıkarıp atma imkanları yok. Bu nedenle telefonunuzun kaybolması veya çalınması durumunda konumunu bulmak daha kolay.
eSIM'ler su ve toza karşı ekstra dayanıklı. Tak-çıkar olmadığı için zarar görmüyor, “Telefonunuz SIM kartı görmüyor” sorunu tarihe karışıyor.
SIM kart yuvası için harcanan yeri de telefon üreticileri mutlaka daha ulvi amaç için değerlendirecektir.
eSIM'ler eski telefonlarla uyumlu değil
Elbette dezavantajları da var. eSIM'ler eski telefonlarla uyumlu değil. Yani eSIM kullanabilmek için yeni telefon almanız gerekecek. Ağ bağlantısını tamamen kesemezsiniz, telefon çalışmaz olur. Çünkü eSIM online olunca çalışıyor. Bu da sürekli izlenebilir olmanız demek. Yani casus filmlerindeki kartı çıkarıp kırıp atma sahnelerini sonraki nesiller hınzır bir gülümsemeyle izleyecek.
eSIM’de veri aktarmak normal SIM kartlara göre daha zor. Çünkü çıkarıp başka telefona takabileceğiniz bir kart yok. SIM transferi yapmanız gerekiyor. Ayrıca eski telefonunuzdaki eSIM verilerini silseniz bile "kötüler"in eline geçebilir.
Teknoloji dünyasını ikiye ayıran bu yenilik bakalım kullanıcılar tarafından nasıl karşılanacak.