Çizgisine bağlı kirli propaganda merkezi Aydınlık'taki yazısının girişinde “Katil Esed” söylemini hedef tahtasına oturtan Perinçek, Irak’ta “Katil Saddam” dedikten sonra “Barzanistan”ın kurulduğunu, Libya’da “Katil Kaddafi” dedikten sonra ülkenin parçalandığını, Suriye’de de “Katil Esed” dedikten sonra PKK’nın ülkede kantonlar kurduğunu iddia ederek bir tür ölümü gösterip sıtmaya razı etme yoluna gitti. Doğu Perinçek, bir de “ABD ile İsrail’in PKK/YPG/YPD’nin yönettiği kantonları koruma girişimleri ‘Katil Esed’ kampanyasıyla yürütülüyor” iddiasını ileri sürdü.
Dünkü Tahran zirvesinde, basına açık toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İdlib çıkışını sindiremediği anlaşılan katil Esed’in sözcüsü Doğu Perinçek, “Tayyip Erdoğan’ın konuşması diplomasi içinde değil, fakat bir takım Amerikancı-İsrailci çevrelere dönük propaganda kapsamındadır. Tayyip Erdoğan, Tahran Doruğuna bir devlet adamı olarak değil, bir gösteri aktörü olarak katılmış oldu” diye küstahça yakıştırmalarda bulundu.
Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin yazısının son bölümünde şöyle yazdı:
“Tayyip Erdoğan’ın Tahran Doruğu sonrasında düştüğü durum ibret vericidir. Ortak Bildiri belirlenmiş ve kabul edilmiş, ancak Türkiye Cumhurbaşkanı dünya kamuoyu önünde hâlâ ortak anlaşmanın dışına çıkan bir takım konuşmalar yapıyor. Ateşkesten söz ediyor. Ancak ateşkes yapacak terör örgütleri orada yok. Herkes şaşkınlık içinde. Tayyip Erdoğan’ın konuşması diplomasi içinde değil, fakat bir takım Amerikancı-İsrailci çevrelere dönük propaganda kapsamındadır. Tayyip Erdoğan, Tahran Doruğuna bir devlet adamı olarak değil, bir gösteri aktörü olarak katılmış oldu.
Sayın Ruhani, Vatan Partisi’nin önerisinin özünü vurguladı:
Bütün teröristler silah bıraksın!
Çözüm ateşkeste değil, bütün terör örgütlerinin silah bırakmasındadır.”