HAKSÖZ HABER
Türkiye bir dönem fiili olarak Esed rejimi ile savaş halindeydi. Rusya ve İran tarafından desteklenen rejimin Türkiye sınırına gerçekleştirdiği saldırıların en büyüğü Reyhanlı’da gerçekleştirilen saldırıydı. 52 kişinin hayatını kaybettiği 146 kişinin yaralandığı saldırı Türkiye tarihinin en kanlı ikinci saldırısıydı.
Rusya destekli rejim kuvvetlerinin 27 Şubat tarihli saldırısında ise 34 asker hayatını kaybetti. Rejimin saldırısı TSK’nin Suriye Savaşı’ndaki en büyük can kaybını oluşturdu. Bu vesileyle hayatını kaybedenleri tekrardan rahmetle anıyoruz. Rabbimiz onları şehidler katına yazsın…
Esed’in Türkiye karşıtlığı Suriye’de ayaklanma başladığından beri Türkiye’nin halkın isteklerini ön plana çıkartmasıyla başladı. Bu konuda Türkiye’nin tavır alışı insani ve vicdani hasletlerden oluşmaktadır. Bu tavrın her türlü övgü ve desteği hak ettiğini ise ayrıca belirtme ihtiyacı dahi görmüyoruz.
Esed’in halkına karşı yaptıkları ise anlatmakla bitmeyecek zulümler silsilesinden oluşuyor. Konvansiyonel ve kimyasal silahlarla gerçekleştirilen katliamlarla şehirler yerle bir edildi. Binlerce bebek, kadın ve yaşlı dehşet bir şekilde can verdi. Milyonlarca insan mülteci durumuna düştü.
Tüm bunlara karşı Esed’i desteklemekten geri durmayan insan müsveddelerinin varlığını da unutmamak gerekiyor! Halkına kan kusan Esed rejiminin ayaklanmadan önce yaptığı seçimlerden bile daha uydurma olan 2021 seçimlerini bütün dünya gülerek izlerken Türkiye’de bazı utanmazlar seçimleri kutlayarak dezenformasyon üretmeye çalışıyorlar.
İlay Aksoy, İran’a şartlanmış muhiplik yapan tipler, Türkiye solunun kahir ekseriyetine kadar uzanan reziller, Esed’in ‘seçim’ tiyatrosuna alkış tutuyorlar. Bu çevrelerden bazılarının Türkiye’deki seçimlerin salahiyetine dönük eleştirileri de düşünüldüğünde iyice trajikomik bir durumla karşı karşıya kaldığımız anlaşılıyor. İnsan ne söyleyeceğini bilemiyor bazen!