HAKSÖZ HABER
Esad rejimi yıllardır Türkiye’deki ırkçı çevrelere farklı şekillerde yardım ediyor. Lübnan’ın sınır dışı ettiği Suriyelileri tutuklayıp işkenceyle öldüren bu rejim vahşetini uygulayacağı yeni kurbanlar arıyor tabir-i caizse…
Bu noktada daha önce provokatör Deniz Büstani’nin üstlendiği “Güvenli, normalleşmiş Suriye” algısını oluşturmak için canhıraş çalışan bir basketbolcu görüyoruz… Kılıf basketbol ancak asıl görev ise profesyonel bir algı yönetimi çalışması!
Kemal Canbolat adındaki “basketbolcu” Hatay’ın Hassa bölgesinden geldiğini söylüyor. Canbolat’ı meşhur eden ise Esed rejimi askerlerini “şehit” ilan eden İlay Aksoy’dan başkası değil. Kayınpederi Türkiye’ye karşı nefret dolu sözler sarf ettiği için Deniz Büstani yedeğe çekildi ve onun yerine yedek kulübesinden basketbolcu Kemal sahaya çıktı!
İşi gücü profesyonel bir algı yönetimiyle Esed rejimini aklamak olan bu kişi “Allah-u Ekber” cümlesiyle bir sorunu olduğunu saklamıyor. Herhalde sırf bu sebepten dolayı “Allah-u Ekber” diyen insanları katleden Esed rejimini bu kadar yürekten savunuyor.
Esed rejimi ülkenin yarısını göç ettirdikten sonra geri kalan rejim yanlılarının gittiği gece kulüplerine giden Kemal Canbolat mültecilerin dönmesi gerektiğini savunurken istemeden kendisini açık ediyor. Suriyelilerin muhaberattan korktuğunu dile getiren Canbolat ister istemez Müslüman halk için Suriye’de değişen hiçbir şey olmadığını da söylemiş oluyor. Suriye’ye dönenin akıbeti meçhul…
Kemal Canbolat hemen paylaşımını silerek hatasını düzeltmeye çalışsa da nafile. Ancak şunu sormadan edemiyoruz:
Mültecilerin dönmesi gerektiğini söyleyen Canbolat paylaşımını korkudan mı sildi acaba?
Hâlbuki Suriye’nin güvenli olduğunu gittiği gece kulüplerinden görüntü vererek anlatmıştı. Normalleşmeyi gece kulübüne gitmekle ilişkilendiren bir "zihniyetten" bahsediyoruz... Vaziyet buyken Suriye’nin güvenliği konusunda bu kadar emin konuşmak Canbolat’ın birilerine güvendiği hissini uyandırıyor. Güvende olan Suriyeliler değil yani özetle, Esed’in yalakaları güvende… Tabi yalakalığa devam ettikleri sürece. Böyle Canbolat gibi sürekli hata yaparlarsa kimse onların da can güvenliğini garanti edemez!
Yüzbinlerce insanın bu rejimin zindanlarında işkenceye maruz kaldığını Canbolat da tüm dünya da biliyor. İşkence ve adam kaçırmalar devam ederken Kemal Canbolat Suriye’nin güvenli olduğunu ispatlamak için bu yaz Türkiye’den Suriye’ye turizm turları düzenlemeyi planladığını söylüyormuş.
Götüreceği insanların can güvenliğini garanti edemiyorsa bu nasıl cesarettir? Garanti edebiliyorsa kimlerden söz aldı? Türkiye’deki bulunan Suriyelilerin ezici çoğunluğunun akrabaları Suriye’deki zindanlarda insanlık dışı muameleye maruz kalıyor. Kemal Canbolat ile tura çıkacak olanlar bu insanların akıbetini de basketbolcu kılıklı provokatöre sorabilirler mi?