DEM Parti Esenyurt İlçe Başkanları Abdullah Arınan ve Rojda Yılmaz hakkında PKK/KCK'nın hedef ve çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri ve örgüte üye oldukları iddiasıyla yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, şüpheliler Abdullah Arınan ve Rojda Yılmaz’ın yasal olarak faaliyet göstermeyen Demokratik Toplum Kongresi ve Halkların Demokratik Kongresi gibi yapılar içerisinde yer alarak Abdullah Öcalan’ın talimatları doğrultusunda Esenyurt’ta bu tarz yapılarla birlikte hareket ettikleri, şüphelilerin ilçe yöneticiliğini yaptıkları parti binasında PKK'ya yönelik yapılan operasyonlarda öldürülen militanı anma etkinliğini organize ettikleri aktarıldı.
Hazırlanan iddianamede, şüpheliler Arınan ve Yılmaz’ın yine parti binasında çıkan materyallerle de örgüt ile organik bağ içerisinde bulundukları, arşiv araştırmalarından da görüleceği üzere birçok yasadışı gösterilere katıldıkları, bu şekildeki eylemlerinin salt bir siyasi faaliyet olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı ve şüphelilerin PKK/KCK örgütünün hiyerarşik yapılanması içerisinde bilerek ve isteyerek yer alarak örgüt hiyerarşisi içerisinde hareket ettikleri kaydedildi.
Şüphelilerin PKK/KCK örgütünün hedef ve çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerinin aktarıldığı iddianamede, 1995 yılında öldürülen Gülşen Atalmış’ın anmasının DEM Parti Esenyurt İlçe binasında yapıldığı, anmada kullanılan Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı ile kırmızı zemin üzerine sarı ve yeşil renklerde ‘şehid namırın’ yazılı bez parçasının bulunduğu ve anmada sık sık terör lehine slogan attıkları belirtildi.
Parti binasında çok sayıda yasaklı yayınların, PKK/KCK örgütüne ait bayrakların ve Abdullah Öcalan ile diğer PKK kurucularının ve mensuplarına ait fotoğraf ve tabloların ele geçirildiğinin aktarıldığı iddianamede, şüphelilerin örgütün amaç, eylem ve faaliyetlerini benimsediği, örgüt elebaşını övmeye ve yüceltmeye çalıştığı ifade edildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheliler Abdullah Arınan ve Rojda Yılmaz’ın ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ ve ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçlarından 8’er yıl 6’şar aydan 20’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.