Esed’e Sempatiyle Bakanların ÖSO’ya Düşmanlık Beslemesi Normaldir!

Hakan Albayrak Afrin harekatına ilişkin CHP’nin tavrını yorumladığı yazısında ÖSO düşmanlığının arka planını irdeliyor.

Karar gazetesindeki köşe yazısında doğrudan harekata karşı çıkamayanların hınçlarını ÖSO’dan çıkartır bir tutum sergilediklerini söyleyen Hakan Albayrak yine laik-sol kesimdeki ÖSO düşmanlığının ırkçı-Arap karşıtı tutumun bir yansıması olduğunu da ifade ediyor. Söz konusu kesimin geleneksel manada bu tür bir alerjisinin olduğu biliniyor ama ortada yine de izaha muhtaç bir durum mevcut.

Şöyle ki, bahsi geçen kesim Esed ve şebbihaları için pek de olumsuz duygular taşımıyor. Bilakis hayranlık duydukları bile söylenebilir. Bu yüzden sorunun sadece Arap karşıtlığından kaynaklandığını söylememiz zor. Daha derinde İslami kimliğe duyulan düşmanlığın bu tür tepkileri beslediğini söylemek daha doğru olur.

Hakan Albayrak’ın söz konusu yazısı şöyle:

ÖSO Bu Harekâtta Yer Almasaydı…

CHP Kilis İl Başkanı Mehmet Akif Perker, Amerikan New York Times gazetesine verdiği demeçte Zeytin Dalı Harekâtı’nı yorumlarken, esasen savaşa karşı olduklarını fakat milli gururun yükseldiği bir dönemde bunu ifade etmenin her zamankinden daha güçlü tepkilere yol açacağını belirtmiş.

Perker’in faş ettiği karın ağrısını bazı önde gelen CHP’lilerin ÖSO aleyhindeki beyanlarıyla beraber değerlendirdiğimizde şöyle bir sonuca varıyoruz:

Zeytin Dalı Harekâtı’ndan rahatsız olan CHP’liler, TSK’ya yüklenemedikleri için hınçlarını ÖSO’dan çıkarıyorlar.

Keşke bütün mesele bundan ibaret olsa.

“İt sürüsü” demeye kadar varan nefret dilinden anlıyoruz ki, işin içinde Arap düşmanlığı da var.

Yoksa Türkiye’nin kanını akıtan terörist PKK için bile kullanmadıkları bu nefret dilini Türkiye için (de) kanını veren ÖSO için niye kullansınlar ki?

***

Fırat Kalkanı Harekâtı’nda “IŞİD”e karşı TSK ile beraber savaşıp onlarca şehit vermiş olan, şimdi de Zeytin Dalı Harekâtı’nda PKK’ya karşı TSK ile beraber savaşarak şehitler veren; bunu yaparken Türkiye’yi rahatsız edecek hiçbir davranış sergilemeyen; tamamen Türkiye’nin kontrolünde, Türkiye’nin çizdiği istikamette, Türkiye’nin öngördüğü şekilde hareket eden; ilk ve son tahlilde Türkiye’nin güvenliğine katkıda bulunan ÖSO’ya CHP’lilerin duyduğu nefretin rasyonel bir izahını arıyorum, bulamıyorum.

On yıllardır “Araplar Birinci Dünya Savaşında ordumuzu arkadan vurdu” deyip duran, her vesilede belli ettikleri Arap aleyhtarlıklarını en çok bununla izah ede gelen kimselerden bahsediyoruz, değil mi?

Gelgelelim, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı’nda en önde yürüyen, ilk kurşunları yiyerek Türk askerine siper olan Arap ağırlıklı ÖSO’yu da beğenmiyorlar işte.

Neymiş?

ÖSO ile beraber anılmak kahraman Türk ordusuna yakışmazmış!

Suriye toprağı olan Afrin’de bir düzen değişikliğini hedefleyen Zeytin Dalı Harekâtı’nı Suriyelilerle beraber yürütmek, siyasi, sosyolojik, psikolojik ve diplomatik bir zarurettir; gel de bunu CHP’ye anlat!

Şöyle diyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:

“Peygamber ocağı olarak bildiğimiz ve her zaman kahramanlıklarıyla övdüğümüz ordumuzun başarısını Özgür Suriye Ordusu unsurlarına devretmek istiyorlar. Ordumuz ÖSO’nun ardına neden gizlenir? Biz bundan rahatsızız. İkisinin birlikte anılması da ağrıma gidiyor. Siz operasyon yapıyorsanız bunu kendi silahlı birliklerimizle yaparsınız.”

***

Fırat Kalkanı Harekâtı’nda TSK’dan 70 civarında, ÖSO’dan ise 600 civarında şehit vermiştik…

Zeytin Dalı Harekâtı’nda bugüne kadar verdiğimiz şehitlerin dörtte üçü ÖSO’dan…

Biz şehitlerimizi ayırmayız ama CHP ayırır; öyleyse soralım Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarına:

ÖSO bu harekâtta yer alamasaydı ve TSK daha fazla şehit verseydi ne yapardınız?

Haydi, itiraf edin, ÖSO’yu şimdiye kadar boşuna mı beslediniz diye hesap sorardınız hükümetten; Mehmetçik Suriye’de savaşıp şehit verirken ÖSO bir kenarda oturup seyrediyor diye ortalığı ayağa kaldırırdınız.

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!