Yılmaz Bilgen / Yeni Şafak
Suriye'de 6. yılına giren savaşta kaybetme noktasına gelen Beşşar Esed'i, Rusya ve İran yıkılmaktan kurtardı.
2013 yılının ortalarına kadar tüm cephelerde hezimet yaşayan ve ülkenin yüzde 65'inde kontrolü kaybeden Esed rejiminin durumu, ilk olarak İran öncülüğünde organize edilen paralı şii milisler, sonrasında ise Rusya hava ve kara gücünün savaşa dâhil olması ile değişti. Şii milisler Esed'in tükenen kara gücü olurken, Rusya Ekim 2015’in başlarından itibaren Türkmendağı ve Halep'te tarihin en kanlı hava saldırılarını düzenleyerek savaşın seyrini büyük ölçüde etkileyen ülke oldu.
Rusya Dengeleri Değiştirdi!
2014 yılında Suriye savaşının kilit kenti Halep'e yönelik Sifira bölgesinden kuşatma harekâtı başlatan Esed rejiminin girişimi başarısız olmuştu. Daha sonra Hanasır yönünde Halep'in güneydoğusundan birçok kuşatma hamlesi daha gerçekleştiren Esed rejimi geride kalan 2 yıllık dönemde tüm girişimlerinde başarısız oldu.
Bu süreçte Rusya devreye girdi. Ekim 2015’te 50'den fazla uçak, helikopter, tank ve Akdeniz'e konuşlandırdığı savaş gemileriyle Suriye'de dengeyi Esed lehine değiştiren Rusya, havadan ve karadan tüm mevzileri aylarca bombaladı. Rusya askerleri özellikle Lazkiye, Hama, Humus ve Halep'te direniş mevzilerini hedef aldı. Bu saldırılar sonrasında, yıkılma noktasına gelen Esed rejimi yeniden ayaklandı.
Rusya, Üst Düzey Subaylarını Esed'e Gönderdi!
Rusya yetkilileri, Suriye'deki varlıklarını “IŞİD'e karşı savaşmak” olarak açıkladı. Ancak geride kalan 9 aylık dönemde Rusya'nın vurduğu hedeflerden yüzde 85'i direnişçilere ait bölgeler oldu.
Suriye'de direnişçilere karşı paralı 8 bin İran destekli şii milis, kara operasyonunun en önemli faktörü olarak gösteriliyor. Esed’in ordusuna bağlı Halep'teki asker sayısının ise 2 bin 500 ila 4 bin arasında olduğu belirtiliyor.
3'ü üst düzey subay olmak üzere 250'den fazla Rusya askerinin de bölgede Esed ordusunu desteklediği ifade ediliyor.
Direniş Sürüyor
Son 2 yıllık dönemde rejimin kuşatma girişimi Handarat, Mellah, Sifet bölgesinde kilitlendi. Bu süreçte direnişçiler 2 binden fazla şehid vermesine rağmen 6 kilometrelik alana sahip cephede direnişlerini sürdürdü.
Rejimin ele geçirdiği stratejik noktalar sebebiyle cuma günü öğle saatlerinden itibaren Halep'e sivil giriş-çıkışlara müsâde edilmiyor.
Halep'in düşmesinin Ortadoğu'nun en büyük sanayi ve üretim merkezi olması sebebiyle tüm bölgeyi olumsuz etkileyeceği bildiriliyor. Halep'in rejimin eline geçmesi direniş kanadı açısından büyük bir kırılmaya sebep olacağı vurgulanıyor.