Esedsever Kılıçdaroğlu: “Esad ile anlaşmamız lazım”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu neye ve kime güvenerek bilinmiyor ancak dün Çorum’da yaptığı konuşmada, “Esad ile anlaşmamız lazım. Türkiye’den gelen bir tane Suriyelinin bile burnu dahi kanamayacak. Onun güvencesi de biz olacağız.” dedi.

HAKSÖZ HABER

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun milyonlarca Suriyeliyi acımasızca, kimyasal silahlar ve çetelerin zalimlikleri ile katleden, milyonlarcasını zorunlu göçe maruz bırakan Esed’e nasıl güven duyduğu veya nasıl bir yakınlık hissettiği doğrusu çok merak ediliyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, dün Çorum'da kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi.

Milyonlarca Suriyelinin katili Esed ile anlaşma yoluna gideceklerini belirten Kılıçdaroğlu, nefret dili ve ırkçı söylemlerini bir kenara bırakarak, bir zalimin eline savunmasız sivilleri gönderme planları yapmaya devam etti.

Suriye’deki savaşın ardından kavganın kaybedenin kendileri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Kavganın kime ne faydası oldu, biz kaybettik. 24 saatte Emevi Camii’nde namaz kılacaktık, 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. Şimdi Afganlar geliyor dedi.

Afganistan’da yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Kılıçdaroğlu, En son Taliban dedi ki ‘Biz burada Türk askeri de istemiyoruz. Çıkın bizim topraklarımızdan’. Türkiye niye bu hale düşsün. Bu devletin bir onuru, şerefi yok mu? Dış politika bu kadar ucuz mu?” diye konuştu.

"Emevi Camii'nde namaz kılacaktık" sözleri ile Ahmet Davutoğlu’na atfedilen ancak herhangi bir delili olmayan iftiraları diline dolayan Kılıçdaroğlu, ucuz ve popülist söylemler ile iktidara yüklendi.

Taliban’ın meşruluğunu sindiremeyen Kılıçdaroğlu’nun, Kemalist zihniyeti terk etmeyeceği de anlaşılan konuşmasında ısrarla değişim vurgularında bulunması dikkatlerden kaçmadı.

Suriyelileri ötekileştiren zihniyet, garantör olacakmış!

Kılıçdaroğlu, “Esad ile anlaşmamız lazım. Türkiye’den gelen bir tane Suriyelinin bile burnu dahi kanamayacak. Onun güvencesi de biz olacağız. Böylece Ortadoğu’da huzuru sağlayacağız.” dedi.

Kılıçdaroğlu’ndan “Bayrak” ve “Vatan” kırmızı çizgileri

Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Bir dönemi kapatacağız, bitecek. Türkiye’de yeni siyaset anlayışını, ahlaklı, hesap veren bir siyaset anlayışını, vatandaşını kucaklayan bir siyaset anlayışını, hiç kimseyi kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ötürü ötekileştirmeyen bir siyaset anlayışını Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Kim alın teri döküyorsa, helalinden kazanıyorsa, kul hakkı yemiyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Ana kuralımız bu. İki kırmızı çizgimiz var; bayrağıyla sorunu olmayan, vatanıyla sorunu olmayan, ‘bayrak ve vatan benim için vazgeçilmezdir’ diyen herkesle kucaklaşmaya hazırız. dedi.

Kılıçdaroğlu, “Ben ırkçılık yapmam”

Kavganın kime ne faydası oldu, biz kaybettik. 24 saatte Emevi Camii’nde namaz kılacaktık, 3 milyon 600 bin Suriyeli geldi. Şimdi Afganlar geliyor. Ben ırkçılık yapmam ve ırkçılığa karşıyım. Allah’ın yarattığı insana her zaman saygı duyarım. Altını çizmek isterim; Suriyelilere kızmıyorum, Afganlara da kızmıyorum. Onları Türkiye’ye getirenlere kızıyorum. Asıl sorumlu olan sensin, biz sorumluyu unutuyoruz, Suriyeliler’e saldırıyoruz. Sınırı açan Suriyeli mi? Kavgayı başlatan Suriyeli mi? Sen kavgayı başlatırsan, kapıları açarsan Suriyeliler de gelir, Afganlar da gelir. Dolasıyla benim bu millete sözüm var. Allah nasip eder de sizin oylarınızla iktidar olursak bu Suriyelileri davulla, zurnayla kendi ülkelerine göndereceğim.”

Kılıçdaroğlu, “Katil Esed” ile nasıl ilişkiler kuracaklarını da açıkladı

İktidarın Avrupa Birliği fonları ile Suriyelilere ve göçmenlere dönük faaliyetlerini her daim eleştiren, “cebimizden para veriyorsunuz” diyerek yaygara koparan Kemal Kılıçdaroğlu AB fonları ile Suriye’yi inşa edeceğini iddia etti.

Kılıçdaroğlu, “Nasıl yapacağız onu da söyleyelim. Büyükelçilikler açacağız karşılıklı. Oturup anlaşacağız, Suriyelilerin okulunu, yolunu, kreşini, evini yapacağız. Avrupa Birliği fonlarıyla hepsini yapacağız, bizim müteahhitler yapacak. Yeter mi, hayır. Bizim iş insanlarına diyeceğiz ki, gidin orada fabrikalar kurun. Size her türlü teşviki veriyoruz. Evin, fabrikan, kreşin, yolun var, iş yerin de var. Davulla, zurnayla giderler. Hepsini göndereceğim, davulla, zurnayla. Bizim ülkeye, çalışacak, hafta sonu eğlenmeye gelecek. Başımın üstünde. Bodrum’a tatile gideceğim, başımın üstünde, gel. Kendi ülkesinde huzur içinde olacak, biz de kendi ülkemizde huzur içinde olacağız. Hem o hem biz kazanacağız. Bir şey daha yapmamız lazım. Esad ile anlaşmamız lazım. Türkiye’den gelen bir tane Suriyelinin bile burnu dahi kanamayacak. Onun güvencesi de biz olacağız. Böylece Ortadoğu’da huzuru sağlayacağız.”

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!