İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun ilçesi, 2014’ten bu yana muhalifler ve rejim karşıtı silahlı grupların kontrolündeydi.
İlçe, 4 Nisan 2017’de Esed rejiminin düzenlediği kimyasal silah katliamıyla 100 kişiyi öldürmesinin ardından dünya gündemine oturdu.
Bunun üzerine ABD, 7 Nisan’da rejime ait Şayrat askeri hava üssünü vurarak rejime sınırlı tepki gösterdi.
Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında Han Şeyhun’u da içeren alanı İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ilan etti.
Ancak tüm bunlar, Han Şeyhun’u Esed rejimi ve destekçilerinin yoğun saldırılarının hedefi olmaktan kurtaramadı.
Birleşmiş Milletler (BM) ile Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü (KSYÖ) ortak soruşturma misyonu (JIM), 27 Ekim 2017’de saldırının rejim tarafından düzenlendiğini doğruladı.
Uluslararası hukuk nezdinde savaş suçu işlediği ortaya koyulmuş olsa da katliamın sorumluları, Rusya’nın engellemesi üzerine Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanamadı.
Şubat ayından bu yana ilçe nüfusu tümüyle göç etti
Halep-Şam otoyolu olarak bilinen M5 üzerinde yer almasıyla da rejim için stratejik öneme sahip ilçe, yoğun saldırıların aralıksız hedefi olmaya devam etti.
İlçeyi sonunda hayalet kente dönüştüren saldırılar ise şubat ayında başladı.
Muteber yerel kuruluşlardan Suriye Müdahale Koordinatörlüğü Müdürü Muhammed Hallac, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 9 Şubat’tan bu yana ilçede yaşayan 112 bin sivilin tümünün göç ettiğini söyledi.
Hallac, bunların 91 bininin yerli, 21 bininin ise Hama kırsalı, Humus ve Doğu Guta’daki saldırılardan kaçarak buraya sığınan sivillerden oluştuğunu belirtti.
İlçede neredeyse hiç sivil kalmadığını vurgulayan Hallac, AA’ya daha önce yaptığı açıklamada, şubat ayından bu yana Rus ve Esed rejiminin hava saldırılarında 8 okul, 3 sağlık tesisi, 1 elektrik santrali, 1 Sivil Savunma merkezi ve 3 fırının hedef alındığı bilgisini paylaşmıştı.
Muhaliflere ait arşiv ofisi de şubat ayından itibaren hızla boşalan ilçede buna rağmen 125 sivilin saldırılarda yaşamını yitirdiğini bildirdi.
AA için serbest habercilik yapan Enes Diyab da 21 Temmuz’da Han Şeyhun’daki Rus saldırısında hayatını kaybetmişti.
Nisan ayının sonunda yoğunlaşan saldırılar, son bir haftada ilçeyi ele geçirmeye yönelik operasyona çevrildi.
Rus savaş uçaklarının havadan, özel kuvvetleri ve paralı askerlerinin ise İran destekli yabancı terörist gruplar ile karadan desteklediği rejim güçleri, Hama kırsalından İdlib’in güneyine doğru ilerleyerek, Han Şeyhun’da hakimiyet sağladı.
AA’nın elde ettiği ve 19 Ağustos’ta yayınladığı Han Şeyhun’un insansız hava aracıyla (İHA) kaydedilen görüntülerinde ilçenin tümüyle boş ve yıkılmış binalardan ibaret olduğu görülmüştü.